Muhalefet samimi değil

AK Parti Bursa Milletvekili Aday Adayı Adem Demirel, gazetemize özel açıklamalarda bulunarak, geçmişten bu güne gelinen süreci okurlarımız için paylaştı.

Siyasete atıldığınız dönemden bugüne kadar olan süreci bizimle paylaşır mısınız?

“Benim siyasete ilk girişim 4 Ekim 2008 tarihinde yapılan kongre ile Bülent Temelli başkanlığında ki yönetim kuruluna girerek gerçekleşti. Daha önce hiçbir siyasi partiye kaydım yoktur. İlk siyasete girişimiz Bülent Temelli başkanın teşvikleri ile oldu. İlk başta yönetim kurulu üyesi olarak devam ettim, daha sonra özverili ve gayretli olmamızdan dolayı ilçe başkanımızın takdiri ile tanıtım medya başkanlığı görevini aldık. 2009 yılında Tanıtım Medya Başkanı olarak yerel seçim yaşadık. O seçimde Belediye Başkanımız yeniden Alinur Aktaş olarak seçildi. Onun haricinde 2012 yılında yeniden Bülent Temelli başkanımız ile birlikte yeniden Tanıtım Medya Başkanı olarak 2014 yılına kadar görevimize devam ettik. Seçimlerde samimi bir şekilde elimizden gelen gayreti göstermeye çalıştık. Daha sonra 2013 yılının sonlarına doğru belediye başkan aday adaylığında bulunduk.Çıkarken illa ki biz olalım diye kaygımız ve derdimiz olmadı. Teşkilatımızın önünde alternatif bir şık olmak için çıktık.  Belediye başkanımız ve ilçe başkanımızın bilgisi dahilinde aday adayı olmuştum. Verilen karar neticesinde Alinur başkanın devam etmesi ile birlikte küsmedik, kırılmadık,darılmadık. O gün için belediye başkanımızın adaylığı açıklandığında çıktık ve başkanımızın elini kaldırdık. AK Parti’de birlik ve beraberliğin nasıl olduğunu insanlara gösterdik. Hatta belediye başkan aday adayı olmam için istifa etmem gerekiyordu, istifa etmiş olmamama rağmen, aday gösterilmeme rağmen sorumlu olduğumuz köylerde yine gezdik, çalışmalarımızı yaptık. Sonuçta biz bu davanın erleriyiz. 2014 yılından önce 2012 yılında Bursa’da yapılan siyaset akademisi seçimlerine katıldık. Orada Allah bize siyaset akademisi Bursa 1.’liğini nasip etti. Buda bizim için bir artı oldu. 2014 yerel seçimlerinden sonra, Ekim yada Kasım ayında genel merkeze davet edildik. Genel Merkezimizde ilçe başkanlığı görevi tarafıma tevdi edildi. Bizde elimizden geldiğince bize verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştık. 14 Aralık 2014 tarihinde ilçe başkanlığı görevi bize verildi. Daha önce 2 dönem ilçe başkan yardımcılığı görevinde bulunmuş olmamız tecrübe olmuştu. Ben önceki dönemlerden 9-10 kadar arkadaşımızı, 20 kadar arkadaşımızı ise yeni almıştık. Bunlarda genç dinamik, bu millete, davaya sahip çıkacak arkadaşlara dikkat ettik Mümkün olduğunca eğitim düzeyini yüksek tutmaya çalıştık. Biz önceki dönemde 2011 seçimlerinde %66 oranında bir oy almıştık. Gerçekten yüksek bir oy oranıydı. Oranın bu kadar yüksek olması bizler için handikaptı. Çıta yüksekteydi, bırakın o çıtayı düşürmeyi, daha da yükseğe çıkartmamı gerekiyordu. Hep beraber 7 Haziran seçimlerine girdik. Maalesef hem İnegöl olarak, hem Türkiye olarak AK Parti adına iyi bir sonuç çıkmadı. 1 Kasım seçimlerinde, 7 Haziran’da aldığımız dersler ile eksik ve noksanları tamamlayarak 1 Kasım seçimlerinde Allah bize diğer siyasi partilerin hiç birine nasip olmayan %70.4’lük rekor bir oy oranını nasip etti. Bundan dolayı mutluyuz. Ondan sonra referandum oldu. Orada da %70 oy aldık.  Ben referandum sonrası arkadaşlar ile devam etmeyi düşünmediğimi, adaylık düşüncemin olduğunu paylaşmıştım. Malumunuz daha sonra Cemalettin Torun başkanımızın istifası ve beraberin yıllarca birlikte siyaset yaptığımız Ayhan Salman’ın il başkanı olması, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Ataş’ın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı olması, yine İnegöl doğumlu kardeşimiz Melih Ecertaş’ın Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı olması, tüm bunların bizim dönemimizde  gerçekleşmesi bizi mutlu etti. Ne zaman ki kongreler süreci başladığında, il başkanımız Sayın Ayhan Salman ve koordinatör vekilimiz Sayın Muhammet Balta ile görüştüğümde niyetimin adaylık olduğunu, bunun için devam etmek istemediğini söyledim. Onlarda genel merkezin bizimle ilgili devam etme yönünde kararı olduğunu, il başkanımızın da bu fikirde olduğunu, eğer bu düşüncemiz varsa devam etmememizin daha doğru olacağını söylediler.  Erken genel seçim olacağını siyasi öngörüler nedeniyle tahmin ediyordum ama bu kadar erken olacağını tahmin etmiyordum. Böyle bir süreç başladı arkadaşlarımız ile siyasi büyüklerimiz ile istişaremizi yaptık, sonuçta çıkan kararda milletvekili aday adayı olmamız söz konusu. Milletimizin önünde bir seçeneğiz, bizim dışımızda başka arkadaşlar da var. Milletimiz bizim tecrübelerimizi göz önüne alıp karar verirse, bize verilen görevde kaçmayız. Milletimizin teveccühü yanında, genel merkezimizin takdiri ve bu görevin Allah tarafından bizlere nasip edilmesi gerekiyor. Her zaman her şeyin hayırlısına talip oldum. İlçe başkanlığında hayırlısı ise olsun dedik oldu. Belediye başkan aday adayı olduk aynısını dedik hayırlısı olmamakmış olmadık. Belediye Başkan aday adayı olduğumda aday olmadığım açıklandığında abdest alıp 2 rekat şükür namazı kıldık. Bazen sizin istediğiniz hayırlı olmayabilir. Yine aynı düşüncedeyim. Donanımlıyız, belli bir tahsilimiz var, İnegöl halkı bizi tanıyor. Yaptıklarımız ortada, yapamadıklarımız varsa onlarda ortada. Takdir genel merkezin, milletin ve yüce Allah’ındır. Çalışmalarımı bu yönde sürdürüyoruz”

İnsanlar neden AK Parti’yi tercih etmeli?

“Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. 2002 yılından bugüne kadar AK Parti gerçekten çok güzel icraatlar yaptı. Ama bu her şeyimiz dört dörtlük demek olmuyor. Yeri geldiğinde biz kendi özeleştirimizi yapıyoruz. Milletimizde bunu görüyor. Biz çıkıp Genel başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan veya bizler çıkıp biz her şeyi mükemmel yaptık dersek, milletimiz her şeyi çok iyi görüyor. Bunu da takdir ediyor. Biz samimi davranıyoruz, bundan önce yapılan hizmetlerin ülkenin menfaatine olması, tekrar milletimizin AK Parti’ye teveccühünü arttırıyor. Ben AK Parti’li biri olarak AK Parti’nin yaptıklarından çok memnunum ama şunu da isterdim bir seçmen olarak keşke daha tutarlı, daha gayretli, samimi bir muhalefet olsa da bizi daha fazla çalışmaya mecbur etseler. Bu böyle olursa ülke kazanır. Özellikle ana muhalefet partisinin söylemleri ile eylemleri birbirinden çok farklı. Ülkemiz adına keşke daha yapıcı siyaset yolu izleseler”

Aday gösterilmemeniz durumunda çalışmalarınızı sürdürecek misiniz?

“2014’te bir süreci yaşadık. Allah o görevi nasip etmedi. Biz o zaman küsmedik, partinin önünde kürsü kurulduğunda Alinur başkan ile birlikte çıktık, elini kaldırdık ve tebrik ettik. Gidip köy köy gezdik. Biz bu davanın erleriyiz. Milletvekili adayı olamadık diye küsmeyiz, darılmayız. Takdir milletindir. Bu davranışımızdan dolayı bizi genel merkeze davet edip görev verdi. Sen ben kavgası olmaz. Benden ziyade biz olabilmek davamızdır. Asla bizim aday gösterilmememiz koşmamızı engellemez”

Son olarak neler söylemek istersiniz?

“Milletimize daha iyi hizmet edebilmek, Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın omzunda ki yükü azda olsa hafifletmek için biz milletimizin önüne çıktık. Bize teveccüh gösteren arkadaşlarımıza, hemşerilerimize teşekkür ediyoruz. Hayırlısı ile Rabbim bu görevi bize nasip etsin. Allah’ın izniyle bize güvenenleri seçildiğimiz takdire mahcup etmeyiz. Belediye Başkanı, Milletvekili ve İlçe Başkanı ile uyumlu çalıma noktasında da hassasım. Eğer uyumlu çalışma gösterilirse başarı gelir, İnegöl hizmet alır. Bunu yapacağımıza inanıyorum. İstişare yolunu kullanarak İnegöl için en hayırlı şeyler neyse onları yerine getireceğimize inanıyoruz. Halkımızın desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz, desteklerini devamlı bekliyoruz. Ülkemiz ve İslam âlemi için en hayırlısı olur diyorum”