Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, istihdam seferberliği çalışmalarını değerlendirerek, “İlave bir istihdam gerçekleştiğinde hedeflediğimiz 1 milyon ve artı 500 bin de mesleki eğitim olmak üzere yaklaşık 1,5 milyon hedefini çok rahatlıkla tutturacağımıza inanıyorum” dedi.
Bakan Tüfenkci, Konya Ticaret Borsasında düzenlenen programa katıldı. Programda konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Konya’nın Anadolu’nun öncü sanayi kentlerinden birisi olacağına dikkat çekerek, “Dolayısıyla Konya’daki istihdam seferberliğini çok önemsiyoruz. Buradaki birlik beraberlik huzurun, barışın, özgürlüğün, demokrasinin hakim olduğu bir ülke inşa etme yolunda ekmeğimizi bir kardeşimizle bölüşme noktasında Konya’nın farklı bir iklime sahip olduğuna inanıyorum. Özellikle Türkiye ekonomisi üzerinde oynanmak istenen oyunları başta Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve ilgili bakanlarımız esasında birçok kere deşifre etti ve iş alemi, insanlarımız da oynanan oyunları ibretle izliyor ve görüyor. Yine Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla ortaya konulan ekonomik seferberlik, milli seferberlik ruhu içerisinde herkes, her işletmemiz, her iş adamımız Türkiye’nin geleceği noktasında elini taşın altına koymakta hiçbir tereddüt yaşamamaktadır. Geçtiğimiz iki gün önce Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin öncülüğünde gerçekleşen ekonomi şuarasında da başta oda ve borsa başkanlarımız olmak üzere iş adamlarımız başlatılan istihdam seferberliğine katkı vereceklerini ayrıca ifade ettiler. Baktığımız zaman esasında odalar ve borsaların, sanayi odalarının her bir üyesine ilave bir istihdam gerçekleştiğinde hedeflediğimiz 1 milyon ve artı 500 bin de mesleki eğitim olmak üzere yaklaşık 1,5 milyon hedefini çok rahatlıkla tutturacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“2017 yılı ihracat yılı olacak”
2017 yılının yatırım ve ihracat yılı olacağını belirten Bakan Tüfenkci, “2017 yılı bildiğiniz gibi bir yatırım ve ihracat hamlesinin başladığı yıl olacak. Özellikle imalat sanayine vermiş olduğumuz ciddi anlamda teşvikler, hem de ihracata vermiş olduğumuz teşviklerle beraber üretimi arttırdığımız gibi yeni pazarlara açılma noktasında önemli kazanımlar elde edeceğiz. Ülkemizin ihracatıyla ilgili kısa bir bilgi yapmak gerekirse ihracat dünyanın esasen en önemli pazarlarında azalma eğilimi gösteriyor. Geçtiğimiz yılın Ocak-Kasım döneminde ihracat Avrupa Birliği ülkelerinde binde 5, Asya ülkelerinde yüzde 4, Çin’de yüzde 7.4, Singapur’da yüzde 5.9, Endonezya’da ise 5.6 gerilemiş durumda. Ülkemiz de küresel ticaretteki gerilemeden bir miktar etkilenmiş durumda. 2016 yılının Ocak-Kasım dönemi tüm dünyada yüzde 3.1 azalan ihracat ülkemizde ise yalnızca yüzde 1.7 oranında azalmıştır. Geçen senenin son 2 ayında ihracatımız sırasıyla yüzde 9.5, yüzde 9 oranlarında arttı. İhracatımız bu yılın Ocak ayında yüzde 8.1’lik net büyümeyle son 49 ayın en yüksek artışını kaydetti. Yeni yıla rekorla başladı. 2017 yılı da dış ticaret atılım yılı olarak tarihe geçecek. Değer bazında dış ticaret istatistikleri incelendiğinde para birimi hareketleri değerlendirmede önem kazanmaktadır. 2016 yılı makro ekonomik açıdan olduğu kadar finans dünyasının da bir hayli fazla olduğu bir yıl olarak kayda geçti. Dolayısıyla dolar bazında dış ticaret istatistikleri değerlendirirken Türk lirasının Amerikan doları karşısında hareketlerini de göz ardı etmemek gerekiyor” dedi.
“İhracat Ocak ayında 18.1 büyüdü”
İhracatın bu yıl Ocak ayında yüzde 18.1 büyüdüğünü kaydeden Bakan Tüfenkci, “Son 49 ayın en büyük artışını kaydetti ve yeni yıla rekor ile başladık. İnşallah hedeflediğimiz gibi 2017 yılı da dış ticaret alanında bir atılım yılı olarak tarihe geçecek. 2016 yılında reel bazda ihracatımız binde 9 azalırken, yine değer bazındaki ithalatımız da yüzde 4.2 düşüş gösterdi. İhracatımızın ithalatımızı karşılama oranı 2015 yılında yüzde 69’un üzerindeyken, 2016 yılının sonuna baktığımızda yüzde 72’ye yükseldi. Hiç şüphe yok ki değer bazındaki dış ticaret istatistikleri incelendiğinde para birimi hareketleri değerlendirmede önem kazanmaktadır. 2016 yılı makro ekonomik açıdan olduğu kadar finans dünyasında da belirsizliklerin bir hayli fazla olduğu bir yıl olarak kayda geçti. Dolayısıyla dolar bazında dış ticaret istatistiklerimizi değerlendirirken Türk lirasının Amerikan doları karşısındaki hareketlerini de göz ardı etmemek gerekiyor. Ülkemizin 2016 yılında miktar bazında ihracatı ise bir önceki yıla göre yüzde 4 artış gösterdi. Özellikle 2017 yılında şu önümüzdeki referandum sürecini Allah’ın izniyle kazasız belasız atlattığımızda 2017 ve 2018, 2019’a kadar siyasi istikrarla beraber öngörülebilir bir siyasi iklimle beraber Türkiye’nin hem yatırımda, hem üretimde, hem de ihracatında şaha kalkacağı yıllar olarak önümüzde duruyor. Özellikle istihdama yapmış olduğumuz olumlu katkılar ve ilave işçi desteğiyle beraber istihdam seferberliğiyle beraber hükümetimizin işçi başı yaklaşık 735 liralık katkı sunması yani işverenin ödeyeceği vergiler dahil olmak üzere, SSK pirimi olmak üzere hükümet tarafından desteklenmesi, akabinde de sanayicilerimizin, ticaret erbabımızın bu ilave istihdamı gerçekleştirerek üretimi arttırması inşallah 2017 yılı için başarı hanesine yazılacak. Özel sektör kamu işbirliğinin yeni bir boyutu olarak boy göstermesi ve başarılı olması en büyük dileğimiz” diye konuştu.