Demokrat Parti İlçe Başkanı Murat Balakuş ve yönetim kurulu üyeleri, kongrelerinde kendilerini yalnız bırakmayan CHP İlçe Teşkilatına iade-i ziyaret gerçekleştirerek istişarelerde bulundular.
Demokrat Parti İlçe Başkanı Murat Balakuş, Yeni Türkiye diye adlandırılan bu süreçte yolsuzluk, hırsızlık ve ahlaksızlıkların yaşandığını belirterek Türkiye’nin bir an önce fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini belirtti.
OMUZ OMUZA ÇALIŞMAYI ÖZLEDİK
Ziyaret esnasında bir konuşma yapan Demokrat Parti İlçe Başkanı Murat Balakuş, “1 ay önce yaptığımız kongre neticesinde göreve geldik ve kongremize katılan CHP İlçe Başkanı ve yönetimine iade-i ziyarette bulunuyoruz. Bu akşam iade-i ziyaretin yanı sıra anlam ifade eden bir gün. Bugün Demokrat Parti’nin kuruluş tarihidir. Rahmetli Bayar, Menderes, Koraltan arkadaşlarından ayrılarak Demokrat Parti’yi kurdukları tarihtir. Böyle bir anlamlı günde CHP’yi ziyarete geldik. Bu da ayrı bir anlam katıyor. Bunun haricinde DP ve CHP her ne kadar ayrı gözükse de çok kalın çizgileri olan bir gelenek değildir, birbirlerinin içinden çıkmışlardır. Bilhassa DP, 60 sene evvel CHP’nin içinden çıkma bir partidir. Aramızdaki farklar neticede bu memlekete zararlı farklar değil faydalı farklardır. Bizler milli ve manevi değerlere biraz daha sıkı sıkıya bağlıyken CHP’nin kendince sıkı sıkıya bağlı olduğu değerleri vardır ama her iki parti de bu memlekette taş üstüne taş koymuş, hizmetleri olmuş, değerleri olmuş, bedeller ödemiş partilerdir. Bu sıcak karşılamalarında dolayı CHP İlçe Başkanı ve ilçe yönetimine teşekkür ediyorum. Önümüzdeki süreçte DP’nin barajda olması için yapılan bazı çalışmalar var, genel merkez düzeyinde, teşkilatlar düzeyinde… İnşallah bundan önceki günlerde olduğu gibi yine ama hükümet olarak ama meclis içerisinde grup şeklinde ama muhalefet olarak omuz omuza çalışmayı tabandan tavana özlemiş bulunmaktayız” dedi.
“MECLİS BİR NEVİ ÇAMAŞIR MAKİNESİNE DÖNDÜRÜLDÜ”
Yeni Türkiye diye adlandırılan ülkemizde çok farklı şeyler olduğunu belirten Balakuş, “Hepimizin izlediği 17 Aralık, 25 Aralık’ta olan yolsuzluklar olsun, Güneydoğu Anadolu’da açılım projesi diye nitelendirilen ihanet projesi olsun, meclisin bir nevi çamaşır makinesine döndürüldüğü, hırsızlıkların, yolsuzlukların, ahlaksızlıkların aklandığı, milletin iradesi ile seçilen milletvekillerinin hırsızlık yapan bakanlarını akladığı bir dönem yaşıyoruz. Ben, Yeni Türkiye diye adlandırılan bu sürecin bir an evvel bitmesini, Türkiye’nin normal fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu gidişat bu ülkeye çok daha derin acılar yaşatır. Şuan batıda en ufak bir protestoya dahi tahammülü olmayan hükümetin Güneydoğu Anadolu’da, Doğu Anadolu ‘da neredeyse ölünmeye gidecek olan ve onun sinyallerini veren yaşanan olayları da göz ardı edemiyoruz. Bunlar bizim sinirlerimizi yıpratıyor ve geriyor. Artık Türkiye’de daha profesyonel ellerin, Türkiye’yi gerçekten seven tecrübeli ellerin iktidara gelmesi gerekiyor. Bu saatten sonra olacak süreçte 2015 seçimlerinde bunların da sinyallerini, meyvelerini alacağımızı düşünüyorum. Vatandaşla birebir görüştüğümüzde bir tiksinti içerisinde konuşuyorlar. Hayırlısı olsun. Bundan sonraki süreçte CHP ve Demokrat Parti kadrolarına başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.
DP’NİN BARAJIN ALTINDA KALMASI YANLIŞTIR
CHP İlçe Başkanı Engin Başar ise, “Siyasete vatandaşlarımız da ortak olmak durumunda kalıyor. İnegöl’de yaşıyoruz. Yaşanan çirkin olayları hepimiz görüyoruz. Gençlerimiz mutsuz, çaresiz, işsiz. Uyuşturucuya, hırsızlığa, yaralanmaya, cinayete şahit oluyoruz. Çünkü evin büyüğü ne yaparsa küçüğü de onu yapar misali, kötü bir sistemin içinde yaşıyoruz. Buna dur demenin vakti çoktan geldi, geçiyor. Artık insanlarımız da bu sistemden bıktı. Pazaryerinin çökmesi, kışın ortasında işçilerin işten çıkarılması… Yani insanlarımızın bu sisteme dur demeleri için çok çok neden var. Buna hep beraber dur dememiz gerekiyor. Buna da birlikte çare arayacağız. 12 Eylül yasalarından şikâyet ederken, hala baraja takılı kalan bir iktidar bunu bize anlatamaz. Uzun yıllardan beri Türkiye’yi yöneten siyasi partinin barajın altında kalması elbette ki yanlıştır. Siyasi partiler demokrasinin gereğidir. Her siyasi parti mecliste temsil edilmelidir” ifadelerini kullandı.