Eski AK Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, referandum süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Geçmişte milletin kaderini etkileyecek birçok önemli konuda millet haricinde herkesin söz söylediğini belirten Poyraz, AK Parti iktidarı ile ortaya çıkan millet iradesinin yine AK Partinin önerdiği yeni sistemle taçlanacağını ve artık tek patronun millet olacağını kaydetti. Referandum süreciyle alakalı olarak olayın muhalefet tarafından farklı boyutlara çekildiğini düşündüğünü ifade eden Poyraz, “Kavram kargaşası oluşturularak bu gürültü arasında özellikle CHP, kendi doğru olmayan iddialarını gerçekmiş gibi kamuoyuna yansıtarak bir algı oluşturmaya çalışıyor. Bizim ortaya koyduğumuz sistem ideal demokrasiye en yakın sistem. İdeal demokrasi sistemi halkın kendisiyle ilgili konularda doğrudan doğruya karar verebilmesidir. İcranın başı sorumluluk makamında olan kişiyi doğrudan doğruya belirli bir süreyle halkın seçmesini ve sonrasında hesabını halka vermesini öneriyoruz. AK Partinin önerdiği sistemde tek patron var. Burada tek patron millet. Şu anda sakıncaları, sıkıntıları unutturulmaya çalışılan ve hiç hatırlatılmayan mevcut sistemde patronlar milletin dışındaki herkes. Şu anda değiştirilmeye çalışılan 61 anayasasında ‘Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ diyor. Millet bu iradesini yetkili organlar tarafından kullanır. TBMM, Anayasa Mahkemesi, HSYK, YÖK, Milli Güvenlik Kurulu vesaire bu liste uzayıp gidiyor. Dolayısıyla milletin kaderini etkileyecek böyle önemli bir konuda milletin dışında herkes söz söylüyor. Alınan kararlar doğrudan doğruya milletin hayatına tesir ediyor” dedi.
“2007 yılına kadar hükümeti kilitleyen bir Cumhurbaşkanı vardı”
Son 15-20 yıllık siyasete işaret eden Poyraz, “Baktığımız zaman milletin bizzat seçerek meclise gönderdiği milletvekilleri bir Başsavcının talebi ve milletin tesiri olmayan Anayasa Mahkemelerinin kararıyla kapatıldı. Milletin seçmiş olduğu bir siyasi partiyi Türk milleti adına kapattılar. Şimdiki sistemde bu çelişkilerin tartışılması gerekiyor. Şimdiki sistemde son 10 yıldır herhangi bir sıkıntı yaşanmadıysa bu AK Parti üst yönetiminin yönetim tarzından kaynaklanıyor. AK Parti öncesi dönemlerde üst yönetimlerde yaşanan en ufak tartışmalarda kapanması güç yaralar aldık. Bu yaşananlar yürütmedeki partilerle Cumhurbaşkanı arasındaki itilaftan kaynaklandı. 2007 yılına kadar hükümeti kilitleyen bir Cumhurbaşkanı vardı. Biz şu anda patron millet olacak diyoruz” diye konuştu.
“Milletin hakemliğine gideceğiz”
“Bundan sonra herkes çıkacak ben buyum, bana destek verin diyecek” diyen Poyraz, şöyle devam etti:
“Üstelikte milletin yüzde 50’sinden fazlasının güvenini alması lazım. Şimdi burada nerede tek başlılık var nerede tek adamlılık var. Eğer teklik söz konusuysa burada tek patronluk söz konusu. O tek patronda millet. Milletimizin bunu gözden kaçırmaması lazım. Şimdi efendim işte Cumhurbaşkanı meclisi fesih edecekmiş. Böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanı ancak meclisi kendisiyle birlikte seçime götürebilir. Orada da Cumhurbaşkanı şu riski alıyor. Eğer ortada bir yanlış olduğunu düşünüyorsa ve bu yanlışta meclisle karşı karşıya geldiyse çünkü iki güç birbirini dengeleyecek. O zaman Cumhurbaşkanı; arkadaş TBMM’ye ben sizin bu tavrınızı, kararınızı desteklemiyorum ve milletin hakemliğine gidiyorum. Tek patron millet dedik ya milletin hakemliğine gidiyoruz. Sadece meclis gitmiyor, birlikte gidiyorlar. O zaman Cumhurbaşkanı millete şunu izah etmek zorunda; bu şu gerekçelerden dolayı seçim kararı aldım. Millet dinleyecek bakacak, evet Cumhurbaşkanı bu yapmakta haklı, ortada bir kriz var ve krizi çözme noktasında bizim hakemliğimize başvurdu. Bizi patron bildi, geldi bize sordu, sorulmasını istedi. Ben Cumhurbaşkanını haklı buluyorum orada kim oturuyorsa hangi parti sorun çıkarıyorsa millet faturayı ona kesecek. Ama tersiyse o zaman diyecek ki; Sayın Cumhurbaşkanım sen iyi güzel bu konuyu önümüze getirdin ama sen bu konuda haklı değilsin kusura bakma bu konuda meclisteki şu parti şu milletvekili haklı ben seni desteklemiyorum. Bitti, yani burada tek adamlılık nerede var. Tek patronluk var burada özellikle üstüne ısrarla basa basa söylüyorum.”