EĞİTİME YATIRIMDA GERİ DÖNÜŞÜM SAĞLANACAK

Son 1,5 yılda hem öğrenci hem üniversite hem de fakülte anlamında hızlı bir çalışmaya girdiklerini belirten İMOS Başkanı Yavuz Uğurdağ, “Kampüse bizim öncülüğümüzde 600 bin TL’lik makine yatırımı yapıldı. HEM’e döşeme atölyesi açıldı. Dörtçelik E.M.L.’ye döşeme atölyesi açıldı. İnegöl içindeki potansiyelimizi hareket ettirmeye çalışıyoruz. Yatırımların maddi manevi boyutları var, ilerleyen sürelerde iyi bir şekilde geri dönüşüm sağlayacaktır” dedi.

Yayınlama: 29.06.2016
944
A+
A-

İMOS Başkanı ve MODEF Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Uğurdağ, İnegöl Gazeteciler Derneği tarafından gerçekleştirilen Ramazan Sohbetleri programının konuğu olarak kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

 

SÜREKLİLİĞİ OLAN BİR PROJE OLACAK






Atölye İnegöl projesinin İnegöl’e katkılarından söz eden İMOS Başkanı ve MODEF Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Uğurdağ, “Atölye İnegöl tasarım merkezi İMOS derneğimizin ve İnegöl’ümüzün en önemli projelerinden bir tanesidir. Bu projeyi 4 aşamalı yürütüyoruz. 4’er aylık periyotlarla endüstriyel tasarım, mimarlık, iç mimarlık okumuş üniversite mezunu öğrencilerimizi İnegöl’de İMOS bünyesinde tasarım merkezinde yetiştiriyoruz, İnegöl mobilyasını tanıtıyoruz, mobilyanın hangi aşamalardan geçtiğini gösteriyoruz ve bu arkadaşlarımız mobilya tasarlamaya başlıyorlar. Bu doğrultuda 20’ye yakın öğrenciyi mezun ettik. İnşallah Eylül’de de 2. programımız başlayacak. Bu proje İnegöl’ün tasarıma verdiği önemi ortaya koyuyor. Endüstriyel tasarım, mimarlık okumuş öğrenciler de İnegöl’deki mobilya sektörünün farkına varıyorlar, burada böyle büyük bir sektör olduğunun farkına vardıktan sonra kafalarında bir İnegöl oluşuyor. Bunun yanında da derneğimizin katkısı; bu öğrenciler mobilyayı ham maddeden, üretim aşamasından, pazarlama aşamasından tasarıma kadar görmüş oluyorlar. Bu da onlara tecrübe sağlıyor. Bu doğrultuda da bundan sonra inşallah İnegöl Atölye’de çalışan öğrencilerin önümüzdeki aylarda İnegöl’de ikame edip kendi firmalarımızda çalışarak devam edecekleri kanaatindeyiz. Mezun ettiğimiz öğrencilerin bir kısmı şuan İnegöl’de çalışmaya başladı. Projelerimizi hiçbir zaman 1 kereye mahsus yapmıyoruz, arkası geliyor. Bu projenin de sürekliliği olacak ve tasarım anlamında İnegöl’e büyük katkılar sağlayacak” dedi.

 

TÜRKİYE’DE İLKLERİ HAYATA GEÇİRİYORUZ

I’m Desing projesi hakkında konuşan Uğurdağ, “I’m Dizayn projesi dünyaca ünlü tasarımcıları İnegöl ile buluşturmak ve İnegöl’ün farkına varmalarını sağlamak için oluşturulmuştur. Karim Rashid gibi insanların tanınırlığı, reklamasyonu çok yüksek. Özellikle bu tarz insanları seçiyoruz ki reklam anlamında verim alalım. Çok ciddi de verim aldık. Karim Rashid’den sonra 2. programımızda Hollanda, İngiltere gibi bölgelerden tasarımcılar getirdik. Bu sene 350’ye yaşın üniversite öğrencilerini 4 gün boyunca İnegöl’de ağırladık. Bunlardan 15 öğrencimizle 4 gün boyunca ürün tasarladık, verimli bir çalışma oldu. Bu ne sağlayacak? Bu da dış dünyaya açılan, Türkiye’de tasarımla ilgilenen tüm öğrencileri kapsayan bir proje. Tasarıma önem veren öğrenciler, profesörler İnegöl’de ağırlanıyor, bir ürün tasarlanıyor ve buraya gelenler İnegöl mobilyasını irdeleyerek gittikten sonra reklamını yapıyorlar. Projelerimiz birkaç günlük değil, önümüzdeki yıllarda ciddi verim alacağımız projeler. Gelenler gittikleri yerde İnegöl’de yaşadıklarını, gördüklerini paylaşacaklar. Gelen ünlü konuklarımız sosyal medyada İnegöl’ü paylaşıyorlar. Bu projenin devamını getireceğiz. Öğrenciye yönelik bir proje. Yetişmiş eleman, tasarımcı sıkıntısı üst düzeyde. Bu bağlamda İMOS bu işin öncülüğünü üstlenmiştir. Hiçbir dernek bu aktivitelerde bulunmuyor. Yaptığımız projelerin hepsi ilk, daha önce örneği olmayan projeler. Bu bağlamda mütevazi olmayacağım. Türkiye’de ilk defa uygulanan ve devamı getirilen projeleri hayata geçiriyoruz” şeklinde konuştu.

 

YATIRIMLARIN GERİ DÖNÜŞÜMLERİNİ ALMAYA BAŞLAYACAĞIZ

Son 1,5 yılda hem öğrenci hem üniversite hem de fakülte anlamında hızlı bir iletişime girdiklerini belirten Uğurdağ, “Kampüse bizim öncülüğümüzde 600 bin TL’lik makine yatırımı yapıldı. HEM’e döşeme atölyesi açıldı. Dörtçelik E.M.L.’ye döşeme atölyesi açıldı. İnegöl içindeki potansiyelimizi hareket ettirmeye çalışıyoruz. Bu yatırımlara çok önem veriyoruz. Yetişmiş elemana çok ihtiyacımız var. Eğitim alanlar işçi kardeşlerine de çok katkı sağlayacaklardır. Bu bağlamda tüm projeler hem İnegöl’ün geneli anlamında hem de Türkiye ve dünya çapında birlikte devam ediyor. Yatırımların maddi manevi boyutları var, ilerleyen sürelerde iyi bir şekilde geri dönüşüm sağlayacaktır. Bunun verimini de en kısa zamanda almaya başlayacağız” diye konuştu.

 

AMERİKA KITASI İNEGÖL İLE BULUŞACAK

İnegöl Dünya İle Buluşuyor projesinin çok önemli olduğunu aktaran Uğurdağ, “Geçen sene Afrika kıtasını getirip ağırladık. Çok önemli ve üst düzey bir proje. Afrika kıtasındaki büyükelçi ve ticari ateşeleri ağırladık. Afrika kıtası ihracat yaptığımız bir bölge. Bu bölgede firmalarımızı tanıyoruz ama ticari ateşe, büyükelçi İnegöl’ü bilmiyor… Bu projenin ana noktası da budur. İhracat yapmayı düşündüğümüz ülkelerin veya kıtaların büyükelçilerini, ticari ateşelerini burada ağırlamaya devam edeceğiz. Afrika programı çok önemli ve ilk yapılan bir programdı. Çok şükür çok verimli bir şekilde geçti. Yoğun bir katılım vardı. Bu işin resmi boyutu da önemli. Çok büyük çaplı bir organizasyon. Bilal kardeşim başta olmak üzere İMOS çalışanlarına ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Çok şükür bu zorlukları başardık. Bu programı MODEF Fuarıyla aynı tarihte yapıyoruz. Sebebi, hem MODEF’i tanıyıp gezsinler hem de İnegöl mobilyasını tanısınlar. Önümüzdeki Kasım ayında Amerika kıtasının organizasyonunu yapacağız. Çalışmalarımız başladı. MODEF Fuarı’nda Amerika bölgesinin büyükelçi ve ticari ateşelerini ağırlayacağız. İnegöl mobilyası anlatılacak, fuar anlatılacak. Önümüzdeki yıllarda Avrupa, Asya ile birlikte devam edeceğiz. Hedefimiz dünyadaki bütün kıtalara ihracat yapmaktır. Bu kıtaların büyükelçilerini, ticari ateşelerini, devlet temsilcilerini İnegöl’e getirip devlet nezdinde göstermektir. Çok ciddi bir proje. İnşallah Kasım’da da Amerika kıtası büyükelçi ve ticari ateşeleriyle burada bulacağız” ifadelerini kullandı.

 

GENÇ BİR İŞADAMI NÜFUSUNA SAHİBİZ

Endişelerinin sorulması üzerine konuşan Uğurdağ, “Ülkemizde son zamanlarda özellikle Güneydoğu ve Doğu bölgesinde yaşanan sıkıntılar var. Burada devletimiz gerekenleri yapıyor ama psikolojik olarak ister istemez tüm bölgeler etkileniyor. Oradaki mücadele her kesime yansıyor. İnegöl pazarı olarak Doğu ve Güneydoğu’da ticari anlamda bir sıkıntı yaşıyoruz. Ticarette, pazar araştırmasında sıkıntı bitmez. İnegöl sıkıntılarla büyüyen bir şehir. Özellikle sektörümüz çok sıkıntılardan geçerek bu günler geldi. Eskilere baktığımızda sıkıntılarımız daha büyüktü. Şimdi daha ziyade ticari büyüme ve verimli üretim yapma sıkıntılarımız var. Bunları aşacak tecrübemiz var. Yeter ki istikrarlı bir ortam olsun. İhracatta az bir gerileme yaşadık, onun da sebepleri ortada. Dünyadaki sıkıntılar bizi etkiliyor. Bu da şunu gösteriyor; belli başlı sabit bölgelerde kalmayacağız. Sadece belli bölgelere ihracatı düşünmeyeceğiz, diğer bölgelere de ihracatı yönlendirmemiz lazım. Bir musibet bin nasihatten iyidir. Bunları artıya çevirmek lazım. Bu da çalışarak olur. Biz çalışmayı ortaya koyuyoruz. Değişik ülkelere gidiyoruz, alım heyetleri getiriyoruz. Sıkıntıları böyle aşacağız. İnegöl’de mobilya sektörü son 20 yıldır hızlı bir büyüme sağladı. Uzun bir zaman değil. İnegöl’de bir mobilya tecrübesi var. Bunu hızlı bir şekilde verimli hale dönüştürebiliyoruz.Firma sahiplerimiz çok çalışıp çok risk alıyorlar. Genç bir nüfusa sahibiz. 40 yaşın altında çok fazla firma sahibimiz var. Bu İnegöl için çok büyük avantajdır. Bu arkadaşlarımızhem pazarlama hem ihracat yönünde yatırım yapıyorlar. Bu İnegöl’e çok ciddi katkı sağlıyor. İnşallah daha iyi pazarlar bularak hem karlılığımızı hem satışlarımızı artırmak istiyoruz” dedi.

 

DAHA ÇOK TANITIMA İHTİYACIMIZ VAR

1,5 senedir İMOS’ta görevde olduklarını ve birçok faaliyete imza attıklarını belirten Uğurdağ, “Faaliyetler günü birlik faaliyetler değil. Geri dönüşümü kısa dönemde de uzun dönemde de olacak olan var. Yurtdışına giderek bağlantılar kuruyoruz. Ağustos ayında Güney Kore’de program yapacağız. Niye? Özellikle ulaşılmamış, gidilmemiş ülke ve kıtalara gitmeye çalışıyoruz.  O pazara girmeye çalışırız, geri dönüşüm elde etmeye çalışırız. Gitmediğiniz yer sizin değildir. Bunları aşmaya çalışıyoruz. Her ay bir yurtdışı etkinliği, bir proje var. Bunların hepsi maddi boyutu olan, zaman ve planlama gerektiren işler. Bunları başarıyoruz. Sıkıntılarımızı pazar arayarak çözeceğiz. İnegöl’ün reklama çok ihtiyacı var. Kendimizi tanıtmamız gerekiyor. Hindistan alım heyetini İnegöl’e getirdik ve çok başarılı olduk. Afrika’da varız, Orta Doğu’da varız, Asya’ya açılıyoruz, Avrupa ve Amerika’ya açılacağız. Bunların hepsine açıldığımızda bir iletişim oluşacak, ticaret ortamı oluşacak. Bu daralmayı bu şekilde aşmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

 

DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR

Projeler için İnegöl’ün dinamiklerinden destek alıp almadıklarının sorulması üzerine konuşan Uğurdağ, “Alıyoruz. Projelerimizin hepsi İnegöl’de faaliyet gösteren kurumların hepsine açık. Destek istiyoruz, alıyoruz, verilmesi gerekiyor. Projelerimizin hepsi genel anlamda İnegöl’e hitap eden projeler. I’m Dizayn sadece İMOS’a hitap eden bir proje değil. İnegöl Dünya ile Buluşuyor İnegöl’e hitap ediyor. Projelerimiz sadece üyelerimize hitap eden projeler değil. Bu bağlamda diğer kurumlarımız da destek vermeliler. İnegöl Belediyemiz, MODEF Fuarcılık, BTSO destek veriyor, kurumlarımız, firmalarımız destek veriyor. Maddi sıkıntılar yaşıyoruz. Sponsor düzeyini çözmeye çalışıyoruz. Dernek olarak gelirimiz kiraya ve personele gidiyor. Projeleri sponsorluklarla çözmeye çalışıyoruz. Bir tek İTSO’dan destek almakta zorlanıyoruz, inşallah onu da aşacağız” dedi.

 

510 BİN TL’NİN TAMAMINI İMOS ÜYELERİ ÖDÜYOR

MODEF’in yüzde 40 hisselerinin sahibi olduklarının hatırlatılması ve devir aşamalarının sorulması üzerine konuşan Uğurdağ, “MODEF, İnegöl’ün dış dünyaya açılan yüzüdür. Firmalarımızın yapmış oldukları ürünleri yegâne tanıttıkları yer. Hem firma olarak hem şahıs olarak İnegöl’de ilk düzenlenen 86 yılındaki fuarı da biliyorum. Fuarların İnegöl’e neler kattığını iyi biliyorum. İMOS 200 üyeye sahip, İnegöl’de büyük çaplı üretim yapan firmaların oluşturduğu bir dernektir. Bizim iddiamız var. İnegöl mobilyasını en üst düzeyde temsil eden bir kurumuz. Sadece benim derneğimde ve Mobilyacılar Odası’nda mobilyacı üye var. Diğer derneklerde çeşitli sektörlerden birçok üye var. Bizim direk amacımız mobilya sektörüne hizmettir ve bu hizmeti ortaya koyarken hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm İnegöl mobilya sektörüne hitap ediyoruz. MODEF de bunlardan birisi. Sayın Belediye Başkanımız MODEF’teki hisselerini devredebileceğini, artık bu işten çekileceğini belirttiğinde yeni göreve gelmiştik. İMOS yönetim kurulunda bunu tartıştık. İMOS, MODEF’in içinde olmalı mı olmamalı mı diye tartıştık. İnegöl mobilyasıyla ilgili ne varsa her şeyin içinde olmamız gerekiyor. Hiçbir şekilde kaçmayız, gocunmayız. Bu bağlamda İMOS yönetim kuruluna ve üyelerine teşekkür ediyorum. Bu taşın altına ellerini hiç düşünmeden koydular, büyük sorumluluk. Belediyenin yüzde 40 hissesi vardı ve oturup anlaşarak bu hisselerin İMOS’a devrini sağladık. Tabi hisse bir değerdir. Bunun maddi karşılığı var. Bu da 510 bin TL gibi bir rakamdı. Bu rakamı İnegöl Belediyesi’ne 7 eşit taksitle ödüyoruz. Şuan 4’üncüsünü ödeyeceğiz. Ödemelerimizi yaparak yüzde 40 hissemizi tamamlamış olacağız.Ödemeyi direk İMOS üyeleri yapıyor. 200 üyeye sahibiz. Üyelerimizden katkı payı alarak bu hisseleri alıyoruz. Her üyemiz hibe şeklinde 3 bin lira derneğe hibe ederek bu maddi yükü karşılamaya çalışıyor. Bu düşüncemize karşı çıkmayıp destek veren üyelerimize teşekkür ediyorum. MODEF olmazsa olmazdır, ihtiyacımız var. Son yıllarda büyüdük, Mobiliyum AVM faaliyete başladı ama bunun yanında fuarcılık anlamında ödün vermemeliyiz. Bugün Türkiye’de bir İstanbul’da bir de İnegöl’de mobilya fuarı vardır.Biz İnegöl mobilya sektöründe merkez olacak diyorsak ve iddialı adımlar atıyorsak bu sektörün fuarını İnegöl’de yapmak zorundayız ve durumundayız. Bu bağlamda MODEF’in yüzde 40 hissesini aldık. Büyük sorumluluk altına girdik. MODEF’in başkanlığını yürütüyoruz. Orada da ciddi çalışıyoruz. MODEF’te değişiklikler olacak. İMOS’un MODEF’e girmesi ciddi katkılar sağlayacaktır. İyi sonuçlar alacağız” şeklinde konuştu.

 

STANTLAR KOMPLE YIKILIYOR

MODEF’te devam eden restorasyonla ilgili bilgi veren Uğurdağ, “Mevcut binamız yıllardır fuar alanı olarak kullanıldığı için stant çalışmaları 1 kereye mahsus yapıldı. Bunun yanında firmalarımız peyderpey ferdi değişiklikler yaptılar. Bu sene karar aldık ve artık iç bünyedeki stantları yıkarak yeni bir organizasyon yapılmasını istedik. Gerek koridorların değişmesi gerek metrekarelerin daha düzenli bir hal alması ve artık sıradanlıktan çıkmış olmasını istedik. Yıllardır fuara giriyoruz hep aynı. Müşteriler firmaları nokta atışı olarak buluyorlar. Artık bu çok uzadı. Firmalar aynı yerde ve aynı stantta fuara giriyorlar. Bu fuara zarar veriyor. Bunun yanında firmalara da zarar veriyor. Heyecan gidiyor. Ciddi bir karar aldık. Burası komple yıkılacak. Bayramdan sonra yeni projesiyle birlikte inşaatına başlanacak. 30 Haziran itibariyle yıkım süreci bitecek. Birkaç koridorda, cephede değişiklik olacak. Stantların hepsi değişecek. Bunun firmaya da MODEF’e de maliyeti olacak. MODEF olarak yeni yapılan stantların 3 cephesini yapıyoruz. Sadece ön cephesini firmalarımıza bıraktık. Üretimine göre dış cephesini tasarlasın, getirsin, koysun. Sadece projeleri isteyeceğiz, güzel ve modern bir ön cephe olmasını isteyeceğiz. Bu da firmalara ciddi bir katkıdır. Onlar sadece ön cephe ve stant içlerini düzenleyecekler.Firma sayımızda üst düzey bir artış olmayacak. 3-5 firma fazla ya da eksik alabiliriz. Mevcut metrekaremizi en rantabl şekilde kullanmaya çalışacağız. Fuarcılık dış dünyaya açılan bir organizasyondur ve buraya o ilçenin veya ülkenin olimpiyat takımı gibi giren firmalara bakmamız lazım. Firma sayısı çok önemli değil. İnegöl’ü en önemli şekilde temsil eden firmaları fuara katarak hem fuarı geliştirmek hem de gelen ziyaretçiyi tatmin etmek istiyoruz” diye konuştu.

 

İSTANBUL’DAKİNE EŞDEĞER BİR FUAR MERKEZİ OLACAK

İstanbul fuarı ile İnegöl Fuarını kıyaslayan Uğurdağ, “İstanbul Fuarı gerçek anlamda fuarcılık yapan bir firma tarafından yapılıyor. Değişik sektörlerin değişik sektörleri oluyor. İstanbul Fuarı’nın ayakta durmasını sağlayan yine İnegöl firmalarıdır. İstanbul Fuarı’nın yüzde 25’ini biz karşılıyoruz. Federasyon organizasyonlu gidiyor. Mobilya federasyonu da yeni kurulan bir federasyon, başkanlığını Ahmet Güle yapıyor. İstanbul Fuarı’nın en büyük katılımcısı İMOS’tur, İnegöllü mobilyacılardır. Orada da olmalıyız. MODEF’i büyütelim derken İstanbul Fuarı’nı bırakmamalıyız. İnegöl mobilyacısı orada da olmalı. Taş yerinde ağırdır, İnegöl fuarını da küçültmemeliyiz. Orada da burada da varlığımızı hissettireceğiz. Oraya gelen yurtdışı müşterisini buraya getirmeye çalışacağız. Hedefimiz bu fuarı katılımcı anlamında diğer bölgelere de açmaktır. Yeni fuar alanıyla birlikte bu problemi ortadan kaldırıp yüzde 25 seviyesinde dışarıdaki firmalar da fuarda yer vermiş olacağız. İstanbul’dakine eşdeğer bir fuar merkezi olacak. Yüzde 70-75’ini İnegöl, kalanını diğer şehirlerdeki mobilya firmaları doldurur. Bu da İnegöl’ün Türkiye fuar merkezi olmasını sağlar” ifadelerini kullandı.

 

MODEF’İN ÇITASINI YÜKSELTECEĞİZ

İnegöl fuarlarının Türkiye tanıtımındaki yerinin sorulması üzerine konuşan Uğurdağ, “High Point’in şehir anlamında bir fuar merkezi. Farklı bir oluşum. Fuar merkezi şeklinde olmayan bir fuarcılık anlayışı var. Bunun yanında dünyanın en büyük     mobilya fuarı İtalya’dadır. Çin, Almanya fuarları çok önemlidir. Şehir fuarcılığı anlamında High Point hayal kırıklığı oluşturuyor. Biraz da İnegöl ile çağrıştırılan bir fuar, çünkü şehir anlamında genel bir fuar var. Biz fuar merkezinde MODEF’i yapsak bile buraya gelenler şehri de geziyorlar. Biraz daha profesyonelleşerek, binamızı modern bir hale getirerek, büyüterek şehir fuarcılığının yanına fuar merkezi oluşturma düşüncesindeyiz. Bunu böyle yaparsak cazibe merkezi haline geliriz. İç piyasada MODEF çok ciddi bir fuardır. Üst düzey ziyaretçiler gelir. Bundan ödün vermeyiz. Kasım programımızda yurtdışı ziyaretçi sayısındaki hedefi elde ediyoruz. Sadece ziyaretçinin kalite ve verimini artırma noktasındayız. Yeni çalışmalarımız var. Sayıya fazla takılmadan gerçek müşteriyi bularak MODEF Expo’ya ziyaret ettireceğiz. Bunu yaparsak hem fuarımız 1 kademe daha yukarı çıkar hem de alıcı geldiği için katılımcılarımız ticari manada verim elde edecekler. Bizden önceki yöneticilerimize teşekkür ediyoruz. MODEF’in daha heyecanlı, çıtasını yükselterek devam etmesi gerekiyor. Bunu gerçekleştirmek istiyoruz. İstanbul Büyükşehir,  Türkiye’nin merkezi, ulaşımı ve tanıtımı çok kolay. Biz de MODEF olarak tecrübeye sahibiz. Bu tecrübeyle oraya gelenleri İnegöl’e getireceğiz. Bu 1-2 fuarla olmuyor, süreç lazım. Bu süreci de en kısa sürede tamamlayıp en ciddi yurtdışı alıcılarını İnegöl MODEF Fuarına getirmeyi planlıyoruz” dedi.

 

TÜRKİYE MOBİLYA SEKTÖRÜNÜN KALBİYİZ

Mobilyada İnegöl’ün Türkiye’deki, Türkiye’nin ise dünyadaki yerinin sorulması üzerine konuşan Uğurdağ, “İnegöl Türkiye’deki mobilya merkezlerinin başında geliyor. Türkiye’de mobilya üretimi yapan Ankara, Kayseri ve İstanbul var. Hızlı şekilde üretime sahip yerleşim yerlerimiz. Bunların yanında yeni üretim alanları da oluşuyor. İnegöl 1 asırlık tecrübeye sahip. Kayseri’de seri, teknolojik, ekonomik ürünler üretilir. İstanbul çeşitli ürünler yapar. Ankara el emeği yapar. İnegöl bunların hepsini içinde bulundurur. İnegöl’de ekonomik anlamda üretim de yapılır suntalem üretim de yapılır ahşap üretim de yapılır modern-klasik koltuk yapılır… Modern tasarım anlamında çok iyi noktadayız. Tasarımlarımız Türkiye boyutunda kıyaslanmayacak şekilde üst düzeyde. Orta seviye mal üretiyoruz. Ankara’yı, İstanbul’u, Kayseri’yi birleştirip güzel tasarımlar ortaya koymuşuz, bunu da yüksek olmayan rakamlarla tüketiciye satmaya çalışıyoruz. Bu bizim avantajımız. İnegöl’ün Türkiye mobilya sektöründeki payı çok önemli noktada. İnegöl, mobilya sektörüne yön veren bir ilçe. Türkiye’de mobilyacılık yapmayı düşünen kim olursa olsun İnegöl’ü görmeden karar vermez. İnegöl örnek alınan bir cazibe merkezidir. Bu bağlamda Türkiye’nin yüzde 35 üretimini karşılıyoruz. Mobilya ihracatının yüzde 20 bandını karşılıyoruz. Bunlar çok ciddi rakamlar. İlçeyiz ama Kayseri’den, Ankara’dan, İstanbul’dan iyiyiz. Türkiye mobilya sektörüne yön veriyoruz ve sorumluluğumuz artıyor. Tecrübemiz var. Ne şekilde hareket edeceğimizi biliyoruz. Çok büyük avantajımız var. Türkiye mobilya sektörünün kalbi İnegöl’dür. Diğer iller yatırım yapıyor olabilirler ama İnegöl’süzbir mobilya sektörü Türkiye’de olmaz. Dünyaya da İMOS projeleriyle birlikte İnegöl’ü tanıtacağız. Daha verimli alım heyetlerini getireceğiz. Merkez olmaya devam edeceğiz. Federasyonumuzla birlikte ‘Mobilya Ülkesi Türkiye’ hedefimiz var. Bunun yanında ‘Mobilya Şehri İnegöl’. Yeni yeni sektör olmaya çalışıyoruz. Çok eski yatırımları olan bir sektör değiliz. İşin içinden gelen insanlar bu işi yapıyorlar. Yavaş yavaş profesyonellerle çalışmaya başlıyoruz ve bu çok önemli. Bunları da aşarsak daha kârlı çalışmalar yapacağız. 15-20 sene önceki teknolojik gelişmeler yeni gelişmelerdir. İnegöl’e ilk CNC getirdiğimizde nasıl çalıştıracağımızı bilmiyorduk, hiç yoktu. 15 sene öncesiydi. Şimdi her fabrikada CNC var, bilgisayar programları var. 15 sene kısa bir zaman. İnşallah önümüzdeki 15 sene daha verimli büyüyeceğiz” şeklinde konuştu.

 

ATIK SORUNU ÇÖZÜLEMEDİ

Atık sıkıntısının çözüm çalışmalarıyla ilgili konuşan Uğurdağ, “Sıkıntı devam ediyor. Organizasyon anlamında sıkıntılarımız var.2. OSB’miz, eski sanayi bölgemiz, Yenice tarafındaki firmalarımız. 1. OSB’deki firmalarımız var. Yaygın bir şekilde üretim alanına sahibiz. Bu zorluk çıkarıyor. Bu noktada devlet nezdinde firmalara bildirimler yapıldı. Kanuni sürecin nasıl işleyeceği bildirildi. Firmalarımızda da hem özeleştiri yapacağız hem de haklı olduğumuz yerleri anlatacağız. Duyurular yazıyla yapıldığı için firmalarımız es geçti. Düzenlemeye giren firmalarımızda sıkıntılar yaşandı. Gerek Valilik gerek Kaymakamımızın ve Çevre Bakanlığı nezdinde görüşmeler yaptık. Kanunla ilgili sıkıntılar var, düzenlemesi gereken paragraflar var. Firmalarımızın iç bünyelerinde düzenlemeleri gereken noktalar var. Kurunun yanında yaş da yanıyor. Çöpümüzü alacak kurumlar var. Bunların da ciddi çalışmaları gerekiyor. Yatırımlarını hızlı tamamlamalılar. Bir firmamız çöpümü al dediğinde ücretini de verse uzun zaman geçiyor çöpler alınmıyor. Bunun yanında organizasyon sorunları da var. Bu bir süreçtir, anlayış istiyor. Belediyemiz artık bunları toplamıyor, 2 kurumumuz bu işi yapıyor. Yatırımların hızlandırılması gerekiyor. İşlerini biraz daha profesyonel yapmalılar. 10-15 gün geçiyor çöpler alınmıyor. Kanun yazılmış, biraz eksik veya yanlış yazılmış. TÜBİTAK raporlarında hammaddemiz sunta kimyasal atık gözükmüyor ama çevre bakanlığında kimyasal atık gözüküyor. Bunların hepsini hem Valiliğimize hem İl Çevre Müdürlüğümüze gidip anlattık. Kaymakamımız da biliyor. Üst limitlerde ceza yiyen firmalarımıza çok üzüldük. Süreç sonucunda bu iş tamamlanacak ama herkes üzerine düşeni yerine getirecek” diye konuştu.

 

CİDDİ KARARLAR ALMAMIZ GEREKİYOR

Çek yasasına değinen Uğurdağ, “Hapis kararı caydırıcı bir niteliktir. Caydırıcı olan kanunların ortada olması gerekiyor. Faydası olur. Genel anlamda çek ödeme dengesinde yükselme-düşme olmadı. Hapis kararı olsun. Ödemeye yönelik bir yaptırımdır. Ama bu noktada firmalar nezdinde ürünler satılırken kendilerini iyi şekilde garantiye almalılardır. Birinci sorumluluk bizde. Devletten önce bizim işimizi sağlam ve düzgün yapmamız lazım. Uzun vadeyi kısaltmamız gerekiyor. Mobilyanın en uzun vadesi 6-8 aya düşmesi gerekiyor. Ürün satmış olduğumuz firmaları iyi araştırmalıyız. Bu da bizim görevimiz. Gözü kapalı, satmış olmak için ezbere ürün satmamamız gerekiyor. Bunları yaparsak çok fazla zorluk yaşamayız. Ürün satma ihtiyacı olan firmalar sattığı firmayı irdelemeyerek uzun vadelerde ürün satarak sıkıntıya düşüyor. Bütün firmalarımıza sesleniyorum. Vadelerimizi kısaltmalıyız. Ciddi kararlar almamız lazım. Bütün iş firmalarımıza düşüyor. İnegöl’de bu konuda sıkıntılar var. Bir de açık hesap ürün satmamamız gerekiyor. Bu noktaları kendimiz düzeltebiliriz. Firmalar veya sektör kendi iç bünyesinde kararlar alarak bu handikapları düzeltebilirler” açıklamalarında bulundu.

 

HABER: Serhat ÇİÇEK



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş