Mekke’nin Fethi’nin 1385’inci yıldönümü Ensar Vakfı İnegöl Şubesi tarafından organize edilen programda coşkuyla kutlandı.
Ensar Vakfı İnegöl Şubesi tarafından geçtiğimiz Cumartesi akşamı saat 19.30’da İlçe Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen “Mekke’nin Fethi” programına; Kaymakam Ali Akça, Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Belediye Başkan Yardımcısı Eşref Yiğit, siyasi parti temsilcileri, STK ve dernek başkanları, kurum ve kuruluş temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katılım gösterdi.
Saygı duruşu, İstiklâl Marşı’nın okunması ve Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programa katılım gösteren vatandaşlar, İnegöl Tarihi Mehteranının muhteşem gösterisi ve marşları ile coşku dolu anlar yaşadılar. Mehteran gösterisinin ardından Ensar Vakfı İnegöl Şubesi bünyesinde kurulan Ateş Karıncaları Gençlik Derneği’nin tanıtım videosu izlendi.
BİZ GÖNÜL KÖPRÜLERİYİZ
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ensar Vakfı İnegöl Şubesi Başkanı Fatih Bayram, “Sünnet şöleninin ardından böyle bir geceyi yapmamıza vesile olan herkese teşekkür ederim. Ensar Vakfı Ateş Karıncaları olarak bizleri kırmayıp programımıza katılan herkesten Allah razı olsun, hoş geldiniz. Mekke’nin Fethini birlikte kutlayacağız. Fetih buluşturmak demektir. Cenab-ı Hakk’ın isimlerinden biri de Fettah’tır. İman edenlerin kalbini açan demektir. Efendimiz 10 bin kişiyle Mekke’yi fethetmiştir. Ne mutlu bize ki böyle bir zaferi kutlayabiliyoruz. Mazlumun yeniden ümitlerini yeşerten bir hareket başladı, dünyaya fetih hâkim oldu. Muhittin Arabi’ler dünyaya ışık saçtılar. Fatih’ler, Yavuz’lar, Ebu Suud’lar, Mimar Sinan’lar dünyaya medeniyet, kültür, fetih götürdüler. İşte tam orada bu fetihlerin kalpte kalabilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Kalplerin fetihleri olmadan yeniden Yavuzlar, Fatihler olmaz. Biz bunun için çalışıyoruz. Zafer kazandı. Hiçbir ayrıntıyı atlamadan çalıştık. Bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu bir milleti, bir millet bir dünyayı kurtarabilir. Gençler bizim için çok önemli. Sabırla hareket etmeli ve çocuklarımızla ilgilenmeliyiz. Başarı ancak böyle gelecektir. Çocuklarınız pasaklı, gayretsiz, tembel olabilirler, kendilerini ifade edemeyebilirler, belki de sizin çocuğunuz üstün zekâlı ama siz farkında değilsiniz. Biz onlara sahip olabilmek için Ensar Vakfı olarak gece gündüz demeden yollara düşüp çalışmaya başladık. Müslüman kendisi için değil kardeşi için yaşar. Menfaati öldürmenin yolu budur. Biz böyle öğrendik. Biz yeniden bir olmaya inananlardanız. Dağılmış hazan yaprakları değil iç içe geçmiş ümmet ormanının tarihinde kök salmış çınarlarız. Mazlumun yanı başında zalimin karşısında çelik bir duvarız, gönül köprüleriyiz” dedi.
MEKKE’NİN FETHİ BİR DÖNÜM NOKTASIDIR
Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “İnegöl Belediyesi hangi vakıf, dernek, kuruluş olursa olsun her hayırlı hizmetin yanındadır. Fatih kardeşimiz bahsetti, geleceğimiz olan yavrularımıza yatırım yapmamız gerekiyor. Onların başarılı insanlar olmasını arzu ediyoruz ama bu memleketin sadece okumuş profesörlere ihtiyacı yok. Tarlada çalışacak işçiye de spor yapacak gence de türlü türlü alanlarda her insana ihtiyacı var. Gençlerimizin idealist şekilde gelişmelerini istiyoruz. Bu konuda hizmetler veren kuruluşlarımız var. Mekke’nin fetih tarihiyle ilgili tartışmalar var. Kaç Ocak’ta olduğunu bilmiyorum ama Mekke’nin fethinin İslam tarihi için bir dönüm noktası olduğunu iyi biliyorum. Önce hicreti, Medine’de çekilen sıkıntıları iyi anlamak lazım. Peygamberimiz kansız ve problemsiz şekilde fethin gerçekleşmesi adına talimat vermiştir. O tarihten sonra dinimiz başta Ortadoğu ve Arap dünyası olmak üzere tüm dünyaya yayıldı. Bunu iyi idrak edebilmek adına Ömer Döngeloğlu hocamızı dikkatle dinlememiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Hüdai Camii talebesi Fatih Yıldız’ın ezan okumasının ardından Isparta İlahiyat Fakültesi öğrencisi Abdullah Altun, Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirdi. Daha sonrasında ise dünya Kur’an-ı Kerim okuma birincisi olan Mısırlı Kari Muhammed Recep gerçekleştirdiği Kur’an-ı Kerim tilaveti ile salondaki vatandaşları mest etti. Kur’an tilavetleri ve ezan dinletisinin ardından Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve Nusret Vardar ve Eren Şentürk tarafından Yıldız, Altun ve Muhammed Recep’e çeşitli hediyeler takdim edildi. Daha sonra ise Başkan Aktaş, hocası olan Nusret Vardar’a saat hediye etti.
EN GÜÇLÜ GÜNÜNDE EN ZAYIF GÜNÜNÜ DİLE GETİRDİ
Programda emeği geçen ve katılım gösteren herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Ömer Döngeloğlu ise, “Allah’ın mağfireti ve bereketi üzerimize olsun. Allah (C.C.), Mekke’nin fethinden 2 yıl önce fetih suresi indirdi ve buyurdu ki; ‘Biz sana apaçık bir fetih verdik’. Apaçık bir fetih… İşte bu Mekke-i Mükerreme’nin fethedileceğinin 2 yıl önceki müjdesidir. Fethin ana gayesi, ruhu ne idi ve bugün Mekke’nin fethi deyince biz neyi anlamalıyız? Bunu anlarsak Ensar yani İslam’a omuz verenler, yardım edenler ruhunu temsil bu derneğimizin gayesi amacına ulaşır. Rasulullah (A.S.) 10 Ramazan, Hicri 8 günü yola çıkmıştır. Bu, bugünkü hicri takvimle miladi takvimi birbirine mukayese edince farklı takvimler ortaya çıkar. Yüzyıllar boyu 1400 yıla yakın zaman geçen bu fetih sürecinde 3 gün 5 gün ileri oynamış olabilir ama bilinen meşhur hadise 1 Ocak’ta Peygamberimizin Medine’den çıkışıdır. Rasulullah ve ordusu önce 30 kilometre kuzeye yürüdüler. Mekke güneydedir ama Rasulullah 10 bin kişiyle 30 kilometre kuzeye yürüdü. Mekke’ye gideceğini Ashabı Kiram da bilmiyordu. Bu onun ince siyasetiydi, stratejisiydi. Hz. Ebubekir efendimiz bile yolun yarısına kadar nereye gittiklerini öğrenemedi. Allah Rasulu, 30 kilometreden sonra Cidde yoluna düşerek yönünü Mekke’ye çevirdi. Allah Rasulu Mekke’nin fethine geldi. Fetih gerçekleşti. Günlerden Pazartesi. Muhtemelen 11 Ocak’a denk geliyor. Ama hicri takvim kesin, hicri takvim 20 Ramazan Pazartesi. Allah Rasulünün Mekke’yi fethettiğinde ihtiyar bir adam Hz. Muhammed’in karşısına geldi. Peygamber nedir bilmiyorlar. Onlar Peygamberleri kral, asker olarak biliyorlar. Bu sıfatlar Peygamber Efendimizin Peygamberliğinin arkasındaki sıfatlar. Allah Rasulü önce Nebi ve Rasuldür. Yaşlı adam Allah Rasulü’nün huzurunda korkuyor. Peygamber Efendimiz; ‘Ne korkuyorsun, bu korkun nedir?’ dedi. ‘Sen Allah’ın Rasulü müsün?’ dedi. Adamın bildiği bütün adamlardan daha üstün. Peygamberimiz adamın korkusunu anladı ve dedi ki; ‘Korkma. Ben kuru et yiyen bir ananın evladıyım’. Anasının eti kuruttuğundan anlıyoruz ki Hz. Muhammed fakir fukara bir ailenin çocuğu. Babası doğmadan ölmüş, anası genç ve dul bir kadın. Rasulullah söylemese Mekke’yi fethetmiş bir komutan, Medine’nin lideri, hem siyasi hem askeri gücü olan hem de Peygamber olan zirvede bir insan. Allah Rasulu söylemese annesinin eti kurutup yediğini kim bilir? En zayıf gününü en güçlü gününde açıkça ortaya koymuştur. Anasının fakirliğinden, babasının yokluğundan utanmadı. Beni Allah terbiye etti, ne güzel terbiye etti diyerek Allah’ın ona sahip çıktığını gösterdi. Fetih gününde karşısında titreyen bir garibana; ‘Ben de senin gibi gariban bir ailenin evladıyım’ dedi. Mekke’nin fethinde yalnızca 12 kişi öldürüldü. 10 bin kişiyle gidilen fetihte yalnızca 12 kişi yaşamını kaybetti. Bugün insanları katledenler, elleri kana bulananlar Peygamber Efendimizin yolundan gidiyoruz diyemezler, buna hakları yok” diye konuştu.