Kime nispet edildiğiniz önemlidir. Kimin sizin için ‘Bizim’ dediği çok önemlidir. Birilerinin sizin için ‘Bizim’ demesi çok çok daha önemlidir. Çünkü böyle olursa sizden 800 sene sonra bir şair çıkar ve belki sizin için şöyle bir şiir yazar; Bir zamanlar dünyaya bir adam gelmiş, bizim Yunus bizim Yunus Okunu kör nefsin kılıçla çelmiş, bizim […]
Kime nispet edildiğiniz önemlidir. Kimin sizin için ‘Bizim’ dediği çok önemlidir. Birilerinin sizin için ‘Bizim’ demesi çok çok daha önemlidir. Çünkü böyle olursa sizden 800 sene sonra bir şair çıkar ve belki sizin için şöyle bir şiir yazar;
Bir zamanlar dünyaya bir adam gelmiş, bizim Yunus bizim Yunus
Okunu kör nefsin kılıçla çelmiş, bizim Yunus bizim Yunus
Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş, bütün sayıları silmiş Bir’e yönelmiş; bizim Yunus bizim Yunus…
Yunus Emre’nin ‘Bizim Yunus’ oluşuna dair bir kaç farklı menkıbe anlatılsa da, söylemleri ve şiirleri ile benliğimize yer etmiş, hayırla yad ettiğimiz hazretlerden biri olmuştur.
İşte Bizim Yunus der ki; “Ey Hoca! İstersen var bin Hac’ca, hepisinden iyice, bir gönüle girmektir”
İnsanımızın gönlünde yer edinmek için devletimiz tarafından kurulan Sosyal Hizmetler Müdürlükleri, yoksullar, evsizler, yaşlı ve engelliler, göçmenler, şiddet mağduru kadın veya çocuklar, sokakta yaşayan veya çalışan çocuklar, bağımlılar, sorunlu veya parçalanmış aileler için çalışmalarda bulunarak, gönüller yapmaya çalışıyor. Tıpkı Bizim Yunus’un tabir ettiği gibi.
Üzülerek söylüyorum ki, son günlerde bu konunun aksi durumlarını Bursa Sosyal Hizmetler Müdürü Erkut Öneş’ten görmeye başladım. Öneş’in İnegöl’e artı sempatisi olduğunu düşünürdüm. Hatta bazı programlarda, eline mikrofonu alıp seminere müdahale etmesi seminer katılımcıları tarafından abes ve iyi karşılanmasa da, ben yine de Öneş hakkında iyi düşünmeye devam ettim.
Öneş, ilçemize sürekli gelip gitmeye başlayınca, bizlerde sürekli kendisini takip ettik. Sonuçta iyi şeyleri takip etmek ve bu konuda vatandaşlarımızı da bilgilendirmek gerekiyor. Her takip ettiğimiz programda Öneş, tavırları, hal ve hareketleri, söylemleri ve bazı istekleri ile açıkçası bizleri şaşırtmaya devam etti.
Öneş’in karşısında duran meslektaşıma, ‘Bizi şöyle fotoğraf çekin. Şu hediyeyi verirken fotoğraf çekin’ gibi ifadeleri kullanması, işimizi bize öğretir hale gelmesi de ayrıca kendisi için bir handikap oluşturdu.
Yine bir programda fotoğraf çekimi için kendi personelini eli ile itip, fotoğraf karesine girmesini engellemesi de artık iyi niyetli olmayan bir insan olarak İnegöl’de tanınmasına neden oldu.
Şimdi gelelim Bizim Yunus’a… hepisinden iyice, bir gönüle girmektir… Eli ile ittiği personelinin gönlünü nasıl kırdığını kendisi düşüne dursun… Gönüller yapmak için uğraşması gereken Öneş, İnegöl’e sanki gönüller yıkmaya geliyor.
Hadi bu konuyu da geçelim…
Geçtiğimiz gün Öneş yine ilçemize geldi. Tabi arkadaşlarla birlikte verilen saatte orada olduk. Sonra biri bize yaklaştı ve Müdür bey şu haber ajansında haberin çıkmasını istiyor deyince, açıkçası böyle bir insanın İnegöl’e neden geldiğini artık daha iyi anlamaya başladım.
Bursa basınından göremediği ilgiyi İnegöl basınından gören Öneş, acaba bunun için mi sürekli İnegöl’e geliyor?… sorusunun sorulmasına neden oldu.
Öneş’in bu hal ve söylemlerinin ardından, onun için İnegöllülerin ‘Bizim’ demesi artık imkansız hale gelmiştir. Bu saatten sonra Müdür Öneş’in kendine çeki düzen vermesi gerekiyor. Bu hal ve tavırlar, böyle bir kuruluşun müdürüne yakışacak şeyler değil.
Personeline eli ile hal ve hareketleri ile verdiği komutlar bile artık göze batmaya başladı. Buradan Öneş’i uyarmış olalım bizlerde. Değerli Erkut Öneş, herkes kendi işini yapıyor. Sürekli insanlara absürt şekilde tepkiler vermek, makama yakışmayacak hal ve hareketlerde bulunmak, sadece sizi değil, devletimizin vatandaş nezdinde zedelenmesine neden oluyor.
ÇÜNKÜ İNSANLAR SİZE BAKIP, DEVLETE NOT VERİYOR