Memur-Sen İlçe Başkanı Sinan Aktaş, 5.Dönem Toplu Sözleşme süreci ile ilgili yazılı basın açıklamasında bulunarak, “Kamu İşvereni, bizim tekliflerimizin kendisine iletilmesinden tam 22 gün sonra masaya teklif sundu. Bu teklif; gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahip” dedi.
Sinan Aktaş, yazılı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “5.Dönem Toplu Sözleşme sürecinde hükümetin memur ve emeklilere vermeyi teklif ettiği; 2020 için %3,5 + %3, 2021 için %3 + %2,5 zam teklifini asla kabul etmiyoruz. Kamu İşvereni, bizim tekliflerimizin kendisine iletilmesinden tam 22 gün sonra masaya teklif sundu. Bu teklif; gecikmeyi unutturacak kadar vahim bir içeriğe ve eksikliklere sahip. Teklif gecikti siteminin ötesinde ‘teklif geçiştirildi’, ‘masa önemsizleştirildi’, ‘alın terimiz değersizleştirildi’ tespitlerini ifade etmeyi ve tepkilerimizi hayata geçirmeyi gerekli hale getirmiştir. Tepki ve sitemimizin dozunun yükselmesi; Kamu İşvereninin masaya geç teklif sunma gayretinin ve sunduğu teklifin garabetinin semeresi olarak görülmelidir. Bu teklif, ‘Güçlü Türkiye imkansız’, ‘Büyük Türkiye anlamsız’ ve ‘Yeni Türkiye gereksiz’ fikri sabitinde debelenenler dışında hiç kimsenin aklına yatmaz. Hükümetin kamuoyuna açıkladığı teklif, deklare edilen enflasyon tahminleri ve beklentilerine uygun değil. Aynı zamanda faiz oranlarındaki düşmeyi, kurdaki aşağı yönlü hareketi, elektrik, doğalgaz ve diğer bazı temel ürünlerin fiyatlarındaki yukarıya yükselişi doğrulamıyor ve aksine yok sayıyor”
TÜRKİYE’YE İNANIYOR VE TÜRKİYE’NİN GÜCÜNE İTİBAR EDİYORUZ
“Kamu İşvereninin teklifi; ‘kamu görevlilerine büyümeden pay vermeme haksızlığı’ sona ermesi gerekirken aksine ‘kamu görevlilerine bütçeden pay vermeme hastalığı’ eklenme çabası olarak da görülebilir. Siyasi irade, toplu pazarlık masasına, kamu görevlilerini refaha kavuşturma değil cefayla buluşturma teklifi sunduğunu görmeli, teklifin eksiklerini ve hatalarını da bir an önce gidermelidir. Toplu pazarlık masasına işveren tarafından sunulan ilk teklifin özeti bizim açımızdan şudur; ‘buçuğu çok, hükmü yok’ teklifidir. Kamu İşvereninin teklifi 2020’de maaş ve ücretlerinize enflasyon beklentisinden daha düşük oranda zam yapılmasını kabul edin. Memuru enflasyona ezdirmeyiz vaadi Hükümet tarafından öncelikle teklif bandında korunması gerekir. Diğer taraftan, toplu pazarlık masası sadece maaş ve ücret zamlarıyla sınırlı bir pazarlık masası değil. Masada, haklar, sosyal hak ve yardımlar, özlük hakları ve çalışma şartları da pazarlığın kapsamında değerlendiriliyor. Bu teklifte, ek göstergeden, sözleşmeli personelin kadroya geçmesinden, Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılmasına ve gelir vergisi mağduriyetinin son bulmasına kadar hiçbir şekilde hak ve özgürlükleri içeren teklif yok. Bu bakımdan Kamu İşvereninin teklifi sonrasında ne makul ne de makbul bir teklif var sadece malul bir teklif var dedik. Zira bu teklif içerdiği oranlar boyuyla yetersizlikle ve adaletsizlikle maluldür. Biz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin ilk toplu sözleşmesinin, imzaya çağıran bir içerikle yürütülmesini beklerken, nizaya ve sahaya çağıran bir teklifle karşılaştık. Biz, eski Türkiye’nin vehimlerinden beslenen değil Yeni Türkiye’nin güvenine yaslanan bir teklif istiyoruz. Türkiye’nin gücüne bizim kadar inanılırsa, büyüklüğüne bizim kadar itibar edilirse, Türkiye’nin yeni paradigmal çerçevesi bizim gibi anlaşılırsa; anlaşmamızda, adil paylaşmamızda, birlikte ve huzur içerisinde yaşamamızda çok daha kolay karşılanacaktır. Biz örgütlü gücümüzü hak ettiğimizi bize teslim edecek teklifleri takdir etmek için kullanmak istiyoruz. Yeni bir teklif ve yeni bir eşik bekliyoruz. Türkiye’ye inanıyor ve Türkiye’nin gücüne itibar ediyoruz. Emeğin hakkının verilmesi noktasındaki niyet ve gayretlerimizde bereket, irade ve çalışmalarımızda örgütlü güçten neşet eden kudret temenni ediyoruz”