Aile Hayatını İyileştirme Derneği (AHİD) Başkanı Naci Köseoğlu, Türkiye’nin hilafetin merkezi olduğunu belirterek, “Türkiye, İslam âleminin lideridir. Tüm mazlum İslam coğrafyası Türkiye’yi beklemektedir” dedi.
AHİD Başkanı Naci Köseoğlu, özellikle son yıllarda ümmetin birçok saldırıya uğradığını, birlik ve beraberlik içerisinde bu sıkıntılardan kurtulunabileceğini ifade etti.
ÜMMETİN SON KALESİ YIKILMAK İSTENİYOR
“Son yıllarda maalesef ülkemizin üzerinde kara bulutlar dolaşmakta” diyerek konuşmasına başlayan Köseoğlu; “İçeriden ve dışarıdan büyük saldırı ve ihanetlerle ümmetin son kalesi olan güzel Türkiye’miz yıkılmak ve parçalanmak istenmektedir. Yeni Haçlı seferleriyle 21. yüzyılda İslam coğrafyası bütün güçleriyle Batılı kâfirlerin işgali altına girmekte ve her yerde Müslüman kanı dökülmektedir. Elhamdülillah Yüce Rabbimizin yardımı ve rahmetiyle; ülkemizin üzerinde kurulan planlar ve tuzaklar tutmamakta; küresel zalimlerin ve onların içindeki uzantıları olan hain örgütlerin hesapları altüst olmaktadır. Allah (CC), Türkiye’de zalimlere, din düşmanlarına ve münafıklara fırsat vermemekte, Allah dostlarının ve mazlumların duasıyla ülkemizi korumaktadır” dedi.
“HİLAFETİN MERKEZİ TÜRKİYE’DİR”
Köseoğlu; “Bu Anadolu toprakları dünyaya adaletin yayıldığı ve yaklaşık bir yıl atalarımızın İslam’a ve Kur’an’a hizmet ettiği topraklardır. Hilafetin merkezi Türkiye’dir. Türkiye, İslam âleminin lideridir. Tüm mazlum İslam coğrafyası Türkiye’yi beklemektedir. Bu yüzden bizim kaybedecek zamanımız yoktur. Bu millet uyanmalı, yeniden özüne ve dinine dönmeli, ümmete karşı sorumluluğunu üstlenerek tarihteki o şanlı ve şerefli misyonunu yerine getirmelidir. Gençlerimizi milli ve manevi değerlerimiz ışığında iyi yetiştirip; Kur’an’a ve ceddine layık bir nesil olarak yetiştirmeliyiz. ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ diyerek kendimizi kandırmadan; ‘Cihanda sulh istiyorsan cihada hazır ol’ düsturuyla gençliğimizin dimağına ‘Hayat, iman ve cihattır’ ilkesini yerleştirmeliyiz” şeklinde konuştu.
KALPLERİMİZ VEHN İLE DOLDU
Müslümanların en büyük hastalığının dünyevileşme olduğuna dikkat çeken Köseoğlu, Allah Resulu Hz. Muhammed (SAV)’in 1400 yıl evvel ümmetin bu hastalığına yakalanacağını haber verdiğini aktardı. Köseoğlu, “Yemek yiyenlerin büyük tabağa üşüştükleri gibi, insanların size karşı birleşip üşüşmeleri yakındır. Sahabe-i kiram sordu; ‘Acaba o zaman biz sayıca az mı olacağız?’. Peygamberimiz şöyle buyurdu; ‘Hayır, bilakis siz o zaman sayıca çok olacaksınız. Fakat selin sürüklediği çer çöp gibi olacaksınız. Allah düşmanlarınızın kalbinden sizin korkunuzu çıkaracak, sizin kalplerinize de Vehn sokacak.’ ‘Vehn nedir Ya Resulallah!’ denildiğinde de, şöyle buyurdu; ‘Dünya sevgisi ve ölüm korkusu’. Kim Allah yolunda savaşmadan veya savaşmayı içinden geçirmeden ölürse nifaktan bir şube üzerine ölmüştür’ hadisini de unutmayalım” diye konuştu.
“HİLAFETİ İLAN EDİP DAĞILAN ÜMMETİ YENİDEN TOPLAYIN”
Köseoğlu, Hindistanlı yaşlı âlim Seyyid Muhammed Yasin’in Türkiyeli Müslümanlara gönderdiği; “Yürekleriyle Allah-u Ekber diyenler hiç yenilmedi, bundan sonra da yenilmeyecek. Müslümanlara bomba yağdıran Rus uçağını düşürdünüz. Bir asırdır izzetini arayan bu ümmete az da olsa bir surur yaşattınız. Allah size daha fazla şuur ve güç ihsan etsin. Siz Sultan Fatih’in evlatlarısınız. Bu yetmez. Bir gün o katillerin uçaklarını Moskova’da da düşüreceksiniz. Ümmet, sizden bunu bekliyor. Damarlarında Yavuz Sultan Selim’in kanını taşıyan gençlere söyleyiniz. Rızık için okumasınlar. Rızka Allah kefildir. Ecdatları gibi denizler kapandığında karadan gemileri yürütmek, Müslümanları esaretten kurtarmak için okusunlar. Bir araya gelsinler. Söyleyin onlara, Hilafet için ölüm kalım savaşı veren, fakat Türkiye içerisinden ihanete uğrayan Hind Müslümanları şuur ve selametleri için dua ediyor. Unutmayınız ki, bu ümmetin üç önemli mekânı vardır. Biri Kabe-i Muazzama, diğeri Kudüs, üçüncüsü ise Hilafetin merkezi olan İstanbul’dur. Hind Müslümanları sizden, Hilafeti ilan ederek dağılan şu ümmeti yeniden toparlamanızı bekliyor. Bu sizin dünya Müslümanlarına karşı tarihi borcunuzdur. Hilafet için ağlayan, ahırındaki ineğini satıp da parasını İstanbul’a gönderen Hind Müslümanlarının üzerinizde hakkı var. Müslümanların onuruyla oynayan Batı’nın kapılarında, onlarla bir olmak için uğraşmayın. Şu yaşlı bedenim ecdadımızdan kalan bu öksüz kalenin içerisinde fakat kalbim hilafetimizin düştüğü İstanbul’dadır, yüreğim sizinle beraberdir. Dualarımda siz varsınız. Şu radyodan sizden gelecek güzel haberleri bekliyorum. Bizi hürriyetten daha fazla mahrum bırakma Ya Rahman!” şeklindeki mesajı hatırlatarak konuşmasını sonlandırdı.