Kıymetli Okurlar; İnsanı diğer canlı ve yaratıklardan ayıran en büyük özellik aklının olması ve düşünebilme kabiliyetinin olmasıdır. Ama şunu da söylemek gerekir ki; İnsanı insanlıktan çıkarıp diğer canlılara katan hatta bunla da kalmayıp o canlıları yani açıkça söylemek gerekirse hayvanları solladığı oluyor geçmişte günümüzde birçok kere yaşanan olaylara şahit olmuş ve duymuşsunuzdur. Sizlere en […]
Kıymetli Okurlar;
İnsanı diğer canlı ve yaratıklardan ayıran en büyük özellik aklının olması ve düşünebilme kabiliyetinin olmasıdır. Ama şunu da söylemek gerekir ki; İnsanı insanlıktan çıkarıp diğer canlılara katan hatta bunla da kalmayıp o canlıları yani açıkça söylemek gerekirse hayvanları solladığı oluyor geçmişte günümüzde birçok kere yaşanan olaylara şahit olmuş ve duymuşsunuzdur. Sizlere en güzel şu şekilde anlatacağımı umuyorum;
-Allah Teâlâ canlıları üç gurup halinde yaratmıştır:
Melekler: Allah melekleri yaratmış ve onlara akıl vermiş, fakat nefsanî istek vermemiştir.
Hayvanlar: Cenab-ı Hak insanları yaratmış, onlara nefsanî istek vermiş, ancak akıl vermemiştir.
İnsanlar: Hak Teâlâ insanları yaratmış, onlara akıl vermiş, hem de nefsanî arzular vermiştir.
Evet, şimdi sonuç: Öyleyse her kimin nefsanî istekleri aklına üstün gelirse, o kişi hayvanlardan daha aşağı konuma düşer. Her kiminde aklı isteklerine galip gelirse, O kimse meleklerden daha üstündür.
Sizinde kısa bir tefekkürle anlayacağınız üzere insan daha çok kendi konumunu kendisi belirliyor. Aklını ilimle güzel ahlakla doldursa, zamanını iyi arkadaşlar Salih kimselerle birlikte geçirse böyle bir insanın ne cahil kalması mümkündür ne de nefsinin hevasına uyup hayvanlardan daha da aşağı konuma düşer.
Zira insanların fakiriyle miskiniyle zenginiyle, zamanımızdaki sıkıntısı maddi sıkıntı değildir peki nedir o zaman insanları bu kadar acımasız, merhametsiz, güvensiz, gamsız ve hatta kısaca insanlıktan çıkaran nedir?
Bunun cevabı açık ve net olarak kişinin (insanın) diğer yarısını oluşturan manevi eksiklik ve insanın bütünüyle muamele gördüğü ve diğer insanlara gösterdiği cehalettir.
Neden bu iki sebeptir?
Çünkü İnsan manen kendi boşluğunu Salih kimselerle olmakla doldurmazsa ve onlara tabi olmazsa birçok kez hataya düşer o boşluğun yerini kötü arkadaşlarla doldurur ve onların yaptığı gibi yaşantısını sürdürür.
Ve yine insan Allah Teâla’nın en güzel biçimde yarattığı aklı ilimle doldurmazsa yine aynı şekilde aklını kötü arkadaşlar ve kötü ameller yapmakla doldurur, şu da var ki bütün insanlar âlim olamaz tabii ki ama ilmin kendisine hiç uğramadığı kimseler kendisinin de ilimden nasibini almayıp hiç ilim meclislerine uğramayan kimseler bu şeklide olmaktan kurtulamaz ve Allah muhafaza insanlığını da kaybeder ahiretini de hatta herşeyini kaybetmeye mahkum olur.
Konumuzu oğluna nasihat veren Lokman (A.S)ın sözleriyle sonlandırıyoruz; ‘’Oğlum! Bir ekin(ziraat)ancak toprak ve su ile yetişebildiği gibi, iman da ancak ilim ve amelle sahih ve güzel olur’’.
İlim yüce Allahın nurudur, Peygamberimiz (s.a.v) mirasıdır.
Selam ve dua…