“En zor iş, ortak aday çıkarmak”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Meclis Üyesi Murat Karayalçın dün İnegöl’deydi. CHP İnegöl İlçe Örgütünü ziyaret eden Karayalçın, MHP ile birlikte çıkardıkları ortak adaya parti içinden yapılan eleştirileri; “Dünyanın en zor şeyi ortak aday çıkarmaktır. Tabi ki eleştiriler gelecektir, tabi ki keşke o değil de bu olsun denecektir ama sonuçta bu olmuştur, bunun üzerinde mutabakata varılmıştır” diye yorumladı.

Yayınlama: 20.06.2014
795
A+
A-

CHP Meclis Üyesi Murat Karayalçın yerel seçimler öncesi ilçe örgütlerine gerçekleştirdiği ziyaretlere yeniden başladı. Bu bağlamda dün CHP İnegöl İlçe Örgütü’nü de ziyaret eden Karayalçın burada Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair açıklamalarda bulundu.

 

ULUS DEVLET ANLAYIŞI YOK EDİLDİ






Ziyarette ilk olarak konuşan CHP İlçe Başkanı Turhan Neşe şunları kaydetti: Türkiye çok zor ve önemli bir dönemden geçiyor. Ülkemiz coğrafyasında ve ülkemizin güneyinde yaşanan harita değişmelerinin olduğu, ulus devlet anlayışlarının yok edildiği, emperyal güçlerin büyük bir ağırlıkla ülkeler üzerinde oynadığı siyasi oyunların temelde bir ekonomik para savaşlarının olduğu gerçeğini bütün partili arkadaşlarımızla biliyor ve değerlendiriyoruz. Bu çerçevede meseleye baktığımızda sizin gibi ülkemizin başkentine damgasını vurmuş, ülkemizde Başbakan Yardımcılığı yapmış ve ülkemizin kalkınmasına çok ciddi katkıları olmuş siyaset adamlarının ilçemizi de ziyaret ederek onurlandırması ve bu süreçte bizleri bilgilendirmesi, gelişim ile ilgili bu bilgi paylaşımını bütün üyelerimiz ile yapmasını önemsiyor, bu ziyaretinizden dolayı örgütüm adına size çok teşekkür ediyorum.

 

PARTİLİLERİMİZİN HER ZAMANDAN DAHA ÇOK BİRLİKTE OLMASI GEREKMEKTEDİR

CHP Meclis Üyesi Murat Karayalçın ise yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: Bursa’ya Mudanya Belediyemizin düzenlemiş olduğu bir çalıştay için gidiyorum ama Bursa’ya gelmişken 30 Mart seçimlerinden çalışmalara katıldığım ilçelerimizin başkanlarını, yöneticilerimizi ve partililerimizi de bu vesile ile bir kez daha ziyaret etmek istedim. Biraz sohbet ederek partimizin ve ülkemizin önünde duran, karşı karşıya olduğu sorunları sohbet çerçevesinde ele alırız diye düşündüm. Sayın Başkanımız, ülkemizin karşı karşıya olduğu kritik dönemeçten, zor günlerden, olumsuz koşullardan bahsetti. Maalesef bunlardan hiç kurtulamıyoruz. 365 günün neredeyse 365 gününde mutlaka kendimizi kritik bir kavşakta buluyoruz. Mutlaka çok ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalıyoruz. O ortamdan, o durumdan Türkiye’nin yönetiminde kimler varsa onlar da değerli basın mensuplarının karşısına geçip ‘Birlik ve beraberliği her şeyden çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde’ diye başlayan konuşmalar yaparlar. Partimizin birlik ve beraberliğe her zamandan çok ihtiyacı var. Partimizin, partililerimizin her zamandan daha çok birlikte olması gerekmektedir.

 

GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRİYORUZ

30 Mart’ı geride bıraktık. 30 Mart’tan sağlanmasını dilediğim, umduğum, beklediğim koşulların ne olduğunu bu ziyaretimde dile getirmiştim. Şimdi yeni bir seçim sürecinin eşiğindeyiz. İlk kez yaşayacağımız, ilk kez karşılaşacağımız bir seçim. Öncekilerden çok farklı… Partimizin tüzüğünde, partimizin meclis kararlarında, MHK kararlarında, il örgütlerimizin, yerel örgütlerimizin, ilçelerimizin karar defterlerinde yer almayan bir konu var önümüzde. CHP’nin tüzüğünden milletvekili seçimlerinin nasıl yapılacağına ilişkin, milletvekili adaylarının nasıl belirleneceğine ilişkin düzenleme vardır. CHP’nin tüzüğünde yerel yönetim seçimleri ile ilgili olarak da düzenlemeler ve kararlar vardır. Yalnızca tüzük değil yönetmelikler de vardır. Partinin meşru karar organlarında tartışılarak kararlaştırılmış ve parti hukuku diye adlandırabileceğimiz metinlerin bir bölümünü oluşturan yönetmeliklerimiz de vardır. Bunları yaşadık. Çok millet meclisi seçimine girdik, çok yerel yönetim seçimi yaşadık ama şimdi önceden yaşamadığımız, bilmediğimiz ve bu parti hukuku içinde yer almayan, parti tüzüğünde atıfta bulunulmayan, yönetmeliği olmayan bir cumhurbaşkanlığı seçimi var önümüzde. Bir ıslahat oluşturacağız. Biz CHP olarak bu süreçte neler yapmalıyız, nasıl bir etkinlik ortaya koymalıyız, hangi kararları almalıyız? İşte bunu yaşadıktan sonra bundan sonraki seçimler için bir modeli bir çerçeveyi bir karar taslağını ortaya koyacağız ve kurultayımızda bunu tartışıp karara bağlayacağız. Parti meclisinde de bunun kararları alınacak ama şimdi yalnızca yaşıyoruz, not ediyoruz, gelişmeleri değerlendiriyoruz.

 

PARTİLİ OLMAYAN BİR CUMHURBAŞKANI SEÇİLSİN

Cumhurbaşkanı adayı Sayın Genel Başkanımızın, Sayın Devlet Bahçeli ile görüşerek Türkiye kamuoyuna açıkladığı Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Ekmel İhsanoğlu CHP’nin üyesi değildir. CHP’nin üyesi olması da çok yüksek bir olasılıkla bundan sonra da söz konusu olmayacaktır. Bu seçime giderken CHP yönetimi, Cumhurbaşkanı adayının bir partinin üyesi olmaması gerektiği görüşünü dile getirmiştir. ‘Partili olmayan bir Cumhurbaşkanı seçilsin’ demiştir. CHP yönetimi bunları seslendirirken partimizin değişik tarihlerde yapmış olduğu anket sonuçlarını dikkate almıştır. Anketi yanıtlayan yurttaşlarımızın verdiği yanıtlara göre ortaya çıkan anket sonucunu yeni Genel Sekreterimiz Sayın Gürsel Tekin de kamuoyunun bilgisine sundu, halkın yüzde 95’i yansız, tarafsız, partisiz bir Cumhurbaşkanı istediğini ifade etmiştir, dile getirmiştir. CHP de bunu dikkate alarak Türkiye’de yeni bir dönemi başlatabilmek için tarafsız bir Cumhurbaşkanı’nın yönetime gelmesine katkıda bulunabilmek için bu çalışmayı yürütmüştür. Çok doğal olarak Sayın Ekmel İhsanoğlu’dan bir partili Cumhurbaşkanı adayından beklenmesi gereken nitelikler beklenmemelidir, aranmamalıdır. CHP’li olmayan birinden, CHP üyesi olmayan birinden CHP’liymişçesine CHP’nin niteliklerini araştırmanın ya da beklemenin doğru olmadığını düşünüyorum.

 

REJİM İLE İLGİLİ KARAR VERİLECEK

Türkiye’de başkanlık rejimini başlatacağını iddia eden bir Cumhurbaşkanı adayı ile Türkiye’de parlamenter sistemi sürdürmeyi taahhüt eden bir Cumhurbaşkanı… Zaten o nedenle farkındaysanız bunun bir seçim olmayacağı, bir referandum olacağı şeklinde yorumlar yapılmaktadır. Yani yurttaşlarımız, yani bizler, seçmenler, vereceğimiz oylarla Türkiye’de bundan sonra bu seçimin hemen ardından yeni dönemde önümüzdeki 5 yılda Cumhurbaşkanlığı görevine gelecek bir kişinin başkanlık rejiminin Cumhurbaşkanı mı yoksa parlamenter rejimin Cumhurbaşkanı mı olacağını karara bağlayacağız.

 

MUTABAKATA VARILMIŞTIR

CHP’nin ulusalcı olarak ifade edilen kanadında başta Nur Serter olmak üzere bu noktada ciddi tepkilerin olduğunun ve bu tepkileri nasıl değerlendirdiklerinin sorulması üzerine konuşan Murat Karayalçın şunları kaydetti: Ben bir defa CHP’lileri bir bütün olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Kendimi örnek olarak vereyim; ben hem Cumhuriyetçiyim, hem Atatürkçüyüm, hem ulusalcıyım hem de sosyal demokratım. Ben bir CHP’linin tüm bu nitelikleri eş zamanlı olarak taşıması gerektiğine inanıyorum. Dolayısı ile de CHP içerisindeki bu tür kanatlaşmayı çok sağlıklı bulmadığımı ifade etmek istiyorum ama tabi ki herkes değerlendirmesini yapacaktır, kimisi uygun bulacaktır kimisi uygun bulmayacaktır kimisi falanca olsa diyecektir. Ben bütün bunları saygıyla karşılıyorum. Dünyanın en zor şeyi ortak aday çıkarmaktır. Tek başına aday çıkaracak olsan partinin tüzüğünü, partinin niteliklerini en iyi temsil edeceğini düşündüğün bir adayı çıkarırsın da birileri ile müzakere ederek, birileri ile mutabakata vararak bir aday çıkartmanız söz konusu olduğunda ben bunun siyasi olarak çok zor bir iş olduğunu düşünüyorum. Tabi ki eleştiriler gelecektir, tabi ki keşke o değil de bu olsun denecektir ama sonuçta bu olmuştur, bunun üzerinde mutabakata varılmıştır. Bunun için Sayın Ekmel İhsanoğlu, parlamenter tipi başkanlık rejiminin devamını öngören bir anlayışın adayı haline gelmiştir. Bu isim partisiz bir Cumhurbaşkanı olmalı diyen, bu görüşü savunan siyasi partilerin ortak adayı olmuştur. Konuyu bir de bu yönden değerlendirmek gerekir.

 



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş