“İş Güvenliği Yasasının %100’ü Uygulanamaz”

İnegöl Müteahhitler Derneği Başkanı Fahrettin Baykan, iş güvenliği yasasının 2 yıldan beri derken üyeleri tarafından yüzde 80-90 uygulandığını belirterek; “Yüzde 100’ünü inşaat sektörü uygulayamaz. Bu kanunu çıkaranlar da inşaat yapsınlar, onlar da uygulayamazlar. O kadar zor” dedi.

Yayınlama: 28.06.2016
927
A+
A-

İnegöl Müteahhitler Derneği Başkanı Fahrettin Baykan, İnegöl Gazeteciler Derneği tarafından düzenlenen Ramazan Sohbetleri programına katılarak kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

 

TÜM ÜYELERİMİZE KEFİLİZ






İnegöl Müteahhitler Derneği Başkanı Fahrettin Baykan, “Müteahhitler Derneği’ni kuralı 5,5 yıl oldu. 17 arkadaşımızla kurmuştuk. 126 üyemiz var. İnegöl’de 200’e yakın müteahhit var ama bunlardan 126 tanesi bizim üyemiz. Biz üye yaparken seçici davranıyoruz. Müteahhitlik sektöründe bazı sıkıntılar oluşturan müteahhitler oluyor, bu tip piyasada ismi kötüye çıkmış müteahhit arkadaşlarımızı derneğimize üye yapmıyoruz. Bizim Müteahhitler Derneği’ne üye olan müteahhitlerimize her konuda kefiliz. Müteahhitlik çok zor bir meslek. İnşaat sektörünün başında bir kurum oluyor. Kız babalığı gibi… Yaptığımız daireleri satmakla, tapuyu verip parayı almakla işimiz bitmiyor. Daireyi alan kişi o dairede huzurlu oturacak, çatısı akmayacak, elektriği kesilmeyecek, suyu patlamayacak… Sıkıntı olmayacak ki alan kişi sizin için olumlu şeyler söylesin, konuştukları hem kişiliğine hem ticaretinize yansısın. Aldığı daire sıkıntı çıkarırsa alan kişi sizin aleyhinize konuşup kişilik ve ticaretinizi haklı olarak baltalayacaktır. Biz ona göre firmalarla çalışıp malımızın arkasında duruyoruz. Üyelerimizin tamamı böyledir” dedi.

 

ODA OLACAĞIMIZA İNANIYORUM

Oda olma yolundaki çalışmalara değinen Baykan, “Türkiye çapında 52 dernek, 4 federasyon, 1 tane de konfederasyon var. İnegöl Müteahhitler Derneği olarak 4 yıldan beri Tüm Müteahhitler Federasyonunun üyesiyiz ve 2 dönemdir yönetim kurulu üyeliğini yapıyoruz. Bursa bölgesini biz temsil ediyoruz. Konfederasyonu 1 yıl önce kurduk. Konfederasyonumuz olarak oda olma yolunda Ankara’da çalışmalar gerçekleştiriliyor. Türkiye’de odalar var tabi ki olsun ama müteahhitler odası da olsun. Oda olmadığınız zaman belediyeler sizi biraz arka plana atıyor, muhatap olmuyor. Bunun için sektörel sıkıntıları aktarıp çözemiyorsunuz. İnegöl’de Mimarlar Odası var, Mühendisler Odası var ama Müteahhitler Derneği var. İnşaat sektörü için Müteahhitler Derneği mi Mimarlar Odası mı Mühendisler Odası mı daha çok çalışıyor? Biz daha çok çalışıyoruz. Çünkü bizim canımız acıyor. Yeni bir bina yapacaksınız. Ona ruhsat lazım, bunu çıkarmak için mimar, mühendis, denetim, belediye ve müteahhidin 5 ana imzası gerekiyor. Bunlardan sonra süreç geride bırakıldığında ruhsat çıkıyor. Mimar, mühendis, denetim, belediye parasını müteahhitlerden alır çekilir, biz arsayla baş başa kalırız. İnşaata ister başla ister başlama kimsenin umurunda değil. Hafriyatından, betonundan, çatısına kadar biz yapıyoruz. Tüm harcamalar bizden çıkıyor. Bu kadar meşakkatli bir sektörün başında olan müteahhitlerin odası neden olmasın? Bizi haklı buluyorlar. Önümüzdeki dönem oda olacağımıza canı gönülden inanıyorum” şeklinde konuştu.

 

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ BAŞLATABİLİRİZ

İnegöl’ün kentleşmesini değerlendiren Baykan, “İnegöl’ün nüfusu 300 bine dayandı, hızla göç alıyoruz. Yılda 3 bin 500 tane konut yapıp satıyoruz. İnegöl’ün içi doldu. İnegöl’ün içinde yeni konut yapmamız için kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Bu nasıl oluyor? Mahalleler arasında blok blok, parsel parsel onları kentsel dönüşüme çevirip binalar yapmak gerekiyor. Bunu yaparken de Belediye ile işbirliği yapmanız gerekiyor. Belediye, yer sahibi ve müteahhidin 3’ü bir arada olmalı. Bunu bu güne kadar büyük çapta başaramadık ama küçük çapta mahalle aralarında 3’er 5’er binalık kentsel dönüşümleri müteahhit arkadaşlarımız yapıyorlar. Büyük çapta olması için belediye ile işbirliği yapmanız gerekiyor. Bu da zor bir iş. Gelecekte nasıl olur bilmiyoruz. Önümüzdeki yıllarda Belediye Başkanımızın buna hız vereceğine inanıyorum. Bizim İnegöl’ün büyümesi için kentsel dönüşümün Pazartesi Pazarı denen bölgeden başlaması gerekiyor. Orası 70 dönümlük bir yer ve 20 dönümü Belediyeye ait. Başkanımıza bir teklifim oldu, 20 dönüm yeri Müteahhitler Derneği olarak almaya hazırız. Projeyi istediği gibi yapıp bize versin ya da biz kendisine sunalım. İnegöl’ün en donanımlı projesi olsun, örnek bir site yapalım. İnegöllü hemşerilerimize bunu sunalım. Geri kalan 50 dönümü de desin ki; ‘Burası kentsel dönüşüm olacak, örnek projemiz budur, isteyen istediği müteahhitle anlaşabilir’. Oradaki dükkân sahipleri 250 metrekare alanı 150 bine satmıyor, para yapmıyor. Ama orada yapılan bir daire 250-300 bin TL’ye satıldığında zaten oradaki dükkân sahipleri bize gelip anlaşacaklar. Yerleri değer kazanacak. Bunu Başkanımıza anlatmıştım, o da hepsini alın verelim dedi. Biz hepsini almaya cesaret edemiyor. Bu denendi, TOKİ ile toplantılar oldu anlaşılamadı. İnsanlarımız görmeden karar veremiyorlar, bizim de bunu göstermemiz için 20 dönüm alana site yapmamız gerekiyor. Belediye Başkanımız bunu kabul ederse biz yapmaya hazırız” diye konuştu.

 

BİNALAR YÜZDE 100 DEPREME DAYANIKLI

İnegöl’ün bir deprem bölgesi olduğunun hatırlatılması üzerine konuşan Baykan, “Deprem diye bir gerçek var. 99 depreminden sonra yapılan binalar yüzde 100 depreme dayanıklıdır. Bu böyle bir ortamda söylenecek konu değil, ileride bir şey olur önüme çıkar ama yeni yapılan binalardan korkmayın. Hangi müteahhit yaparsa yapsın bunun demirinden, betonundan çalma şansı kesinlikle yoktur. Yapı denetimler ve belediyeler bu konuda ciddi çalışma yapıyorlar. Yeni binada oturanlar hiç endişe etmesinler. Bir şey olmaz. 99 depreminden önce yapılan 5-6 katlı binalar hala ayakta. O zaman onlar yıkılmadı, şimdilik 3 katlı binalarımız 7,5 depremine kadar yıkılmaz. Allah’ın gücü, isterse her şeyi tersine çevirir ama şimdiki hesaplamalara göre hiç kimse bir şeyden korkmasın” ifadelerini kullandı.

 

DUBLEKS YAPMAKTAN VAZGEÇTİK

Dubleks binaların yapılmama nedeninin sorulması üzerine konuşan Baykan, “Sınır 3 kata indirilmedi. Dubleks yapılıyor, biz kendimiz müteahhitler olarak kaldırdık. Neden yapmıyoruz? Zaten 3 kat yapıyorsunuz zemin, ara kat, dubleks. Zemin katı rutubet var diye istemiyorlar, ara katı herkes istiyor, 1 tane olduğu için hemen satılıyor, dubleksi de zor satıyoruz. Neden? Artık eskisi gibi 2 aile bir arada oturmuyor. Anne-baba gelinini evine getiremiyor. Dubleksin müşterisi İnegöl’de 10 tane ise, ara katın müşterisi 40 tane. Dubleksi yaparken harcadığımız parayı satarken geri alamıyoruz. Bunun için dubleks yapmaktan vazgeçtik” dedi.

 

“GELİN EL ELE, KOL KOLA ÇALIŞALIM”

Diğer oda ve kurumlarla aralarında yaşanan sıkıntılara değinen Baykan, “İnşaat sektörüyle ilgili sıkıntıları çözmekte kimse yardımcı olmuyor. Mimarlar, Mühendisler, Elektrikçiler, Demirciler Odası biz hepimiz bir geminin içerisindeyiz. İnşaat sektörüyle ilgili önemli açıklamalarım oldum ama benim açıklamamadan sonra hiçbir oda ‘doğru söylüyor, bu gerekiyor’ diye çıkıp da beyanat vermedi. Biz derneğiz, her ne kadar dernek başkanı olarak konuşursam konuşayım adımız müteahhit olduğu için ‘Kendi çıkarı için konuşuyor’ diye düşünülebilir. Ama Mimarlar Odası veya Mühendisler Odası bunu söylediğinde daha ciddiye alınır. Biz 5 yıldan beri kendimizi çok zor anlattık. Bize önyargı ile baktılar ama sonunda kendimizi anlattık. Belediye Başkanımız bizimle beraber Almanya gezisine geldi, orada sorunlarımızı çok güzel anlattık. Diğer odaların bize destek vermesini istiyoruz, ihtiyacımız var. Biz bir geminin içerisindeyiz. Onlar mühendis, mimar olmuşlar bize lazımlar. Onların tuttukları ışığın doğrultusunda gidiyoruz ama parayı biz harcadığımız için bizim canımız yanıyor. Binada sorun çıktığında bina sahibi beni arıyor, mimarı, mühendisi, çatıcıyı, elektrikçiyi aramıyor. Sorunlar bana geliyor. Odalarımızın yardımına ihtiyacımız var. Gelin birlikte el ele kol kola çalışalım” şeklinde konuştu.

 

HARÇ İŞKENCESİ ÇÖZÜME KAVUŞMALI

Tapu dairesinde yaşanan sıkıntıların sorulması üzerine sözlerine devam eden Baykan, “Tapu dairesindeki işler berbat. Bir tapu vereceksiniz, tapudaki müdürümüz ve çalışanlar canı gönülden çalışıyorlar, sıkıntı tapu işlemleri yaparken harç yatırmak için size verilen makbuzların yatırılacağı yerlerin uzaklığı. Ziraat Bankası nerede, tapu dairesi nerede… Arabası olan var olmayan var. Hadi araban var oraya gidiyorsun park yeri yok. Git gel derken zaman geçiyor. İnsanlara külfet. Bu arada zaman geçiyor, tapu o güne yetişmeyebiliyor. Bunda tapu dairesinin suçu yok. Çözüm ne? Tapu dairesinin üstünde mal müdürlüğü var, orada vezne de var. Çıkıp oraya yatırabiliriz, mal müdürlüğü bu parayı bizden alabilir ama almıyor. Ya da Ziraat Bankası oraya bir gişe koyabilir. Bu vatandaşın işini kolaylaştırmaktır. Maalesef bunu yaptıramıyoruz. Bu konuda çok sıkıntılı günler yaşanıyor. Biz müteahhitler sıkıntıları aşıyoruz ama tapu işlerinde daha çok yaşlı, köyden veya dışarıdan gelmiş vatandaşlar çok var. Aynı günde işi bitirmek istiyorlar. Bitiremiyor. Neden? Harç paraları sağda solda yattığı için… Bunu daha hızlı ve kolay hale getirebilirler” diye konuştu.

 

TÜRKİYE İNŞAAT SEKTÖRÜ OLARAK HER ŞEYİ AŞMIŞ

Gezi ve eğitim programlarıyla ilgili konuşan Baykan, “Yurtdışına gitmek her zaman kazançtır. Dubai’ye gittik, inşaat sektörünü ve fuarı gördük, ufkumuz açıldı. Almanya’ya gittik, Rusya’ya gittik, geçen sene de Bursa’ya gittik ve 2 senedir Bursa’da stant açıyoruz. Öğrendiğimiz çok fazla şey var ama şunu da gördük. Yurtdışında örnek alabileceğimiz yüksek kattan başka bir şey yok. Burada Türkiye inşaat sektörü olarak her şeyi aşmış. Bir boya, çatı, lamba, fayans gibi ürünü görüp de bu da varmış dediğimiz bir ürün yok. Her şey burada da var. Kaldı ki yurt dışındaki inşaatların çoğunu Türk müteahhitler yapmış. Yine de gezip görmekte fayda var” dedi.

 

İŞ GÜVENLİĞİ YASASI YÜZDE 100 UYGULANAMAZ

İnegöl inşaat sektöründeki yabancı uyruklu çalışan sayısının ve iş güvenliği yasasındaki sorulması üzerine konuşan Baykan, “Ben çalıştırmıyorum ama çalıştıran arkadaşlar var. İskele veya yukarıdaki işlerde değil de aşağıda daha basit işlerde çalıştıran arkadaşlarımız var. Bunları da bir şekilde çalıştırmak gerekiyor. Adamlar yurtlarından olup gelmişler, onlara ekmek vermek lazım. Onlara işveren insanlara neden veriyorsunuz diyemeyiz, keşke ben de verebilsem ama iş güvenliği konusunda korkuyorum, veremiyorum. Bir de Müteahhitler Derneği Başkanı olduğum için iş güvenliği konusuna öncelikle benim uymam lazım ve harfiyen uyuyoruz. İş güvenliği yasasını 2 yıldan beri İnegöl Müteahhitler Derneği olarak üyelerimizin tamamı yüzde 80-90 uyguluyor. Yüzde 100’ünü uygulayamazsınız. Yüzde 100’ünü inşaat sektörü uygulayamaz. Bu kanunu çıkaranlar da inşaat yapsınlar, onlar da uygulayamazlar. O kadar zor. Bazı eksikler var, gündeme getiriyoruz. Onlar da hafifletici nedenleri alıyorlar, karmaşık şekilde gidiyor. İş güvenliği uzmanlarında bir de inşaat şantiye şeflerinde şuanda sorun var” diye konuştu.

 

VERİLEN SÖZLER TUTULMADI

İnegöl’ün Büyükşehir himayesi altına girmesi konusunu değerlendiren Baykan, “Büyükşehre geçmekle hiçbir avantajımız olmadı, dezavantajımız oldu. Büyükşehre geçmekle ne müteahhitlerin avantajı var ne İnegöl’ün ne köylerin avantajı var. Bizim Sulhiye köyünün Mercedes minibüsü vardı, 80 bin TL’ye almıştık, 1 tane de 100 bin TL’lik kepçemiz vardı. Minibüsle Sulhiye köyü halkı sabah gidiyordu akşam geliyordu, servis yapılıyordu. Kepçe de köyde işi olan herkesin işini görüyordu. Büyükşehre bağlandıktan sonra kepçemizi minibüsümüzü alıp götürdüler. Arabası olmayanlar 3 kilometre mesafemizdeki Ankara asfaltına yayan inip otostop yapıyor. Biri durup alırsa giderler. Yoksa 2-3 saat orada duruyor. Seçimlerde köylere ilk 6 ay içerisinde Büyükşehirden araba geleceğini ifade etmişlerdi. AK Parti İlçe eski Başkanı Bülent Temelli’ye kendim bizzat sorup söz almıştım, belediye otobüsünün kesinlikle geleceğini söylemişlerdi. Ne belediye otobüsü var ne kepçemiz ne de minibüsümüz var. Ben kendi köyümün örneğini verdim. 96 köy de bu şekilde mağdur. Müteahhitler Derneği olarak da İnegöl Belediyesi’nden her türlü sorunlarımızı çözebiliyoruz. Bursa’da olursa orada zorlanıyorsunuz. Öğlene kadar yerini zor buluyorsunuz. Kimseyi tanımıyorsunuz, sıra var derken 1 gününüz geçiyor. Büyükşehirden memnunum diyecek 1 kişi çıkacağını zannetmiyorum” şeklinde konuştu.

 

MÜTEAHHİTE YANLIŞ YAPTIRAN YAN KURULUŞLARDIR

Dernek olarak yaptıkları denetlemelerin sorulması üzerine konuşan Baykan, “Bize 5-6 şikâyet gelmişti. Müteahhit değil de bana şikâyet eden kişi haksız çıktı. Hiçbir müteahhit yanlış yapmaz, bize yanlış yaptıran yan kuruluşlarımızdır, malzemecilerimizdir. İnşaata başladığınız zaman süreç belirtip işe başlıyorsunuz. Vatandaş o süreyi bekliyor ve hazırlık yapıyor. Siz o süre zarfında bunu yetiştiremiyorsunuz. Neden? Çatıyı yapan söz veriyor gelmiyor, elektrikçi, duvarcı, çeşmeci, kapıcı söz veriyor gelmiyor. Bu tarz firmalar işi aksattığı için 3 ayda değil de 4 ayda bitiriyorsunuz bu sefer sattığınız kişiye karşı yalancı durumuna düşüyorsunuz. Biz de  bu duruma düşmemek için ciddi firmalarla çalışıyoruz. Her çatıcı ile her elektrikçi ile her boyacı, parkeci ile çalışmam. Hepsi seçkin firmalardır. Böyle yaparsanız başınız ağrımaz. Vatandaşımız şunu bilmeli. Arsasını birine daire karşılığı veriyorsa bize danışsın. Bu adam nasıl birisi, dernek üyesi mi, bu işi yapar mı? Bizim derneğimizin üyesi olan herkese kefiliz” dedi.

 

ORASI DA PROJEYE DÂHİL EDİLMELİ

Yeni Belediye Binası ve meydan projesini değerlendiren Baykan, “Proje yarışması oldu. Tanıtımına Müteahhitler Derneği olarak davet edildik. Gelip incelemelerde bulundum. Çok güzel bir proje. Meydanı genişletip nefes aldıracak bir proje. Ama bu projenin içerisinde Kaymakam Beyin evi veya onun yanındaki çay bahçesi dâhil değildi. Oraların da genişletilip düzenlenerek o projeye katılması daha güzel olur. Hepsi bir kalemden çıksa daha hoş olur” ifadelerini kullandı.

 

FAİZ İNDİRİMİ İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ UÇURUR

Konut kredisinde yapılacak bir faiz indirimin satışları nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine konuşan Baykan, “Faizler bundan 3-5 sene öncesine oranla çok yüksek. 1-2 ay önce faiz indirimi oldu ama yeterli değil. Faiz indirimi 0,25 bile olsa inşaat sektöründe olumlu yansımalar oluyor. Ama faizlerin kesinlikle 1’in altında olması lazım. Eğer faizler 1’in altında olursa inşaat sektörü uçar. Kimsede para yok, herkes kredi ila alıyor. Faiz düşük olursa kredi ve ödemeler de uygun oluyor. Onun için önümüzdeki aylarda tekrar faiz indirimi bekliyoruz” açıklamalarında bulundu.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş