Valilikten yapılan açıklamaya göre, Şimşek, bölgede incelemelerde bulunarak, Diş Kayalıkları ile ilgili akademik çalışma yürüten Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek ve beraberindeki öğretim görevlilerinden bilgi aldı.
Şimşek, Diş Kayalıkları’nın keşfedilmeyen, fazla gün yüzüne çıkarılmamış ve saklı kalmış çok önemli jeolojik yeryüzü şekli olduğunu aktardı.
Jeomorfosit özelliği taşıyan bölgenin Çin Seddi’ni andırdığını vurgulayan Şimşek, “Burası yaklaşık 5 kilometre uzunluğa sahip. Biz buraya Anadolu Duvarı diyoruz, yöresel tabiriyle Diş Kayalıkları deniyor. Amacımız öncelikle bu önemli dünya mirasını korumak ve bizden sonraki nesillere aktarmak.” değerlendirmesini yaptı.
Doğa harikası Diş Kayalıkları’nı ulusal ve uluslararası düzeyde tanıtmak istediklerini belirten Şimşek, “İnşallah hocalarımızın ve üniversitelerimizin ortaya çıkaracakları akademik raporlar doğrultusunda bir yol haritası belirleyeceğiz ve buranın tanıtılması yönündeki çalışmalarımıza hız vereceğiz.” ifadelerini kullandı.
Şimşek, turizm sektörünün sadece deniz ve kumdan ibaret olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Turizm çeşitleniyor, insanlar artık doğa turizmine yöneliyor ve doğa turizmi de ön plana çıkıyor. Burada önemli bir turizm potansiyeli var, ülkemiz ve ilimiz turizmine kazandırmayı hedefliyoruz. Akademik çalışmalar, bizim bu yönde yaptığımız çalışmalara yön verecek. Gümüşhane Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek’e bu önemli değeri akademik çalışmaya konu ettiği için teşekkür ederim. Yine 19 Mayıs Üniversitesi ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesinden hocalarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah ilimiz, ülkemiz için bir destinasyon keşfedilmiş olacak. Tüm vatandaşlarımızı doğal güzelliği bulunan jeolojik yeryüzü şeklini görmeye davet ediyorum.”
Zeybek ise turizm sektörünün konaklama, turist sayısı ve elde edilen gelirlerden ibaret olmadığını belirtti.
Doğa turizminin yaygınlık kazandığını aktaran Zeybek, “Ülkemizde son yıllarda turizm politikalarında 2 türlü değişim olduğunu görmeye başladık. Daha önce yılın belirli sürelerinde olan turizm yoğunluğu aktivitesi bir taraftan yılın tamamına yayılırken bir taraftan da kaplıca, yayla, mağara gibi alanlar sektörün içine dahil edildi.” ifadelerini kullandı.