İnegöl İlçe Müftüsü Kazım Güzel, Miraç Kandili ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Ben milletimizin ve tüm İslam aleminin Miraç kandilini tebrik ediyorum. Ümmetin ve her bir Müslüman’ın orucuna yükselmesine, arınmasına, kardeşliğine, vahdetine ve Müslümanların yeryüzünde yeniden iktidar ve gücü elde edip, adalet için kullanmalarına, fitne, fesadı ortadan kaldırmalarına vesile olmalarını diliyorum” dedi.
İnegöl İlçe Müftüsü Kazım Güzel, makamında basın toplantısı düzenleyerek Miraç Kandili hakkında bilgi verdi.
Makamında açıklamalarda bulunan İlçe Müftüsü Kazım Güzel, “Mübarek üç aylara kavuştuk. Üç ayların ilki olan Recep ayını idrak ettik ve ilk kandili de Regaib Kandili olarak yaşama fırsatını Cenab-ı Hak lütfetti. İnşallah kandillerimizden ikincisi olan Miraç Kandili de Pazar günü idrak edeceğiz. Milletçe coşku içerisinde yaşayacağız. İnşallah Cenab-ı Hakkın katında oruç etmenin, yükselmenin, yücelmenin usulünü, erkanını Efendimizden öğrenmiş olacağız. Miraç olayı, İsra olayı sadece Mekke’den Mescid-i Aksa’ya gitme değil, aynı zamanda bir dönemin bitip, yeni dönemin başlandığının ifadesidir. Cenab-ı Hakkın katında yükselmenin, yücelmenin yollarını, usul ve erkanını belleten bir eğitim vesilesidir. Biliyorsunuz Efendimizin hayatının 13 yıllık Mekke döneminde Allah Rasulü İslam’ının tebliğini, Kuran’ın tatbikini insanlığa duyurmuş, bunun neticesinde Efendimize önce teklif, sonra tehdit, şantaj, daha sonra da Efendimizin tebliğini önleme adına ona inanlara tacizde bulunarak, zulüm ve işkence etmişlerdi. Efendimiz önce Müslümanları Habeşistan’a, birinci ve ikinci hicret olarak göndermiş. Daha sonra da Medine’yi İslam diyarının, İslam devletinin mekanı olarak ümmetine bildirmişti. İşte yaklaşık olarak hicretten 1,5 yıl öncesine yakın bir zamanda Efendimiz’e bir gece, tebliğ ve risalet görevinin sıkıntılı bir anında, kendisine destek veren amcası ve eşi Hz. Hatice’nin vefatıyla üzüntüsünü yaşamış bir döneminde Efendimize Mekke’de Kabetüllah’ta Hicri İsmail’in yanında, bir rivayette de Ebu Talib’in kızı Ümmü Hani’nin evinde Cibril gelerek, Burak’a bindirmiş Mekke’de ki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya seyahat etmiş. Orada peygamberlerin ruhaniyetiyle buluşmuş ve oradan da İsra’nın akabinde Miraç denilen manevi bir asansörle göklere yükselmiş, Cenab-ı Hakkın ilahi esrarlarının perdeleri kaldırılarak Efendimize seyrettirilmiştir. Miraç mucizesinden alınacak çok büyük dersler var. Öncelikle ders şudur; sohbeti sultana dahil olmanın yolu ilahi davanın çilesini çekmek ve o davanın samimiyetini göstermektir. İkinci hususta Efendimizin Mekke’den Medine’ye doğru yapacağı İslam Devletine gidişin artık gerek hazırlık dönemi gerekse Ümmeti Muhammedin İslam devletine hazırlık safhasıdır. Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicretinden hemen önce olan bu olayda Müslümanlara da üç tane hediyeyle dönülmüştür. Bakara suresinin son iki ayeti, Allah’a şirk koşmadan yaşayıp ölen müminin Cennet’e gireceğiz hususu ve dinin direği olan 5 vakit namaz. Bu Kutlu Doğumu da yaşadığımız mübarek üç aylar içerisinde ki kandillerin ikincisini idrak ettiğimiz zaman diliminde niyazımız, duamız Müslümanların kendi aralarında birlik ve beraberliklerini, samimiyet ve gayretlerini arttırmaları, Müslüman coğrafyasında ki mazlum, mağdur Müslümanlar için hem dua etmelerini hem birlik ve beraberlik içerisinde zalimlerin hakkından gelebileceklerini bilmeleri ve onu şuuru ve bilinciyle hareket etmeleridir. Ben milletimizin ve tüm İslam aleminin Miraç kandilini tebrik ediyorum. Ümmetin ve her bir Müslüman’ın orucuna yükselmesine, arınmasına, kardeşliğine, vahdetine ve Müslümanların yeryüzünde yeniden iktidar ve gücü elde edip, adalet için kullanmalarına, fitne, fesadı ortadan kaldırmalarına vesile olmalarını diliyorum” dedi.