Tarikat,kelime olarak ‘yollar’ anlamına gelen ‘Din-i Mübin’i tam bir biçimde yaşayıp,yolcuyu varması gereken noktaya,müridimürşidine,parçayı bütüne kavuşturan tasavvufun sistemleşmiş şeklidir. Hz peygamberden (s.a.v) bugüne kadar değişik isimlerle gelmiş o günden bu yana asırlarca insanlara ab-ı hayat dağıtan bir kevser kaynağıdır ve nice ehli iman bu sudan içmiş bu mübarek hazineden istifade etmişlerdir. Şimdi şöyle bir soru […]
Tarikat,kelime olarak ‘yollar’ anlamına gelen ‘Din-i Mübin’i tam bir biçimde yaşayıp,yolcuyu varması gereken noktaya,müridimürşidine,parçayı bütüne kavuşturan tasavvufun sistemleşmiş şeklidir.
Hz peygamberden (s.a.v) bugüne kadar değişik isimlerle gelmiş o günden bu yana asırlarca insanlara ab-ı hayat dağıtan bir kevser kaynağıdır ve nice ehli iman bu sudan içmiş bu mübarek hazineden istifade etmişlerdir.
Şimdi şöyle bir soru aklımıza gelebilir.Hz Peygamber döneminde tarikat varmıydı ? diye.
Biz de deriz ki ; Tabii ki vardı,Zaten Tarikatın bütün esasları,resulullah’ın tatbikatına dayanmaktadır.Yani,uygulama vardı fakat adı tarikat değildi.
Araştırdığımız zaman belli bir sistemde tarikatın belli bir sistem olarak ortaya çıkması,hicri 3.asra dayanıyor.Cüneyd-i Bağdadi, BayezidiBistami meşhur olanlar önderlerinden sayılmaktadır.Dahja sonra ki gelen dönemlerde Şah-ı Nakşibend,Abdülkadir-i Geylani,MevlanaCelaleddiniRumi,İmam-ı Rabbani gibi zatlar ise tarikatın en meşhur önderlerindendir.
Şimdi size Hz Mevlana’ın bir sözünü söyleyim daha iyi anlamanız için;
Tarikat öyle bir yoldur ki Orada can vermek her kişinin kar’ı değil er kişinin kar’ıdır.
Tarikat akıl dışı bir yoldur.Eğer her dava her müşkil akıl ile halldelmişolsaydı,peygamberlere ve mürşitlere luzümkalırmıydı?
Tarikat yolu aşk yoludur, akıl işi değildir.
Evet kıymetli okurlar; anlatılmak isteneni her ne kadar Mevlana hz kısa sözleriyle anlatsada günümüz konusu olarak masaya yatıralım ve biraz tefekkür edelim,
Zamanımızda insanlığından bile şüphe edilen bazı kimseler inkar etmekle de kalmayıp tarikatı kötülemekte ve üstelik bu kötülemeyi tarikatı ve Allah dostalarını öven ve metheden Kuran-ı Kerim ve bazı hadisi şerifleri kullanarak yapmaktadır.Düşünün ki Allah Tealanın dostlarını ilerlediği bir yolu hatta bu yola laf atmakla da kalmayıp Allah dostalarına da dil uzatmaktalar.Bunlar bizzat şeytanın hizmetkarlarıdırlar her ne kadar dıştan prof. Doç. Dr. Etiketi olsa bile,bunlara itibar etmemek gerekir.Çünkü Allah Teala’yı hakkıyla seven bir kul o’nun dostlarını da sever tutundukları yoluda sever.
İsmini zikrettiğimiz zaten esas hak tarikatın adıda ismiyle müsemma olan Şah-ı nakşibendhznin devam ettirdiği tarikatı nakşibend en güzel yoldur.
Zamanımızda elbette bozulan yollar ve sahte kimlikte kendisini Allah dostu olarak tanıtan vardır ama bunlarda bellidir zaten bunlara azami derecede dikkat etmemiz gerekmektedir.Bunlar kendilerini belli ederler zaten ve sizde bunu anlayabilirsiniz.Allah Teala basiretimizi kapatmasın inşallah.