“Girmekten korktugunuz mağara, aradığınız hazineyi barındırıyor olabilir ” diyor Mark Wolyn.
Korkarız bazen; bizi değiştirecek, bizi yeni bir yol ayrımına getirip sıkıştıran hislerimizin yaniltmasina kapılıriz. Ve uçurumun kenarında hissederiz. Oysa bu bir sadece yanilsamadir.
Duygularını duyamamak, o duygunun fısıldadığı hakikate kulak verememek öylesine bir kargaşadir ki iç alemimizde,
savaşmaya başlarız kendimizle. Bazılarımız uyuyarak bu duygulardan kacariz; bazılarımız biraz daha hareketlenerek; biraz daha iş bulup iş üreterek; bazılarımız bambaşka oyalanmacalara sığınarak… Tv’den, telefondan, oyunlardan, keşfet dolasmalarindan veya bambaşka oyalanmacalarimizdan medet umarız iç seslerimizi susturmak için.
İhtiyacı olmadığı hâlde, ilaçlarla yaşamıni erteleyen, hislerini uyuşturup askıya alan öyle çok çocuk ve öyle çok birey tanıyorum ki ne yazık: Duygularını farkedememiş, yavaşlatilip hislerine ulaşması için rehberlik edilmemiş sadece davranışlarıyla ölçülüp tartilmiş, iç dünyası yok sayılmış o kadar çok birey var ki . . .
Karanlıktan korkan bireyler…
…
Biraz daha gayret ederse karanlığın sonundaki ışığı görecekken vazgeçip, hayatını sessize alan bireyler…
…
Gündüzün elbette olacağını; er yada geç o güneşin doğacağı müjdesini, güneşin battiğindan, gecenin oluşundan anlayamayan bireyler….
…
Issız, zifiri karanlık bir tünele girdiğinde muhakkak aydınlığa çıkacağıni hesaplayamayan bireyler. ..
Oysa yol varsa ve sen hâlâ bu yoldaysan bu tünelin sonunda yolunu süzen ışıklarla gözlerin kamaşacak elbette. Yeter ki yürümeye devam et, umutla arabanı sürmeye… Mola verdikçe, durup bir vaveylayla eyvahlar ettikçe daha fazla uzayacak bu yol… Ve sen durdukça ışığı görmen de, göreceğine olan inancında biraz daha kaçacak senden…
Eğitimci Tülay Bilici
22.05.2024
Kaleminize yüreğinize sağlık değerli hocam bol istifadeli oldu .Tam da buna ihtiyacım varken karşıma çıkması da hikmeti ilahidendir.Yazılarınız muhabbetiniz daim olsun.
Eksik olmayın. Yorumunuz için çok teşekkür ederim.