Tiyatro’nun iyileştirici gücüne çok ihtiyacımız var

Dünya Tiyatro Günü nedeni ile açıklamalarda bulunan PSİKO Tiyatro Derneği Başkanı Volkan Derman, “Tiyatro’nun iyileştirici gücüne her zamankinden daha çok ihtiyacımız var dedi.

Yayınlama: 27.03.2018
650
A+
A-

Konu ile ilgili yazılı basın açıklamasında bulunan Volkan Derman, şu ifadeleri kullandı: “Bugün, Dünya Tiyatro Günü. Bugün, sahnede olma, salonları doldurma günü. Bugün, birbirimize sarılma, destekleme ve seyirci ile oyuncunun daha içten kucaklaşma günü. Bugün bayramlaşma günü. Hepimize kutlu olsun. İnsanı, insan yapan, onun özüne, ruh katan hikayelerdir, masallardır. Daha küçük bir çocukken, ninemizin dizinin dibinde anlattığı masallarla şekillenir hayal gücümüz ve varlığımız, kişiliğimiz. Hayallerimizin ardından dağları aşmayı öğreniriz Kaf Dağı’yla, kötülük yapmanın değil iyiliğin peşinde koşmanın meziyet olduğunu anlatır bize peri kızları, karşımıza çıkan üç yol doğruyu seçmenin önemini kavratır bize.Tüyleri birbirine sürtünce inanırız mucizelere. Zaman içinde biz büyüsek ve mırıl mırıl bize masallar anlatan ses sonsuzluğa karıştığında, tiyatro bizim ruhumuzdan, elimizden tutar, kaybolmaktan kurtarır ve bu yolculukta bize eşlik eder”

 

“Tiyatro, insanları bir arada tutmanın ve insana mercek tutmanın en içten, en yalın ve en evrensel aracıdır. İnandığımız ve savunduğumuz değerlerin en etkili konuşmacısı. İnsanın kendisini gördüğü en devasa ayna; tiyatro sahnesi. İnsanlık tarihinin yaklaşık 2500 yıllık anlatıcısı. İnsanın empati güncünün azaldığı, kendi bencilliğini önüne alarak yaşadığı, sosyal medya sayesinde farklı farklı kimlikler oluşturduğu ve kendisiyle yüzleşemediği günümüzde tiyatronun anlattığı ve anlatacağı hikayelere çok ihtiyacımız var. Çünkü ruhlarımız yoruldu. Yüreklerimizdeki sevgi azaldı. Akıllarımız tutulmaya başladı. Öleni öldüreni, sürüleni süreni, yok edileni yok edeni ve tüm bunların nedenlerini anlamakta zorluk çekiyoruz. Ama tiyatro tüm bu  şartlar altında dahi yaşayacak, oyunlarımız perdelerini açmaya devam edecek. İşte tam da bu noktada daha fazla sarılmalıyız tiyatroya. Üretmeye mecburuz. Yani, yazmaya, oynamaya, sahnelemeye, kısacası tüm gücümüzle hikayelerimize sahip çıkmaya mecburuz. Çünkü bizi birbirimize yaklaştıracak ve duygularımıza dokunarak ruhlarımızı iyileştirecek hikayeler yine tiyatronun içinde var. Tiyatro bizim en insani sığınağımız. Etrafta fırtınalar koparken içinde bulunmaktan huzur duyacağımız, birbirimize olan sevgimizi paylaşacağımız ve ortak değerlerimizi daha güçlü bir şekilde savunabileceğimiz bir sığınak. İşte, bugün Tiyatro’nun iyileştirici gücüne her zamankinden daha çok ihtiyacımız var”






 

“Biz PSİKO-Tiyatro Grubu olarak 2009 yılında İnegöl’de bir avuç sanata sevdalı insan olarak çıktık yola. Cebimizde hayallerimiz, aklımızda sizinle paylaşacağımız hikayelerimizle. Dostoyevski, ‘Anlatılacak bir hikayen yoksa, sen o yaşadığına yaşam diyebilir misin?’ der. Hikayelerimizle sizin hayatlarınıza anlam katmaya, yaşamı yaşanılır kılmaya çalıştık. Umarım başarılı olmuşuzdur. Anlatacak hikayelerinizin ve açılacak perdelerinizin hep varolması dileğiyle”



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş