“Zulmetmek bize yakışmaz”

İlçemizde ara ara Suriyeli mültecilere karşı sosyal medya ve normal hayatta yapılan karalama çalışmalarına Müftü Vekili İsmail Yıldırım’dan açıklama geldi. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Yıldırım, her insanın iyisi kötüsü olduğunu ifade ederek, Suriyelilere topyekûn karşı olmanın art niyetten öteye gitmediğini ifade etti.

SUÇ ORADAKİ ZALİM YÖNETİMDE

Suriye’de zulüm gören insanların suçu olmadığını ve tek suçlunun zalim yönetimin olduğunu vurgulayan Yıldırım, Suriye’de maalesef insanların yüreğini yaralayan bir iç savaşa dönüşen bir durum var. Gönül ister ki bitsin. Hiç kimse vatanında sıkıntı çekmesin. Vatanından başka yerlere göç etmesin. Oradaki insanları bir suçu yok. Suç oradaki zalim yönetimde… Kesinlikle Müslümanlıkla alakası olmayan bir tavır takınmış durumdalar. Oradaki halk bu zalim yönetimle elinden geldiği kadar mücadele ediyor. Fakat buna dayanamayan, dayanma gücü olmayan çocuk, kadın, yaşlı ve benzeri durumdaki insanlar çeşitli yerlere göç ettiler. Ülkemize iki milyona yakın insan göç etmiş durumda. Aynı şekilde İnegöl’e beş bin civarında insan göç etmiş durumda. Bu vahim duruma düşmüş insanlara iyi davranmak, onlara kucağımızı açmak, evimizi açmak bir insanlık görevi. Daha da önemlisi din kardeşliği görevidir. Tarihte bunun örnekleri çoktur. Müslümanlar değişik tarihlerde peygamber efendimizin zamanı başta olmak üzere bunun çok örneği vardır. Zulme uğradıkları zaman çeşitli ülkelere göç etmişlerdir” dedi.

NE TARİHİMİZE YAKIŞIR, NE DİNİMİZE UYGUNDUR

Suriye’den gelen mültecilere karşı toplu tavır almanın ve kötü davranmanın dinen uygun olmadığını ifade eden Yıldırım, “İnegöl’e baktığımız zaman, gerçi Türkiye’nin her tarafı öyle ama İnegöl’ün büyük kısmı Kafkaslardan, Gürcistan’dan Bosna’dan v.b yerlerden göç etmiştir.  En son 1989 yılında Bulgaristan’dan hayli fazla bir şekilde göç almıştır. O zamanın hükümetleri nasıl onlara kol kanat gerdiyse, bugünün hükümeti de ecdadımıza yakışır şekilde Suriyeli kardeşlerimize kol kanat germiştir. Bu konuda belki dünya ülkeleri arasında parmakla gösterilecek durumdayız. Bu yüzden Suriye’den gelenlere kötü davranmak ne tarihimize yakışır, ne dinimize uygundur ne de insanlığımıza yakışır. Onlara misafir gibi davranmak, misafirperverlik etmek durumundayız. Bunların içerisinden tabi kötü niyetli olanlarda olabilir. Her yerde olduğu gibi kötüler çıkabilir. Tabi kolluk kuvvetleri onlara fırsat vermemek için tedbir alıyordur ve alacaklardır. Ama onlara topyekûn tavır almak bizlere hiç yakışmaz.  Onlara alınacak tavır, ancak müspet tavır olur, iyi tavır olmalıdır” şeklinde konuştu.

SURİYELİ MÜLTECİLERDEN FAİZLİ FİYATTA KİRA İSTEMEKTELER

İnegöl’de bazı ev sahiplerinin faizli fiyatla Suriyelilere ev verdikleri duyumunu aldığını söyleyerek, “Hatta bugünlerde duyuyoruz, bazı ev sahipleri Suriyeli mültecilerden faizli fiyatta kira istemekteler. Açıkçası buna çok üzüldüm. Bunlara faizli fiyatta değil, düşük kira almak, hatta durumumuz uygunsa hiç almamak zekâtımızdan saymak uygun düşer. Zulümden kaçanlara zulüm etmek bize yakışmaz” ifadelerini kullandı.

SURİYE’DEN GELENLERE BİR TAVIR TAKINILIYORSA, ORDA BİR ART NİYET VARDIR

İnegöl’de Suriyelilere karşı tavır takınmayı art niyet olarak değerlendiren Yıldırım, konuşmalarını şu ifadelerle tamamladı: Mekke’den gelen Müslümanlara yardım edenlere Medinelilere Ensar denilir. İşte bu Muhacirlerle Ensar arasında bir kardeşlik antlaşması gündeme geldi. Resullullah Mekkeli her bir Müslüman’ı Medineli Müslümanlarla kardeş yaptı. Ve tamamen onlar evini paylaştı, işini paylaştı, ekmeğini paylaştı, yatağını verdi. İcabında bir odaya kendisi çekildi, diğer odaları muhacirlere verdi. Bu tarihte çok güzel bir örnektir ve örnek alınması gerekmektedir. İşte bu gibi durumlar tarihimizde varken, biz buna nasıl ters düşeriz. Ki bu durum en basitinde İnegöl’ümüzde vardır. İnegöl’ün birçok köyüne dışarıdan göçler olmuştur. Ve İnegöl halkı bu insanlara kucak açmıştır. Dolayısıyla İnegöl’ün insanı buna yabancı değildir. Suriye’den gelenlere bir tavır takınılıyorsa, orda bir art niyet vardır. Veya provoke edenler vardır. Normalde İnegöl’ün insanının bunu yapmaması lazım.