Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Turkuvaz Medya Grubu’ndan Sabah Gazetesi’nin düzenlediği, “Türkiye İhracat Seferberliği Sağlık Hizmeti İhracatı Zirvesi”ndeki konuşmasında yılın sonu yaklaşırken ihracatın geldiği noktaya ilişkin bilgi verdi.
Yıl sonu ihracat rakamlarında geçen seneki hedefin altında kalınmayacağının altını çizen Muş, “Yılın tamamlanmasına 15 gün kaldı, ihracatta geçen sene koyduğumuz hedefin altında kalmayacağız. Geçen seneki hedefimiz 250 milyar dolardı, onun üstüne çıkacağız. Dış talepte bir yavaşlama söz konusu, özellikle son dönemdeki faiz artışlarından oralarda bir yavaşlama söz konusu.
Bunu biz minimum etkiyle geçmesi için çabalıyoruz, burada ciddi bir resesyona girmemesini bekliyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren artış trendimiz devam ediyor fakat dışardaki talepteki düşmeden kaynaklı azalarak artan bir trendimiz söz konusu.” değerlendirmesini yaptı.
“80 milyar dolarlık ilave hedefimiz var, uzak ülkelere gitmek, pazarı çeşitlendirmek istiyoruz.” diyen Muş şöyle devam etti:
“Buradaki aktivitelerimizi 2023 yılı itibarıyla daha da yoğunlaştırıyoruz. Bu yıl içinde pariteden de ciddi problem yaşadık. Eğer parite yılın başındaki gibi 1,20 seviyelerinde olsaydı, biz bugün ilave 13 milyar dolar daha fazla ihcacattan bahsediyor olacaktık. Paritedeki sert düşüş o da olumsuz yansıdı. Hepsi üstüste gelince geçen senenin altında kalmayacağız ama ileriye dönük projeksiyonlarımızın da gerisinde kalmak isteniyoruz. Aralık ayında da geçen senin üstünde gidiyoruz, altında kalmayacağız.”
Bakan Muş, konuşmasında hizmet sektörü ihracatının ihracattaki yerine de değindi. İzlenen teşvik politikalarına ilişkin bilgi veren Muş, hizmet ihracatında yapılan çalışmalara işaret ederek, çok ciddi teşvikler verdiklerini anlattı.
Muş, “Burada bir taraftan istatistiklere çalışmak zorundayız. Yaptığımız ihracatın istatistiklere yansımasını bekliyoruz. Bunu ne kadar iyi yansıtırsak, tamamını ölçersek çalışmalara yansıyacak. Bu alanda büyümek istiyoruz. Bu alanı hem finansman hem teşvik olarak destekleyeceğiz. Terminoloji ve odağımızı hem mal hem hizmet ihracatı olarak ifade edeceğiz.” dedi.
Sağlık hizmeti ihracatının destek kapsamına alındığından beri desteklemeye devam ettiklerini bildiren Muş, Türkiye’nin burada ciddi bir potansiyelinin bulunduğunu dile getirdi.
Muş, üniversite hastanelerinin buradan istenen payı alamadığının altını çizerek, “Orada bazı mevzuat değişiklikleri yapmak gerekiyor. Bunu Yükseköğretim Kurumu ile görüşüyoruz, bunu aşmak istiyoruz. Özellikle yazılım ihracatı ve sağlık hizmetleri ihracatında onları çok ciddi şekilde desteklemek istiyoruz. Teşvik sistemimizden üniversitelerinde yararlanmasını istiyoruz. Mevzuat değişikliğini bir an önce yapmak istiyoruz. Yıl bitmeden ya da ocak ayı içerisinde mevzuat değişikliğinin bitmesini bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dizi ve film ihracat rakamlarına ilişkin bilgi veren Muş, bu sene 1 milyar doların yakalanmak istendiğini, bu alanın sadece bir ihracat olarak görülmediğini bu alanın desteklenmesinin ülke tanıtımı başta olmak üzere bir çok faydası bulunduğunu, bu sene bu alana ciddi bir kaynak ayıracaklarını söyledi.
Bakan Muş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Enerji fiyatlarının biraz makulleşmesi, emtia fiyatlarındaki düşüşler, özellikle son dönemde kurda yakaladığımız istikrarla birlikte bunun enflasyon rakamlarına yansıyacağına görüyoruz. Enflasyondaki düşüşün iç fiyatlara yansıtılacağını düşünüyorum. Türkiye’de rekabetçi piyasayı tesis etmekle görevli kurumlar var, bu tesis edildikten sonra iç piyasaya yansıyacaktır. Kurallara uymazsanız müeyyideye katlanırsınız. Türkiye’de sanayicinin, iş insanlarının kurallı ekonomiden yana olduklarını düşünüyorum. Suistimal edene de hukuki yaptırım neyse onu uygulayacağız.
Ekim, kasım, aralık aylarında Türkiye’nin fiyat istikrarı konusunda hem dış ticaret hadlerinde çok daha farklı bozulmalar olacağı ile alakalı tahminler yürütülüyordu dünyada, bunların hiçbiri gerçekleşmedi, Türkiye belli bir istikrarı yakaladı. Hem dış ticaret dengesinde hem finansal piyasalardaki istikrarla beraber önümüzdeki dönemde enflasyonda düşüşü yakalayacağımızı düşünüyorum. ”
Mehmet Muş, emtia fiyatlarında artış yaşanacağı düşüncesiyle stok yapanlara ilişkin, “Basiretli tüccar diye bir tabir vardır, herkesin basiretli şekilde davranması lazım. O riski aldıysanız fiyat düştüğü zamanda elinizde kalır. Bunu kim yaptı bilmiyorum ama yapanlar varsa yaptıkları ile baş başa kalacaklar.” dedi.
Kaçakçılık faaliyetleri, sahte içki gibi konularla mücadele alanında çok önemli işlere imza attıklarına dikkati çeken Muş, bu çalışmaları artırarak devam ettireceklerini söyledi.
Mehmet Muş, AB’nin karbon vergisi uygulamasına ilişkin yaptığı değerlendirmede “AB bu yeşil mutabakatı açıkladı fakat biz bunun tarife dışı bir engel olmasını beklemiyoruz ve ümit etmiyoruz, düşünmek istemiyoruz. Bunun bir rekabet unsuru olarak kullanılmaması gerekiyor. Yeşil mutabakatı tarife dışı engel olarak önümüze koymamalarını bekliyoruz. Türkiye dünyayı en az kirleten ülkelerin başında geliyor.” dedi.
Marketlerdeki fiyat artışlarına ilişkin soru karşısında Muş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Enflasyonun artış hızında bir kesilme söz konusu, grafik aşağı doğru kafasını kırmaya başladı. Bir artış var ama azalarak bir artış var yüzde 85’lerden aşağı döndü. 2023 ile alakalı bir enflasyonda var. 100 TL’lik ürün 180 TL olmayacak ama 180 TL’lik ürün belki 200 belki 210 TL olacak, yani halen bir enflasyon var. Tek haneliye çekmek biraz zaman alıyor, bu sadece bizim için değil tüm dünyada böyle. Gıda enflasyonu tüm dünyada ortalama enflasyonun üzerinde seyrediyor. Gıda güvenliği, gıda arzıyla ilgili problemler var. Türkiye’nin gıdaya erişimi konusunda bir sıkıntısı yok, Türkiye kendi kendine yetebilen bir ülke.
Tarımsal sanayi endüstrisi de gelişmiş bir ülke. Buralarda bir problemimiz yok ama bazen fiyatlama davranışlarında beklemediğimiz bazen anlamlandırılamayan hareketler oluşabiliyor. Bununla alakalı da incelemesi yapılıyor, cezası veriliyor. Zincir içinde marketler dışında kim varsa onlara açılan çeşitli soruşturmalar var. İhlaller varsa burada gereken adımlar atılıyor, atmaya da devam edeceğiz.
Enflasyon gelecekle ilgili düşüş eğilimine girdi, beklenti enflasyonunun normalleşmesi önemli. Düşeceği zaten kamuoyunda rakamlarda, tahminlerde ortaya çıkıyor. Bunu sabote edecek her türlü harekette herkes daha duyarlı olmalı.”
Fiyatları yapılan çalışma ile takip edeceklerini bildiren Muş, bununla ilgili anlamsız fiyatlandırma yapan yerlerin tespit edilebileceğine dikkati çekerek, “Türkiye’de özellikle tarımsal ürünlerde kayıtlarımız çok sağlıklı değil, burada altyapıyı güçlendirmemiz gerekiyor. ” dedi.
Bakan Muş, görüşmeleri süren asgari ücret zammına ilişkin soruya ise, “Asgari ücretin dengede gitmesi lazım. Çok yukarda bir rakam ortaya çıkarsa artacak maliyetle istihdamda azalma olur, rakam aşağıda olursa çalışanın motivasyonu olmaz. Bir yandan motivasyonu sağlamanız bir yandan sanayicinin rekabetçiliği sağlaması, istihdamı götürmesi lazım. Hepimizin gönlünde en yüksek rakamı vermek var elbette ama bir taraftan ekonominin gerçekleri var. Her iki kesimin bir noktada buluşacağını düşünüyorum.” yanıtını verdi.