İnegöl İHH Başkanı Fikret Bayram önceki akşam Yeni Gazeteciler Derneği’nin ‘Ramazan Sohbetleri’ programına konuk olarak önemli açıklamalarda bulundu. İHH’nın bir barış gücü hüviyetinde olduğunu ifade eden Bayram, özgürlük mücadelesi veren Moro Müslümanları ile uzlaşmaya karar veren Filipinler devletinin İHH’ya ara buluculuk teklif etmesinin bunun en bariz örneği olduğunu söyledi.
Yeni Gazeteciler Derneği tarafından düzenlenen Ramazan Sohbetleri’nin son konuğu İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnegöl İnsani Yardım Derneği (İNİYAD) Başkanı Fikret Bayram oldu.
BU YIL Kİ AĞIRLIK BOSNA VE GÜRCÜSTAN İDİ
123 ülkenin İHH’nın gündeminde olduğunu ifade ederek şöyle konuşmasına başlayan Bayram şunları kaydetti: İnegöl bağlamında da bu yıl Bosna Hersek ve Gürcistan en ağırlıklı organizasyonları içerisinde barındırdığımız bölgeler. Bunun yanında Suriye ve son dönemlerdeki olaylar nedeniyle Irak. İNİYAD olarak biz müstakil bir dernek olmakla birlikte, İstanbul Merkezli İHH Vakfıyla ortaklaşa çalışıyoruz. Onların projelerini kullanıyoruz. Projeler İHH tarafından hazırlanıyor, biz o projeleri alıp İnegöl’de uyguluyoruz.
YETİM ORGANİZASYONLARI ÖNDE
Yurt içinde yapılan çalışmalarımızı çok fazla duyurmadığımız için herhalde, Türkiye’de ve İnegöl’de yapılan çalışmalarımız pek fazla bilinmiyor. Ama İHH yurt içinde de güzel faaliyetlere imza atıyor. Bu yıl ramazan ayında 250 erzak paketi dağıttık İnegöl’de. Bunun yanında 70 koli yetim paketi dağıttık. İHH aslında yetim organizasyonları ile önde olan bir vakıf. 44 bin civarında dünyada ve Türkiye’de yetime bakıyor. İnegöl’de İnegöl İHH olarak baktığımız 22 yetimimi var. İHH merkezin de İnegöl’de baktığı 10 yetim bulunuyor. Toplam 32 yetim bakıyoruz. Onlara her ay periyodik yardımlar veriliyor. Bunun yanında erzak yardımları devam ediyor.
ARABULUCULUK TEKLİF EDİLDİ
İHH olaylara bazen bizim baktığımız gibi bakmıyor. Bu konuda oldukça eleştiri de alabiliyor. Ama biz bu duruşun arkasındayız. İHH hak ve hürriyetle ilgili çalışmalar yapan bir vakıf. Bu nedenle ilgilendiği alan çok riskli bir alan. Çok az dengeyi kaçırdığınızı karşı taraf hissederse, sizi hemen dışarı itiveriyor. Ama İHH, çok dengeli bir politika izledi bu zamana kadar. Bunun bir örneğini de vereyim. Moro Müslümanları var. Çok uzun yıllardır zulüm altındaydılar Filipinlerde. Aynı zamanda Moro Müslümanları özgürlük mücadelesi veriyor. Son yıllar itibariyle gelinen nokta, devlet onlarla bir uzlaşmaya gitmeye karar verdi. Ama ara bulucu lazım. Burada bizim göğsümüzü kabartan bir gelişme oldu ve Filipinler devleti gelip İHH’ya ‘Ara bulucumuz olur musunuz?’ dedi. Bazen bizi eleştiriyorlar, siz silahlı güçlerin yanındayız. IŞİD ve El Kaide ile görüyoruz diyorlar. Bülent Yıldırım bunları inkâr etmiyor. Bir arada görülmek ayrı bir şey, bir arada hareket etmek ayrı bir şey. Biz IŞİD’i kökten reddediyoruz. Yaptıkları zaten bu noktada. Ancak yarın bir görüşme talebi olsa, rehinelerimiz var. Bu rehinelerin hayatta kalmasını sağlayacak bir güç olarak İHH’nın gitmesi gerekse tüm Türkiye razı olmayacak mı? Böyle tarafsız bir kesime her zaman ihtiyaç olduğu düşüncesindeyiz. 2 bin 500 rehine Şam’dan Bülent Yıldırım ve İHH öncülüğünde alınıp geldi. İHH’yı bu konumda bir barış gücü olarak nitelendirebiliriz.