Sadece ve sadece insanlar tebessüm etsin istiyor

Almanya doğumlu ve Emekli Komiser olan 67 yaşındaki Ali Kör, Turgutalp Mahallesi Büyükdere Sokak’taki evinin önüne astığı yazı ile vatandaşları tebessüm ettiriyor. Evine yazdığı yazıda, “Çiçeklere, üzümlere dokunmayın. Kamera var, resminizi çekip asarım. Gülümseyin” ifadelerini kullanan Ali Kör, bu yazının tamamen insanları tebessüm ettirmek için bir amaç olduğunu ifade etti.

AMAÇ TEBESSÜM ETTİRMEK

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Kör, “Bu yazıyı buraya asmamın nedeni insanların tebessüm etmesi. Çünkü bizim insanımızın yüzüne baktığınızda onları hep mutsuz görüyorsunuz. Bu çiçekler İzmir’den Ankara’dan sevdiğim insanlar tarafından gönderildi. Bende asfaltın üzerine kum atarak bunları burada besliyorum. Üzümde var. By yazının Arapçasını da yazdım. Çünkü Suriyeliler üzümü çok severler. Kısacası insanları tebessüm ettirmek için bu yazıyı yazdım” dedi.

İNSANLARDA DOYUMSUZLUK VAR

Kör, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Ben Alp Dağları’nda yürüyüş yapıyordum. Yürürken bir yazıya denk geldim. O yazıda, yolda birini görürseniz, Allah’ın selamını verin yazıyordu. Maalesef bizim burada komşular birbirine selam vermiyor. İnsanlar çok mutsuz. Eşleri yan yana görüyorum ama kol kola girmekten utanıyor. Kişilerin suratları hep asık. Sabah sağlıklı kalkıp, su için kahvaltı yapabiliyorsan, dünyanın en güzel insanı sensin. Kişiler birbirine düşman gibi bakıyor. Bunun nedeni doyumsuz. Almanya’da trende telefonu olanlar varsa onlar Türk’tür. Benim kızım Almanya’da sendikacı. Bendeki telefon onda yok. Onun telefonu benimkinden çok daha eski. Bizde doyumsuzluk var. Eğer 12 yaşındaki bir çocuğa 2 bin, 3 bin liralık telefon alıyorsan bu yanlıştır. 5 Yaşındaki çocuğun önüne bilgisayar koyuyorlar. Bu çok yanlış çünkü çocuğu dünyadan koparıyorsun. Şuan Türkiye’deki telefon teknolojisi Almanya’da yok. Yoksa biz rahat insanlarız, hastanelerimiz güzel, yaşantımız güzel. Şu yanlış anlaşılmasın ben hiç bir partiyi tutmuyor ama güzel çalışan insanları da severim. Almanya’daki sağlık durumları berbat. Diş yapmaya kalkın görürsünüz”