Hello Space’in ilk ticari cep uydusu “İstanbul”, SpaceX’e ait Falcon9 roketi ile 2023’te uzaydaki yerini alacak.
Türkiye’nin ilk cep uydusu Grizu-263A takımının kurucularından Muzaffer Duysal, mezuniyetinin ardından uzay teknolojileri alanında çalıştı.
Uzayda yeni nesil haberleşme teknolojisi için cep uydularını üretecek ticari bir girişim hayali kuran Duysal, yazılım teknoloji şirketi OBSS’nin CEO’su Zafer Şen ile yaptığı fizibilite çalışmalarının ardından “Hello Space”i kurarak uzay odaklı yeni teknolojiler geliştirmek için harekete geçti.
Hello Space, “uydu haberleşmesini” en yeni cep uydusu teknolojisiyle dünya çapında sunma ve herkese ulaşılabilir kılma hedefiyle Türkiye’nin ilk ticari cep uydusu “İstanbul”u geliştirdi. “İstanbul”, gelecek Mayıs’ta SpaceX tarafından uzaya fırlatılacak.
Hello Space kurucu ortağı ve CEO’su Muzaffer Duysal, uzaya olan ilgisini, cep uydular üzerine yürüttüğü çalışmalarını ve uzayda yakın gelecekte hayata geçirmeyi planladığı yeni nesil teknolojileri, AA muhabirine açıkladı.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde, öğrencilik yıllarında NASA’daki Türk astrofizikçi Dr. Umut Yıldız’ın teşviki ve İstanbul Teknik Üniversitesi Uzay Sistemleri Test Tasarım Laboratuvarı’ndan Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan’ın yanında yaptığı staj ile uzay çalışmalarına başladığını belirten Duysal, üniversitesine döndükten sonra Grizu-263A uzay takımının kurucuları arasında yer aldığını ifade etti.
Takımının, NASA’nın düzenlediği model uydu yarışmasına katılarak çeşitli dereceler aldığını, 2018 ve 2019’da dünya ikincisi seçildiğini hatırlatan Duysal, TEKNOFEST TÜRKSAT model uydu yarışmasında Türkiye şampiyonu olduklarını, Zonguldak Proje Pazarı’nda birincilik ödülü aldıklarını dile getirdi.
Bu çalışmaların ardından cep uydusu projesini başlattıklarını belirten Duysal, Grizu-263A’yı geçen yıl SpaceX Falcon 9 roketi ile uzaya gönderdiklerini, uydunun bir yıldır uzayda başarılı bir şekilde görev yaptığını hatırlattı.
Duysal, Türk Havacılık Uzay Sistemleri alanında tasarım mühendisi olarak 2 yıl çalıştıktan sonra uzay teknolojileri alanındaki bilgi birikimini daha da ilerletmek için 800’den fazla mühendisin çalıştığı yazılım teknoloji şirketi OBSS’nin kurucu ortağı ve CEO’su Zafer Şen ile birlikte “Hello Space” girişimini kurduklarını bildirdi.
Türkiye’nin ilk ticari cep uydu girişiminin “Hello Space” olduğunu belirten Duysal, şöyle devam etti:
“Küp uydu alanında girişimler var ama cep uydu alanında Türkiye’de ilk ticari girişim olan Hello Space olarak dünyanın en küçük uydu standardı olan cep uydularını üretiyoruz. 125 santimetreküp ebatında ürettiğimiz cep uydular ile bu alanda çok inovatif ürünler ortaya koyuyoruz. Bu uydulardan 80’inini uzaya göndererek uydu takımı kuracağız. Bu ‘takım uydu ağıyla’ dünyanın her tarafını kapsayarak saat başı ‘nesnelerin interneti’ tabanlı sensörlerimiz ile veri hizmeti sağlayacağız. Mevcut teknolojilerle kapsama alanı dışında kalan yerlerde, insan yoğunluğu az olan uzak bölgeler ve okyanuslarda dahi aynı hizmeti, güvenilir, sürdürülebilir veri hizmeti ile sunabileceğiz.”
Fotoğraf: Muhammed Selim Korkutata/AA
Duysal, Hello Space’in 80 cep uydudan oluşacak takımı tamamlandığında, mevcut “nesnelerin interneti” teknolojilerine kıyasla dünya çapında bir “kapsama alanı” yaratacaklarını ve sürekli veri hizmeti sağlayacaklarını belirtti.
Cep uydularının başta lojistik, enerji, tarım, üretim olmak üzere pek çok alanda en yeni uzay teknolojileri çözümlerini sunacağını bildiren Duysal, “İnternet ve telefonun çekmediği bölgedeki bir tarladan alınan verileri bu uydu takımı ile istenen bölgeye iletebileceğiz. Ulaşılması kolay olmayan bölgelerde elektrik sayaçlarının uzaktan okunması gibi çözümler geliştiriyoruz. Okyanusun ortasındaki gemilerden dijital tarım uygulamalarına kadar pek çok alandaki çözümlerimizi, sadece Türkiye’ye değil Afrika’dan Avustralya’ya kadar tüm dünyaya sunacağız.” diye konuştu.
Hello Space’in ilk cep uydusunun yazılım ve donanımını 6 ay gibi kısa bir sürede tamamladıklarını bildiren Duysal, “İlk cep uydumuz ‘İstanbul’, SpaceX’e ait Falcon9 roketi ile 2023’te uzaydaki yerini alacak. Karasal ağa erişimin düşük olduğu kırsal alanlardan sensör verilerini son kullanıcıya aktaracak olan İstanbul’un ana görevi, sensör verilerini depolamak ve yer istasyonuna iletmek olacak. Veriler daha sonra bulut teknolojileri aracılığıyla son kullanıcıya aktarılacak. İkinci test uydumuzu gelecek yıl ekimde planlıyoruz. Bu uydularımız başarıyla çalıştıktan sonra seri üretime geçerek 20’şer ya da 30’arlı gruplar şeklinde uydularımızı uzaya göndereceğiz. Böylece çok hızlı şekilde uzaydaki uydu takımımızı kuracağız.” dedi.
Kablosuz haberleşmenin yükselen yıldızı LoRaWAN haberleşme protokolünü kullandıklarını dile getiren Duysal, bu alanda çok büyük bir topluluğun parçası olduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bu toplulukla birlikte bu teknolojiyi kullanarak dünya ile uyumlanmamız çok kolay olacak. Böylece Hello Space’in hizmeti, çok küçük değişikliklerle çok hızlı şekilde kullanılabilecek. Globalde kullanım için farklı tasarlanmış sensör ve modüller alınmasına gerek kalmayacak. Uzay alanında çok büyük fırsatlar var ve bu alan çok hızlı ilerliyor, Mars ile ilgili projeler var. Türkiye’nin, Türkiye Uzay Ajansı’nın liderliğinde Milli Uzay Programı’nın olması çok önemli. Yeni projeler bizi çok heyecanlandırıyor.”
Duysal, “Dünyanın uzay alanındaki ilk ticari şirketi Ellon Musk’ın kurduğu SpaceX, roketleri uzaya gönderip geri getirme başarısıyla bu alandaki maliyetleri düşürdü. Hello Space 80 uyduluk takımını kurduğunda, büyük uydu şirketleri ile nasıl yarışacaksınız?” sorusunu da yanıtladı.
Son dönemde “nesnelerin interneti (IoT)” odaklı uydu hizmetlerinin popülerleştiğine işaret eden Duysal, bunların arasında büyük uydu şirketlerinin bulunduğunu vurguladı.
Ancak mevcut uydu haberleşme teknoloji maliyetlerinin çok yüksek olduğunun altını çizen Duysal, “Uzay teknolojileri ve veri sağlayıcılığı konusunda verimliliği ön planda tutan bir süreç takip ediyoruz. Küp uydu teknolojisinden faydalanarak mevcut teknolojik uygulamalara göre maliyet avantajı sağlayıp dünya üzerinde çok geniş bir alanda veri hizmeti sunacağız.” dedi.
Duysal, 80 cep uydusu ile dünyanın her tarafını kapsayıp saat başı veri alabileceklerini belirterek, “Böylece saat başı, dünyanın hangi noktasında olursa olsun veri sağlayıcısı olacağız.” dedi.
Verecekleri hizmetin “stratejik” olduğuna işaret eden Duysal, “Çünkü Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalacak. Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında Ankara Üniversitesinde bir yer istasyonu kuruyoruz. Bu istasyon ile verileri Türkiye’deki yer istasyonumuza indireceğiz. Hello Space olarak dünyada cep uyduları alanında dünya lideri olmak üzere yola çıktık.” diye konuştu.
Yüksek bütçe gerektiren uzay çalışmalarında maliyetleri nasıl karşıladıklarının sorulması üzerine Duysal, kurucu ortak ile birlikte bir vizyon ortaya koyduklarını ve yatırım yaptıklarını söyledi.
Uzay çalışmalarında yatırım miktarının çok yüksek olduğuna ve getirisinin uzun zaman gerektirdiğine işaret eden Duysal, “Dünyadaki büyük problemlerin çözülmesi vizyonuyla yaklaştığımız için, bu alana hiç çekinmeden, şüphe etmeden girdik. Devletimizin de önemli destekleri oluyor. TÜBİTAK desteklerine başvurular yapıyoruz. Buradan gelen kaynakları da direkt Ar-Ge’ye yansıtmış oluyoruz.” diye konuştu.
Dünyada cep uydu alanında rakiplerinin bulunduğunu belirten Duysal, “Biz de iyi konumdayız. Cep uyduları çok yeni ve inovatif teknoloji. Olgunlaşmış bir pazarı olan küp uyduları da tercih edebilirdik. Ama biz burada yıkıcı bir inovasyon düşündüğümüz için aslında çok da büyük riske girerek ve daha zoru deneyerek cep uydular üzerinden bu zor görevi başarmak için yola çıktık.” dedi.
Muzaffer Duysal, Hello Space olarak “Internstellar” adını verdikleri uzun dönem staj programı başlattıklarını, Türkiye’nin birçok üniversitesinden 1250 başvuru arasından 7 son sınıf öğrencisini bu programa dahil ettiklerini, hedeflerinin staj programının ardından ekiplerine yeni mühendisler kazandırmak olduğunu sözlerine ekledi.