İran’a girelim!

İran’ın nükleer programını kısıtlaması karşılığında uygulanan ekonomik yaptırımların hafifletilmesini öngören anlaşmayı yorumlayan Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı ve TİM Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Güleç, Türkiye’nin İran fırsatını kaçırmamasını ve elini çabuk tutmasını istedi.

İran’da Türk mobilyasının bir marka olarak görüldüğünü ve bu avantajın da iyi kullanılmasını belirten Güleç, “Uzun zamandır yapılan görüşmelerin ardından, İran’la Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya ile nükleer müzakerelerde anlaşma sağlanmasının Türkiye ekonomisine ve mobilya sektörüne etkisini kullanmak için hızlı hareket etmeliyiz” dedi.

5 AYDA 50 MİLYON DOLAR

İran’a geçen yıl mobilya, kâğıt ve orman ürünleri sektörü olarak gerçekleştirilen 368 milyon dolarlık ihracatın 2015 yılında yüzde 20’ye yakınlık bir gerileme yaşadığını hatırlatan Güleç, bu performansın dünya konjonktüründe yaşanan genel yavaşlama kaynaklı olduğunu ifade etti.

Güleç “Türkiye mobilyacıları olarak bundan sonra açılım döneminin nimetlerinden istifade etmeliyiz. Önümüzde proaktif pazarlama, takip, ziyaret, ikili ilişkilerle geliştirebileceğimiz çok önemli bir yol var. Sadece 2015 yılının geride kalan 5 ayında bile 50 milyon dolarlık daha ihracat yapabileceğimize inanıyorum. Bu sebeple, mobilyacılarımızın bir an önce stratejilerini ortaya koyması, İran’a açılan yeni kapıdan hızla girmesi gerekiyor” diye konuştu

DÖRDÜNCÜ SIRADAYIZ

Güleç, “İran’ın nükleer silah üretme kabiliyetinden vazgeçmesi durumunda, ülkeye uygulanan ekonomik yaptırımlar son bulacak. İran pastasından en büyük payı alacak olan ülkelerin başında olan Türkiye. 2013 rakamlarına göre; İran’ın ilk 3 ticaret ortağı; 41 milyar dolar ile Çin, 31 milyar dolar ile Birleşik Arap Emirlikleri ve 16 milyar dolar ile Hindistan. Türkiye 4. sırada geliyor. 2014 yılı itibariyle 13.7 milyar dolarlık ticaret hacmimiz var” ifadelerini kullandı.

AMBARGOYA RAĞMEN 14 MİLYAR $

İran ile olan ticari ilişkilerimizin ithalat tarafını enerji, ihracat tarafını ise inşaat sektörü ve gıdanın oluşturduğunu belirten Güleç, “Ambargolara rağmen yaklaşık 14 milyar dolarlık ticaret ilişkimizin olduğu İran’a coğrafi açıdan da yakın olmamız, ülkemizin İran’daki normalleşme sürecinden kârlı çıkacağına işaret ediyor. İran’daki alt yapı işlerinin önemli bir bölümünü bizim şirketlerimiz alabilir, yatırım ortamı rahatladığında çok önemli fırsatlar çıkabilir” diye konuştu.