Uludağ Üniversitesi Senatosu, aldığı karar ile Bursa merkezindeki ve ilçelerindeki 18 salonuna şehitlik mertebesine yükselen 18 vatan evladının ismini verdi.
Uludağ Üniversitesi, vatan ve milletin bekası için kendisini siper eden Bursalı şehitleri unutmadı. UÜ Senatosu aldığı karar ile şehitlerin isimleri üniversitedeki salonlara verdi. Törene şehit yakınları ve gazilerin yanı sıra Bursa Valisi İzzettin Küçük, Bursa Milletvekili Bennur Karaburun, UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, İl Jandarma Komutanı Tuğg. Ahmet Hacıoğlu, davetliler ve üniversite personeli katıldı.
UÜ Rektörü Yusuf Ulcay, geride gözü yaşlı anneler, babalar, kardeşleri, eşler ve çocuklar bırakarak toprağa düşen şehitlerin her birinin ismini ilelebet yaşatmanın boyunlarının borcu olduğunu söyledi. Ulcay, “Uludağ Üniversitesi olarak evlatlarımızın aziz hatırasını yaşatmak için bir adım daha attık. 15 Temmuz direnişinin sembol isimlerinden Şehit Ömer Halisdemir’in ismini yerleşkemizdeki meydana vermiştik. Şimdi de üniversitemizin Bursa merkezindeki ve ilçelerindeki 18 salonuna, şehitlik mertebesine yükselen 18 evladımızın ismini verdik. Üniversite olarak devletimizin yanında, milletimizin hizmetinde çalışmaya ve üretmeye devam ederken, gönlü ülke ve millet sevgisiyle dolu gençler yetiştirmek de en önemli görevimizdir. Ayrıca vatanımızı ve bağımsızlığımızı canları pahasına savunurken yaralanan tüm gazilerimize de saygılarımı ve şifa dileklerimizi sunuyorum. Şehit ailelerimize sesleniyorum: Bir kardeşiniz, bir büyüğünüz olarak gerek şahsımın gerekse de Uludağ Üniversitesi’nin kapılarının her zaman sizlere açık olduğunu bilmelisiniz” diye konuştu.
Milletvekili Bennur Karaburun, “Şehitlik çok önemli bir mertebe. Allah hepimize nasip etsin. Hepsine ne kadar minnet duysak azdır. Vatanı olmayanların yarını olmaz. Rabbim şahadetlerini kabul etsin” dedi.
Şehit Kurmay Yarbay İlker Çelikcan’ın Uludağ Üniversitesi’nde çalışan doktor eşi Gaye Çelikcan da ateşin düştüğü yeri yaktığını söyledi. Çelikcan, “Şehit törenleri, şehit ailelerini ziyaret etmek eşimle bizim en büyük görevlerimizden birisiydi. 6 Eylül 2015’te eşim şehadet mertebesine yükseldi. Ateş düştüğü yeri tamamen yaktı ve yakmaya devam ediyor. Zaman her şeyin ilacıdır. Bunu biliyoruz. Zaman her şeyin ilacı ama inanın bunun değilmiş. Geçen zamanın üstüne bir bu kadar daha geçse, 100 yıl daha geçse, hiçbir şeyin değişmeyeceğini şu gün şu zaman, şu saniye yaşıyorum ve yaşamaya ailem ve çocuklarımla birlikte devam ediyoruz. Hayat devam ediyor” dedi.
Şehit ailelerine Bursa protokolü tarafından plaket takdim edildi.