ZALiMiN ZULMü VARSA MAZLUMUN ALLAH’I VAR

İnegöl’de faaliyet gösteren bir çok STK yöneticisi bir araya gelerek, Suriye İdlib’te yaşanan zulme sessiz kalmadı.

125’DEN FAZLA SİVİL ZEHİRLENEREK ÖLDÜRÜLDÜ

Anıt önünde STK yöneticileri adına basın açıklamasında bulunan İHH İnegöl Başkanı İlhan Tatlı, “Batı, İran ve Rusya’nın destek verdiği Suriye rejimi, dün Türkiye sınırındaki İdlib’de vahşi bir katliam gerçekleştirdi. Sarin gazıyla bombalar yağdırdı. Çoğunluğu çocuk olmak üzere  125’den fazla sivil zehirlenerek öldürüldü, 535 kişi ise yaralandı. Yaralıların kaldırıldığı hastane ve yardım ekipleri de bombardımanın hedefi oldu. 2011 yılında rejimin baskı ve katliamlarıyla başlayan Suriye krizi, iç savaşın da ötesinde artık onlarca ülkenin dahil olduğu büyük bir savaşa dönmüş durumda. Savaş nedeniyle 450 bin insan hayatını kaybetti. Binlercesi hapse atıldı.  5 milyonu aşkın insan da hayatta kalabilmek için evini terk edip başka ülkelere sığındı.  Türkiye, 3 milyona yakın Suriyeliyi misafir ederek, en fazla mülteci barındıran ülkeler arasında ilk sırada. İnsani durumun gittikçe kötüleştiği bu topraklar büyük bir yıkım yaşıyor” dedi.

Katil Esed, İran ve Rus işbirliğinde katliamların sürdüğünü belirten Tatlı, “Mağduriyet var, sefalet var, 600 bin yetim var, açlık var, yoksulluk var, durumlar içler acısı. 450 Bini aşkın kişinin ölümünden sorumlu Esed rejimi, Rusya ve İran destekli bu terörist rejim, kimyasal bombalar yağdırarak vahşiliğini bir kez daha gösterdi. Gazdan etkilenen Suriyeli Müslümanlar çoğunlukla ağızlarından köpükler çıkararak ya da nefessiz kalarak can verdi. Kimyasal saldırının en bariz kanıtları olan bu belirtiler, Rus ve İran destekli Esed rejiminin savaşta hiçbir kural tanımadığını bir kez daha gözler önüne serdi. İnsanlık dışı saldırıda yaralananların imdadına yetişmeye çalışan yardım görevlilerine de saldırmaktan çekinmedi. Dün sabah kimyasal roketler yağdıran rejim uçakları, daha sonra bölgedeki bir sivil savunma merkezi ile bir hastaneyi de bombaladı. Rejimin işlediği bu suçlar karşısından uluslararası toplumun sessiz kalması rejimin bu suçları işlemeye devam etmesine neden oluyor. Bölgede yaralıları tedavi edecek yeterli sayıda hastane olmadığı için, kritik durumdaki yaralılar ambulanslarla Türkiye’ye taşındı. Katliam haberinin alınmasıyla birlikte Türkiye teyakkuza geçti. Her zamanki gibi insanlığını ve kardeşliğini gösterdi.  Hatay’dan İdlib’e  30 kadar ambulans olay yerine intikal ederek ağır yaralıları Türkiye’ye taşıdı. Sarin gazına maruz kalan mazlumlar, tedavi altına alındı. Bu arada İdlib’de yaralılara ilk müdahaleyi yapan Suriye’deki  doktorlar, kimyasal saldırılara karşı kullanmak için ilaç çağrısı yaptı. Türk Kızılayı ve İHH İnsani Yardım Vakfı, onlar için acil gereken ilaçların listesini yayınladı.  Acil ilaca ihtiyaç var kampanyasını başlattı. ‘Atropin’, ‘Salbutamol’, ‘Hydrocortizone’, ‘Kortivent’, ‘Braledoxym’ gibi ilaçlara acil ihtiyaç bulunuyor. Diğer listede ise ilaçlar dışında koruyucu maske, maskeye bağlı filtre kutusu, koruyucu elbiseler, koruyucu ayakkabılar, koruyucu eldivenler, nabulizatör, küçük oksijen jeneratörü gibi ekipmana ihtiyaç var. Sarin gazıyla zehirlenerek can veren çocuklar, Suriye’de vahşetin geldiği noktayı bir kez daha bütün dünyaya gösterdi. Suriye’de Esed’le ilgili kararı halk verecek diyenler görsünler bu zulmü, böyle giderse Esed’le ilgili karar verecek bir halk kalmayacak. Esed rejimi Son 10 günde sivillere 4 kez kimyasal bombalarla saldırdı. Son katliam, Esed’in ülkedeki 162. kimyasal saldırısı olarak kayıtlara geçti. Ey  Esad, sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. Allah onları ancak gözlerin bakabileceği bir güne erteliyor. Bilesiniz ki, zalimin zulmü varsa, mazlumun da Allah’ı var. Ve son sözümüz şudur; zalimler için yaşasın cehennem” ifadelerini kullanarak konuşmasını sonlandırdı.

Konuşmaların ardından İdlib’deki mazlumlar için eller semaya kalktı.