TÜRKLER İSLAMİYETİ EN İYİ YAŞAYAN TOPLUM

İlçemizde yaşayan Suriyeli ailelerden biri olan Carbu Ailesi, ev bulamadıkları için Alanyurt’ta bulunan bir site içerisindeki dükkanda hayatlarını sürdürüyor. Dükkanda baca olmaması nedeni ile ısınmada sorun yaşayan Carbu ailesi, kiralık ev aradıklarını ama bulamadıklarını belirtti. İnegöllü vatandaşların bu konuda kendilerine yardımcı olmasını beklediklerini ifade eden Carbu ailesi, son yaşanan Halep’teki gelişmeler ve İslam Coğrafyası hakkında da açıklamalarda bulundu. Kendilerinin Arap …

Yayınlama: 19.12.2016
791
A+
A-

İlçemizde yaşayan Suriyeli ailelerden biri olan Carbu Ailesi, ev bulamadıkları için Alanyurt’ta bulunan bir site içerisindeki dükkanda hayatlarını sürdürüyor. Dükkanda baca olmaması nedeni ile ısınmada sorun yaşayan Carbu ailesi, kiralık ev aradıklarını ama bulamadıklarını belirtti. İnegöllü vatandaşların bu konuda kendilerine yardımcı olmasını beklediklerini ifade eden Carbu ailesi, son yaşanan Halep’teki gelişmeler ve İslam Coğrafyası hakkında da açıklamalarda bulundu. Kendilerinin Arap olmalarına rağmen hiç bir Arap devletinden destek görmediklerini belirten aile, Türk’lerin İslamiyet’i en iyi yaşayan toplum olduğunu ve kendilerine sadece Türk milletinin sahip çıktığını belirtti.
 
4 Kişilik nüfusa sahip olan Carbu Ailesi, Baba Ahmet Carbu, Anne Hatice Kureyşi, 15. yaşındaki Rümeysa ve 6 aylık Muhammed’ten oluşuyor. Baba Ahmet Carbu, çalıştığı için maddi sıkıntıda olmadıklarını ama kiralık ev bulamadıkları için soğuk dükkan içerisinde hayatlarını sürdürdüklerini ifade etti. 
 
Halep’te son yaşananlar hakkında bilgi sahibi olduğunu da ifade eden baba Ahmet Carbu, Arap devletlerine ateş püskürürken kendilerine sadece vefalı Türklerin sahip çıktığını belirtti.
 
PARAM VAR KİRALIK EV BULAMIYORUM
2,5 Senedir İnegöl’de yaşadığını belirten Suriyeli Ahmed Carbu, daha önce annesi ve kardeşleri ile İnegöl’de yaşadığını ama evlenince sıkışamadıkları için mecburen farklı bir eve çıkmaları gerektiği için dükkanda kaldıklarını belirterek, “2.5 Senedir İnegöl’deyim. Daha önce İnegöl’de ailemle beraber yaşıyordum. Babam rahmetli oldu. Annem ve kardeşlerim ile beraber yaşıyorduk. Ben evlenince, aynı eve sıkışamadığımız için ben ailemden ayrılmak zorunda kaldım. Sonra burayı bulduk. Şimdi eşim ve iki çocuğumla burada yaşıyorum. Burası aslında bir dükkan, ama kiralık ev bulamadığımız için mecburen buraya yerleştik. Şu anda çalışıyorum. Çok şükür bir şeye de ihtiyacımız yok. Tek ihtiyacımız ev. Şu anda tüple çalışan bir soba var. O da sabahtan akşama kadar yansa bile pek faydası yok. Çünkü dükkan olduğu için camlardan soğuk giriyor içeri. Soba kuramıyoruz, çünkü baca yok. Dışarıya boru çıkarsak, komşularımız dumandan rahatsız olacak. Bu nedenle tüplü soba kullanıyoruz ama onunla da ısınamıyoruz. Bizim için şu an ihtiyaç, bir ev. İnşallah yardımsever insanlar bize bir kiralık ev gösterirler. Yaz olsa bu kadar gereksinim olmaz belki ama kış ayında olduğumuz için zor durumdayız. 1.5 yaşında kızım var, bir de 6 aylık oğlum. Her şeyimiz bir odanın içinde. Oda zaten ısınmıyor. İnşallah Rabbim sevdiği kullarını bizlere gönderir. Çalıştığım için kira ücretini verebilirim. Ama kiralık ev bulamıyoruz” dedi.
 
MATKAPLA BACAĞIMI VE SIRTIMI DELDİLER
Savaş öncesi Suriye’de Sünni Müslümanlara yönelik şiddet ve işkencenin olduğunu ama bu konunun basına yansıtılmadığına değinen Carbu, kendisinin kimliği yanında olmadığı için 2 ay hapis yattığını ve hapisteyken de matkapla bacağının ve sırtının delindiğini ifade ederek, “Ben Suriye’deyken Halep’te yaşıyordum. Savaştan öncede Sünni Müslümanlara yine zulüm vardı. Rütbelilerin hepsi Şia’ydı. Sünni Müslümanlara sürekli iftiralar atılır, 1-2 ay hapse atılır ve hapisteyken de işkenceler edilirdi. Ben de Suriye’de 2 ay hapiste kaldım. Kimliğim yanımda olmadığı için 2 ay hapiste kaldım. Hapiste matkapla bacağımı ve sırtımı deldiler. 2 Ay sonra hapisten çıktım. Hapisten sonra da 3 ay hastanede kaldım. Çünkü Sünni Müslümanlara hep işkence uygulanıyordu. Rütbeliler Şia oldukları için, Sünni Müslümanlar her zaman ezildi. Şu anda Halep’te olanlar hakkında bilgi sahibiyim. Rabbim onların yardımcısı olsun. Şuan çok zor durumdalar. İnşallah Türk kardeşlerimiz onları da kurtaracak” dedi.
 
VAFALI TÜRK
Arapların kendilerine sahip çıkmadığını, ama Müslüman olup Arap olmamasına rağmen kendilerine bir tek Türk milletinin kucak açtığını belirten Carbu, Suudi Arabistan olmak üzere bütün Arapların kendilerine sırtını döndüğünü ifade ederek, “Savaş çıkmadan önce Türkiye’yi bize çok farklı anlatırlardı. Yani Türkiye zulüm eden ülke gibi anlatılırdı. Türkiye’nin Müslümanlığı iyi yaşamadığı anlatılırdı. Cuma Hutbeleri Şia kontrolünde olduğu için buradaki Müslüman kardeşlerimiz hakkında bilgi sahibi de değildik. Onlar bizi buna inandırıyordu. Savaş çıktıktan sonra, bütün İslam ülkeleri mazlumlara sırtını döndü. Bir tek ülke Müslüman kardeşlerine sahip çıktı. O ülke de Türkiye. Şimdi biz Arap’ız, Arap coğrafyasında kimse bizi sahiplenmedi. Suudi Arabistan bile bizi sahiplenmedi. Arap olmayan Türk kardeşlerimiz bizlere kapısını açtı. Müslüman Arap ülkeler bize kapılarını kapatırken, bir tek Türkler bize kapılarını açtı. Allah büyük Türk halkından razı olsun. Şimdi buradayız. Ve gördük ki bize anlatıldığı gibi değil. Türkler Araplardan daha iyi Müslümanlığı yaşıyor. Türkiye’de İslam’a daha çok kıymet veriliyor. Ve Türklerin hepsi çok vefalı. Allah hepsinden razı olsun” dedi.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş