’Ulusal Gıda Starter Kültür Gen Bankası’nın açılışına katılan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bu bankanın kredi veren bir banka olmadığını, süt ve süt ürünlerinin genetik yapısını gelecek nesillere aktaran bir banka olduğunu söyledi.
Bursa Tarım İl Müdürlüğü’nün Hürriyet semtindeki bahçesinde yapılan Ulusal Gıda Starter Kültür Gen Bankası’nın açılışına katılan Bakan Faruk Çelik, Bursa’da açılan gen bankasının süt ve süt ürünlerinin genlerinin araştırılıp gelecek nesillere aktarılmasında önemli bir rol oynayacağını söyledi. Sadece hayvancılık alanında değil tarım alanında da önemli çalışmalar yaptıklarına dikkat çeken Bakan Çelik, “Vatandaşlarımızın en önemli meselesi toprak. Biz toprağa bakıp geçiyoruz. Topraktan gelen insan yaşarken toprağa yüzünü dönmeli. Zaten öldükten sonra toprağa gideceğiz. Onun için yaşarken toprağın kıymetini bilmeliyiz. Ülkemizde topraklarımızın tarımdan çıkmaya başladığını görüyoruz. Bunun için tedbir aldık. Türkiye’de 141 ovayı zirai sit alanı ilan ettik. Buralara bir çivi bile çakılamaz. Ama 141 ova ile kalmayacak, bunun sayısını 300’e çıkaracağız. Bu kadar tahribattan sonra en azından tarım geleceğimiz teminat altına alınacak. Ekmedik bir karış arazi bırakmayacağız. Nüfusumuz 80 milyona geldi. Bazı ürünlerde ithalatçı olma durumuna geldik. Onun için kendin kendimize yeterli hale gelmemiz lazım” dedi.
Türkiye’de farklı emelleri olanlara seslenen Bakan Çelik, “Atadan kalma tarım değil, geçimlik tarım değil, gerçekten bilimsel bir tarım noktasına gelemezsek bahsettiğimiz üretim hedeflerine ulaşamayız. Onun için toprak deyip geçmeyin. Toprağı yele vermeyelim. Sele vermeyelim. Düşmanlara da sesleniyoruz, toprağı ele de vermeyeceğiz Allah’ın izniyle” diye konuştu.
Gıdaların güvenli olması için binlerce çalışanla vatandaşa hizmet verdiklerini hatırlatan Bakan Çelik, şöyle devam etti:
“6 bin 600 elemanımızla Türkiye’de ve Bursa’da satılan gıdaların denetimini yapıyoruz. Aynı zamanda buradaki laboratuvarlarda aldığımız örnekleri inceleyerek neyin ne olduğunu, soframıza gelenlerin nasıl ürünler olduğunu da güvence altına alıyoruz. Bio çeşitliliği de koruma gibi bir görevimiz var. 4 bin endemik olmak üzere toplam 14 bin bitki türü var. Bu alanda 18 araştırma birimimiz çalışıyor. Ankara ve İzmir’deki gen bankalarımızda 3 binin üzerinde bitki türüne ait 121 bin örnek var. 25 ilimizde halk elinde korumaya dönük çok ciddi gen kaynaklarımızı muhafaza ediyoruz.”
Konuşmaların ardından 17 milyon liraya mal olan gen bankası, genetik zenginliği korumak, zirai ürünlerde devamlılığı sağlamak maksadıyla uluslararası normlarda dizayn edildi. Gen bankası, mikrobiyoloji laboratuvarları, moleküler biyoloji laboratuvarları, analiz laboratuvarları ve genetik materyal muhafaza birimlerinden oluşuyor. Gen bankasında Türkiye’de üretilen süt ve süt ürünlerindeki değerli mikroorganizmalar belirlenecek. Yeni nesil cihazlarla moleküler tanımlaması yapılacak. Kültür koleksiyonları oluşturulacak. Böylece gen kaynaklarının korunması sağlanacak. Böylece ülkenin rekabet gücü artarken, ekonomiye katma değer sağlanacak.