Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Fitch’in, Türkiye’nin kredi notunun düşürmesine ilişkin, “Ellerindeki veriler ne kadar sağlıklı, o veriler arasındaki ilişkiler ne kadar doğru kuruluyor onlar ayrı bir teknik tartışma konusu olabilir. Bizdeki veriler öyle demiyor ama onların elindeki veriler farklı olabilir” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde 21’incisi gerçekleştirilen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nı (EMITT) ziyaret etti. Stantları gezen Bakan Avcı, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
EMİTT’in dünyanın sayılı fuarlar arasında yer aldığını belirten Bakan Nabi Avcı, “Hem yurt içinden hem yurt dışından çok sayıda kuruluşun katıldığı dünyanın en hareketli turizm fuarlarından biri. Çok başarılı geçiyor. Uluslararası kabul anlamında da başarılı geçiyor. İnşallah ülkemizin ve diğer iştirak eden ülkelerin de tanıtımına katkıda bulunan güzel bir fuar döneminden geçiyoruz” diye konuştu.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in, Türkiye’nin kredi notunun düşürülmesinde gösterdiği nedenler arasında turizmin de olduğunun hatırlatılması üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Fitch’in kararını değerlendirdi. Bakan Avcı, “Bu tür uluslararası kredi değerlendirme veya araştırma kuruluşları tabi ulaşabildikleri ölçülebilir, tartışılabilir bir takım değişkenler üzerinden birtakım bazı tahminlerde bulunuyorlar. Ellerindeki veriler ne kadar sağlıklı, o veriler arasındaki ilişkiler ne kadar doğru kuruluyor onlar ayrı bir teknik tartışma konusu olabilir. Ama onlarda nihayetinde ellerine ulaşan ölçülebilir değişkenler üzerinden bazı kestirimlerde bulunuyorlar. Bizdeki veriler öyle demiyor ama onların elindeki veriler farklı olabilir” dedi.
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin örnek vererek açıklamalarda bulunan Bakan Avcı, şunları söyledi:
“Bu tür araştırma kuruluşları sadece söz konusu olan bir açıklama yapan bir kuruluş için söylemiyorum, hepsi için söylüyorum. Geleceğe yönelik tahminlerde, kestirimlerde bulunan kuruluşlarla ilgili söylüyorum. Şöyle bir senaryo düşünelim. Bugünün teknolojisiyle artık böyle sümilasyonlarda yapmak mümkün. Farz edelim ki 14 Temmuz 2016 tarihinde var olan bütün değişkenleri biz bu araştırma kuruluşlarının içine koysaydık. Türkiye’de 24 saat sonra şu kadar hareketli tugayı ele geçirmiş olan şu kadar hain darbe teşebbüsünde bulunacak. Şunlar yaşanacak. Siz bundan sonrasına ilişkin, 16 Temmuz’a ilişkin nasıl bir kestirimde bulunuyorsunuz diye sorsaydık, bütün bu verileri önlerine serdikten sonra çizecekleri tablo, 14 Temmuz verileriyle 16 Temmuz’a ilişkin yapacakları açıklamalar herhalde 16 Temmuz’da Türkiye’nin gerçekten yaşadıklarıyla, 16 Temmuz ve sonrasında ve bugün yaşadığımız ortamda herhalde çok alakalı olmayan, çok karanlık, çok kötümser bir takım senaryolar üretecekti ve haklı da olacaklardı. O ölçülebilir değişkenler içerisinde gerçekten öyle kestirimler yapılması gerekebilirdi. Ama ne oldu hiç hesapta olmayan, masanın üzerine konması mümkün olmayan bir değişken; Türk milleti devreye girdi. Onların muhtemel tahmin skalalarının çok dışında bambaşka bir Türkiye’nin kapılarını açtı. Onlar tahminler yaparlar ama zaman zaman böyle milletler onları şaşırtabilir. İnşallah turizm konusunda da diğer alanlarda da bu tür karanlık kestirimler veya kötümser tahminlerin tutmadığını milletin ve Türkiye’nin şaşırtmaya devam edeceğini hep birlikte inşallah görürüz. Çünkü bizdeki veriler öyle.”