2000 Yılında İspanyolların önerisiyle gitar üretimine başlayan İnegöllü Muzaffer Yeltekin, özel ağaçlardan 5 yıllık bir süreçte yaptığı Flamenko gitarları, İspanya başta olmak üzere Meksika, Arjantin, Kanada, Brezilya, Venezuela, Malta, İtalya ve Almanya gibi onlarca ülkeye ihraç ediyor.
İnegöl’deki atölyesinde üretim yapan Muzaffer Yeltekin, 2000’de klasik ve Flamenko gitar imalatına başladıklarını belirtti.
Gitarın tüm yapım aşamasında çalıştığını ifade eden Yeltekin, “Yapmış olduğumuz gitarların hemen hemen tüm malzemesi kendi üretimimiz ancak aksesuarlarını yani telleri ve burgularını her yapımcı gibi satın alıyoruz. Ses gövde kapaklarında kendi ülkemizin ağaçlarını kullanıyoruz” dedi.
Gitar yapımında genellikle Artvin taraflarından getirttiği doğu ladini kullandığını anlatan Yeltekin, şöyle devam etti: “Normalde bir yapımcı ne kadar sık damara sahip ağaç kullanmak isterse biz onların hepsine sahibiz. Biz, aynı zamanda tedarikçiyiz. Onun haricinde gitarın arkası ve yanlarında yine kendi ülkemizde yetişen ceviz ağaçlarını tercih ediyoruz. Onun haricindeBrezilya gülü ve tüm gül çeşitlerini kullanıyoruz. Zaten gitarın en iyi ham maddesi gül ağacı”
HAZİNE ARAR GİBİ AĞAÇ ARIYORLAR
Yeltekin, ülkenin çeşitli bölgelerinde hazine arar gibi müzik aleti yapımında kullanılan ağaçları aradıklarını aktaran şunları söyledi: “Önce ağacı buluyoruz, ardından da bulunduğu tarlanın, bahçenin sahibini. Ürünün alışverişini yapıyoruz. Kesimini yaptıktan sonra atölyemize getiriyoruz. Ondan sonra biçme süreci başlıyor. O ürün, hangi müzik aletine yatkınsa istediğimiz ölçülerde aynı kasap gibi keserek işleme alıyoruz. Daha sonra bunları ön kurumaya alıyoruz. 3-5 ay ön kurumada kalıyor. Ondan sonra malzemelerimizi biçiyoruz, raflarımıza alıyoruz. Bu noktadan sonra malzeme, 5 yıl bekleyecek. Hiçbir yapımcı o malzemeyi alıp hemen müzik aleti yapamaz. Vakti gelmiş, kuruması bitmiş, 5 yılı tamamlamış ağaçları her yapımcı gibi alıyoruz elimize ve kalite kalite sınıflandırıyoruz. Sınıflandırmayı yaptıktan sonra gitarın yanını kıvırıyoruz. Arkalıkları, önlükleri hazırlıyoruz”
28 YIL KURUYAN AĞAÇLAR BİLE OLUYOR
Müzik aletini yaparken ellerinin değmediği 1 milimetrekarelik yer kalmadığını vurgulayan Yeltekin, “Her yerine defalarca elimiz değiyor. Ruhunuzu alete işletebilirseniz tınısı da güzel olur” ifadesini kullandı.
İyi bir müzik aleti yapılması için en az 5 yıl kurumuş ağaç kullanılması gerektiğine işaret eden Yeltekin, “5 yıldan daha az kuruluktaki bir ağacı müzik ağacı yapamazsınız. Yapsanız da tınısı çıkmaz, çatlayabilir. Şu anda bizim stoklarımızdaki ağaçlar, kendi ürünlerimiz ve 5 yılda fazla kurulukta. 28 yıl kuruyan ağaçlarımız mevcut” dedi.
Gitarlarında tamamen doğal yollardan elde edilmiş tutkal kullandıklarını belirten Yeltekin, ayrıca dünyaca bilinen gomalak cilayı tercih ettiklerini söyledi.
“KALİTEYİ DÜŞÜRMEK İSTEMİYORUZ”
İspanyolların önderliğinde gitar üretimine başladıklarını anlatan Yeltekin, şöyle konuştu: “İspanya’da her yapımcı, her tedarikçi bilir ki Türkiye‘de bir firma var. Bu firma müzik aleti malzemesi üretiyor ve gitar da yapıyor. Gitarlarımızı zaten onlar biliyorlar. Bizden biraz önde gidiyorlar ama biz de arkalarından hemen yetişmek üzereyiz. Onların işi zor. Biz daha hızlı büyüyoruz. İyi bir müzik aleti yapımcısı, Flamenko gitarını 15 bin avroya satabiliyor ama uluslararası gitarın el yapım fiyatı bin avrodan yukarıya doğru çıkar. En düşük imalat bin avrodur. Bizim kendi üretimimiz de aynı o şekilde”
Yılda 50 ile100 arasında gitar yaptıklarını ifade eden Yeltekin, şunları kaydetti: “Fazla da yapabiliriz ama kaliteyi düşürmek istemiyoruz. Sadece önümüzdeki 3-5 yıl içinde aynı kaliteyi daha uygun fiyata ülkemizde satabilir miyiz, onun mücadelesini vereceğiz. İnşallah onda da başarılı olacağız. Şu anda İspanya başta olmak üzere Meksika, Arjantin, Kanada, Brezilya, Venezuela, Malta, İtalya ve Almanya gibi onlarca ülkeyle çalışıyoruz”