Yeniden Refah Partisi İnegöl İlçe Başkanı İlhan Baykan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeni ile yazılı basın açıklamasında bulunarak, “Kadına şiddet, insanlığa ihanettir” dedi.
Yeniden Refah Partisi İnegöl İlçe Başkanı İlhan Baykan Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeni ile açıklamalarda bulundu.
Mücadele gününün tarihi ile ilgili bilgiler veren Refah Partisi İnegöl İlçe Başkanı İlhan Baykan, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü (International Day for the Elimination of Violence against Women), 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumlarda farkındalık yaratmak amacıyla BM Genel Kurulu kararı ile ilan edilen gündür. Unutmayalım ki, kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nün dünyada ve ülkemizde kadına yönelik şiddetin önlenmesi, kadın haklarının korunması ve geliştirilmesine katkı sağlayacak çalışmalara ışık tutması temennisi ile tüm kadınlarımızın mutlu, sağlıklı ve sevgi dolu bir dünyada yaşamalarını diliyorum” dedi.
İslam dinin kadına önem verdiğini ve kadın haklarını fazlaca gözettiğini ifade eden Baykan, “Allah (CC) kadını ve erkeği aynı nefisten yaratmış, birbirleriyle ülfet edecekleri bir fıtrata sahip kıldı. Allah, insanlığın ilk atası ve ilk Peygamber olan Hz. Âdem’i tek başına değil, eşi ile birlikte aynı nefisten yaratarak, dünya hayatını sürekli olarak birlikte paylaşacaklarını irade ettiğini insanlığa hissettirdi. İslamiyet’te kadına her daim önem verilmiş, onların hakları gözetilmişti. Hz. Peygamber bir hadisinde; ‘Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet ediniz. Onlara şefkat ve sevgi ile muamele ediniz. Onlar hakkında Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim’ buyurur” şeklinde konuştu.
İstanbul Sözleşmesini eleştiri yağmuruna tutan Baykan, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Biliyorsunuz ülkemizin aile yapısını bozmak için oynanan oyunlardan biri de İstanbul Sözleşmesi. Kadın şiddetle mücadele kapsamında ön plana çıkan, fakat erkekleri potansiyel suçlu olarak gösteren bu sözleşme, yurt genelinde ailenin nasıl altına dinamit koyulduğunun kanıtıdır. ‘Kadınları erkeklere karşı koruma’ olarak algılanan ve bizatihi erkekleri düşman edinen bu sözleşmenin derhal sonlandırılması gerekiyor. Aile yapımızı sağlamlaştırmamız gereken bir dönemde, bu gibi sözleşmelerin gündeme gelip ve aileyi tamamen bitirici konumda olması kabul edilebilir değildir”