Yazının birinci bölümünde Donji Vakuf’ta kısa sohbetlerimizi dile getirmiştim. Şimdi ise Saraybosna seyahati ve ardından da Türkiye’ye neden sevginin azaldığını ele alacağım. Saraybosna’ya daha önce gittiğimizde Türk olduğumuz için insanlar sıcak davranırdı. Hatta öyle ki, sarılırlardı, muhabbet etmeye çalışırlardı. Bosna’da bu durum her geçen yıl daha da değişiyor. Çünkü özellikle şehir merkezlerinde bulunan Boşnakların, […]
Yazının birinci bölümünde Donji Vakuf’ta kısa sohbetlerimizi dile getirmiştim. Şimdi ise Saraybosna seyahati ve ardından da Türkiye’ye neden sevginin azaldığını ele alacağım.
Saraybosna’ya daha önce gittiğimizde Türk olduğumuz için insanlar sıcak davranırdı. Hatta öyle ki, sarılırlardı, muhabbet etmeye çalışırlardı. Bosna’da bu durum her geçen yıl daha da değişiyor. Çünkü özellikle şehir merkezlerinde bulunan Boşnakların, bizlere olan sevgileri her geçen gün azalıyor. Şimdi bunların nedenlerini, en ince ayrıntısına kadar sizlerle paylaşacağım.
Öncelikle Bosna demek, Türkiye demektir. Bosnalılara Evlad-ı Fatihan denmesinin ne anlama geldiğini sizlere anlatmama gerek yok. Zaten eminim biliyorsunuzdur. Hele yakın dönemdeki savaşta da en büyük desteği yine bizim insanlarımızdan almış bir toplumdan bahsediyorum. Peki bize karşı olan sevgi neden her geçen gün eriyor…
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; yurt dışında eğitim almak isteyen öğrencilere bir kota koyulmaması, herkesin kafasına göre yurt dışına gidip üniversite okumaya gitmesi, devletimiz için bir kazanım değildir. Aksi olarak zararınadır. Çünkü Bosna’nın Travnik şehrinde yakın zamanda cereyan eden bir olayı sizlerle paylaşırsam, beni daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.
PKK sempatizanı üniversite öğrencileri, özellikle yerel mafya ile iyi ilişkiler kuruyor. Aynı zamanda uyuşturucu ticareti yapıyor. Bu insanların kimliği; Türk. Dolayısıyla insanlarda bunu görüyor, biliyor ve bakış açıları değişiyor. Yine Saraybosna’da yakın zamanda gerçekleşen bir olayı daha sizlerle paylaşayım. Türkiye’den giden laçka üniversite tipleri, bunu söylemekten bile utanıyorum ama özellikle Boşnak kızlarla diyalogları ve onları taciz etmeleri, sevgilerinin azalmasına neden olmuş.
En önemli neden ise FETÖ. Bosna’da Pimapen işi yapan ‘Yavuz’ diye bir firma var. Bu firma 15 Temmuz gecesinin ardından bizim bayrağımızı fabrikasından indirip, ABD bayrağı asan firma. Birçok çalışanı var ve Türkiye düşmanı. Bosna’nın sayılı firmalarından biri olan bu firma sahibinin, Boşnaklara Türkiye’yi kötülediğini düşünün…
Aynı zamanda FETÖ’nün oradaki yapılanmasından dolayı rahatsız olan Boşnaklar, bir müddet sonra tanıştığı her Türk’ü, ‘Acaba buda mı FETÖCÜ’ diyerek uzak durduğu söylendi.
Bu anlattıklarımdan sonra belki; ‘Türkler hiç mi sevilmiyor?’ diye sorabilirsiniz. Evet bizler orada seviliyoruz. Ama bu konulara müdahale etmezsek, sevgi günde güne daha hızlı bir şekilde erimeye devam eder.
TSK VE ÇALIŞMALARI
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Zenica’da 20 yıldan daha fazla süredir görev yapan biri ile tanıştım. Bu araştırma yazımda konuştuklarımızı isim vermemek kaydı ile yazabileceğimi söyledi. Şimdi konuşmalarımızdan biraz size bahsedeyim.
Avrupa Birliği Barış Gücü kapsamında Mehmetçiğimiz Zenica’da bulunuyor. NATO’ya üye devletlerden olduğumuz için bizim askerlerimizin burada bulunması çok doğal. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ile Bosna’da görev alıyor. Buraya kadar her şey normal ama bundan sonrası çok çarpıcı.
Bir İtalyan’dan bahsettiler. Öyle ki bu İtalyan ülkemizde görev yapmış bir insan. Van ve birkaç il daha… Kendisi süper Boşnakça biliyor. Ve Bosna’da kim nerde yaşıyor, hangi sokakta oturuyor, ırkı nedir hepsini biliyor. Belediyelerin toplantılarına katılabiliyor. Belediye de ona bütün dökümanları vermek zorunda. Sözde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) adına yapıyor bunu. Bizim bu konuda eksik kaldığımız belirtiyor tanıştığım kişi.
Onların bir istemi var ama biz de o bilgilere sahibiz diyor. Ama biz harala gürele bu işi sürdürürken adamlar tamamen sistemsel olarak çalışıyor diyor.
Yani harala gürele de olsa bizimde o bilgilere sahip olmamız güzel bir şey. Ama sistemimizin kurulu olmaması düşündürücü.
Tanıştığım kişi ile bir çok şey konuştuk aslında. Ama onları buradan yazmak herhalde etik olmaz. Bu nedenle bu konuyu da burada kapatmış olalım. Hemen diğer bir konuya geçelim.
TÜRKİYE’DE EĞİTİM ALDILAR AMA…
Gelelim Türkiye’de eğitim alan Boşnaklara… Bir çok Boşnak gencin ağzından Türkiye’de yaşamak istiyorum cümlesini duymak mümkün. Bu nedenle de üniversite okumak için belki de ilk düşündükleri ülke Türkiye. Üniversite için İstanbul, Bolu, Ankara, Samsun, Edirne gibi illerde kendilerine kontenjan bulabiliyorlar. Buraya gelen öğrenciler, daha sonra eğitimlerini tamamlayıp, genel olarak ülkemizde yaşıyor. Bir kısmı ise tekrar ülkesine geri dönüyor.
Bosna’da Türkçe bilmek gerçekten çok önemli. Çünkü ülkeye en çok turist, Hırvatistan’ın ardından Türkiye’den gidiyor. Bu bir gerçek. Bu nedenle de Türkçe bilmek orada aslında iş imkanı da sağlamakta birçok insana. Ama gariptir, normal bir Boşnak vatandaştan aldığınız elektriği, ülkemizde eğitim görmüş insanların birçoğunda göremiyorsunuz. Herkes aynı demiyorum ama genel olarak durum böyle. Nedeni anlamaya çalıştım ama inanın anlayamadım.
Şimdi bir sonraki yazıdan başlıklarla sizlere veda ediyorum, Allah’a emanet olun;
Sırbistan Novi Pazar’da, Osmanlı izleri…
“Siz çok şikayetçisiniz” dedi. Ve anlattıkları gerçekten doğrulardı…
“Erdoğan için kavga ediyoruz” …