Düşmandan kurtuluşun 93. yılı

6 Eylül 1922 yılında düşman işgalinden kurtulan İnegöl’ün kurtuluşunun törenleri dün gerçekleştirildi.

Yayınlama: 07.09.2015
630
A+
A-

Resmi törenler dün saat 10.00’da anıt önünde anıta çelenk sunma ile başladı. Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelenklerinin sunumu yapıldı. Anıta ayrıca Büyükşehir Belediyesi çelengi ile MHP yönetimi tarafından MHP çelengi da sunuldu.

 

KENDİLERİNİ ZOR BİR MÜCADELENİN İÇİNDE BULMUŞLARDIR






Saygı duruşu ve istiklal marşının ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Bugün İnegöl’ümüzün düşman işgalinden kurtuluşunun 93.yıldönümü. 5000 yıllık bir geçmişe sahip olan İnegöl birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bizans döneminde adı Angelacoma olan İnegöl 1299 tarihinde Osman Gazi’nin silah arkadaşı olan Turgut Alp tarafından fethedilerek Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Bu fetih kolay olmamıştır. Arkada Osmanlı hanedanı ilk şehidini vermiştir. Bu şehit Bay Koca’dır. Şu an Hamzabey mahallemizde türbesinde yatmaktadır ve bize oradan selam durmaktadır. İnegöl’ü fetheden komutanımız Turgutalp ise adını verdiği köy olan Turgutalp mahallemizde türbesinden bize vakarlı bir duruş ile bakmaktadır. İnegöl’ün Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde önemli bir merkez olduğu aşikardır. Özellikle Yıldırım Bayezid döneminde ortaya konan eserler ile Fatih Sultan Mehmed ile II.Bayezid döneminin önemli devlet adamlarından olan İshak Paşa tarafından yaptırılan ölümsüz eserler hala ayaktadır. İnegöl’ümüz nasıl Osmanlı Devletinin kuruluşunda önemli bir merkez olmuşsa vatanımızın zor yıllarında da düşmana karşı cansiperane savaşarak kendini göstermiştir. Osmanlı Devletinin I. Dünya Savaşına girmesinden sonra Kafkas cephesinde özellikle Sarıkamış’ta, Çanakkale’de, Hicaz –Yemen’de, Irak ve Sina – Filistin Cephelerinde savaşan ve vatan topraklarının korunması için canlarını feda eden İnegöllü aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. Cephelerden cephelere koşturan bu vatan evlatlarımızdan sağ kurtulanlar zor şartlarda esir kamplarında yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Çok azı geriye dönmeyi başaran aziz kahramanlarımız daha evlerine yeni dönmüşken yine kendilerini zor bir mücadelenin içinde bulmuşlardır. Yorucu ve bir o kadarda zor ama vatanlarını istiklale götürecek bir yolda kendilerini bulmuşlardır. Bu yol Kurtuluş Yoludur. Özellikle İzmir’in İşgalini protesto etmek için 16 Mayıs 1919’da İnegöl’de 5000 kişinin katılımıyla yapılan miting ile işgale karşı halk olarak nasıl tek yürek olunması gerektiğinin mesajı çok etkili bir şekilde verilmiştir. Batı Anadolu’da yerleşmek isteyen Yunanlılar, Bursa’yı ele geçirmiş, İnegöl-Bursa arasındaki Aksu Köyü ilerisinde Kazancı Bayırında cephe tutmuştur. Yunanlılar burada kendilerini emniyete almak için ileri karakollarını daha da ileri hatlara sürmüşlerdir. Böylece keşif kolları İnegöl yakınlarına kadar gelebilmiştir. Bizim kuvvetlerimiz ise Ahi Dağı eteklerinde bulunuyordu. Keşif kollarımızda İnegöl’ün batısına kadar ilerleyebiliyordu. Bu durumda İnegöl tam cephenin ortasında yer alıyordu.” Dedi.

 

3 DEFA İŞGALE UĞRADI

Bu ateş çemberi içerisinde işgale başlayan Yunan birlikleri tarafından İnegöl’ün 06 Ocak 1921 ve 04 Nisan 1921 tarihlerinde kısa sürelerle, 10 Temmuz 1921’de ise kalıcı bir şekilde 3 defa işgale uğradığını hatırlatan Aktaş, “Yunan İşgali karşısında İnegöl’ü ayakta tutmayı başaran, işgale karşı canlarını feda edercesine hayatlarını bir kenara atıp vatanları için ellerinden geleni yapan bu kahramanlarımızdan bazılarını sizlere zikretmek istiyorum. 3.süvari Fırkası Komutanı Binbaşı İbrahim Bey, 3.süvari Fırkası 27. Alay Kumandanı Şakir Bey, 11. Fırka Kumandanı Ayıcı Arif Bey, Hüsnü Güven, Nuri Bey, İnegöllü Küçük Kamil ve Feridun, Elmaçayır’dan Yakup Ağa, Süle Köyü’nden Mehmet Ceylan ve daha niceleri… Yunanlılar kahramanlarımızın göstermiş olduğu bu direnci ortadan kaldırmak için Bursa ve İnegöl’den toplam 4000 kadar vatanseveri Mudanya limanından gemiler ile önce Selanik’e götürürler. Burada Beyaz Kule’de esaret hayatı başlar. Burada akıl almaz işkencelere maruz kalırlar. Aç susuz bırakılırlar. Dayak atılır yani ölmeleri için ne gerekiyorsa yapılır. Şehit edilen kahramanlarımız saygısız bir şekilde balıklara yem niyetine denize atılır. Aylar sonra da yine gemiler ile Mora Adası ile Girit Adası arasında bulunan Milos Adasına götürülür. Milos Adası’nda kalış süresince yalnızca Bursa yöresinden 2500 şehit verilmiştir. Açıkçası orada bir kıyım yaşanmıştır. İnegöl’den de 41 esir inanılmaz işkencelere maruz kalmıştır. Milli bir sorumluluk şuur içerisinde gösterilen fedakârlıklar, çekilen çileler ve eziyetler tam olarak bilinememekle beraber işgale karşı tek yürek olunarak ölüm pahasına da olsa bir destan niteliğinde kahramanlık örnekleri sergilenmiştir. Buna örnek olarak; İnegöl’de Yunanlılara karşı çeşitli çatışmalara katılan 12 ve 15 yaşlarındaki iki savaşçı çocuk olan İnegöllü Feridun ve Kamil karşımıza çıkmaktadır. İnegöl mıntıkasında muharebelere katılan Albay Rahmi (Alpak) hatıratında Küçük Kamilden şöyle bahseder; ‘Siması hala gözlerimin önünde sarı saçlı akyüzlü bir çocuk. Bir evin içinden çıkan bir yunan askerini kovalıyordu. Elinde bir balta. Yunan askerinden daha hızlı koşuyordu. Ona yetişmiş ve kafasına baltayı indirmişti. Yunan eri cansız yere yuvarlandı. Diğer bazı sokaklarda da İnegöllü kadınların, bu kaçan Yunan askerlerinin başlarına pencerelerden saksı ve testiler attıklarını öğrendim’ diyordu. Yine Yunan işgali sırasında kimsenin gözünün yaşına bakmadan, acımasız bir şekilde yakılan ve onlarca kişinin şehit olduğu Doma Köyünün adı bu olaydan sonra Şehitler olarak değiştirilmiştir. İşte sadece birkaç örnek ile bile açıklanamayacak bu zor yıllardan kurtuluşa giden yol gerçekten bir ulusun yeniden ayağa kalktığını bütün dünyaya gösteriyordu. İnegöl’ümüz işte bu kahramanlarımızın göstermiş oldukları cesaret ve azimle düşman işgalinden 06 Eylül 1922 tarihinde Şükrü Naili Paşa önderliğindeki Türk askerleri tarafından kurtarılmıştır. İnegöl’ün bugün geldiği noktayı bu vatansever halkımızın tarihe altın harfler ile yazdıkları kahramanlıklarına borçludur. Ve onlara minnettardır. Halide Edip Adıvar’ın dediği gibi; ‘Bu zor yıllarda ‘Ateşten Gömlek’ giyilmişti. Bu ateşten gömlek ilk önce tüm vücudumuzu ısıttı, kavurdu ve bizleri yaktı. Ama sonunda bu ateşten gömleği vücudumuzdan atmayı başarıp vatanımızı istiklale kavuşturduk. Allah (c.c) bir daha bu millete ‘Ateşten Gömleği giydirmesin’ demiştir. Anadolu’nun düvel-i muazzama tarafından işgal edilmesiyle başlayan zor yıllar içerisinde milletimizin göstermiş olduğu azim, fedakarlık ve kahramanlık neticesinde Kurtuluşa giden yolda bugünlere gelmiş bulunmaktayız. Milli dayanışma ve bütünleşmeyi en güzel şekilde ortaya koyduğumuz, Tek hedefte birleşerek Ulusal onurumuzu koruma sevincini yaşadığımız, 6 Eylül İnegöl’ün düşman işgalinden Kurtuluş Gününü kutluyor, bu bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin bedelini canlarıyla ödeyen aziz şehitlerimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, İnegöl’ü düşman işgalinden kurtaran 3. Kolordu Komutanı Şükrü Naili (Gökberk) Paşa ve askerlerini bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, ruhlarınız şad olsun diyorum. Ayrıca şehrimizin bu günlere gelmesinde emeği olmuş, Bakanımız Ahmet Türkel başta olmak üzere Milletvekillerimizi, Kaymakamlarımızı, Belediye Başkanlarımızı, tüm yöneticilerimizi, siyasetçilerimizi, iş adamlarımızı ve bürokratlarımızı, ölenleri rahmetle, hayatta olanları sağlıklı ve hayırlı uzun ömür temennisiyle anıyor, şükranlarımı sunuyorum.  Sözlerime son verirken, Cenab-ı Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın temennisiyle İnegöl’ümüzün düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yılı tekrar kutlu olsun diyorum, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” İfadelerini kullandı.

 

Anıt önünde son bulan törenler Garnizon Şehitliğinde devam etti. Garnizon komutanlığına yaya olarak giden protokol üyeleri dua ettiler. Kaymakam Ali Akça Garnizon Komutanı Personel Binbaşı Kerim Kazanasmaz ve Belediye Başkanı Alinur Aktaş, tarafından şehitliğe ay yıldızlı çelenk sunuldu. Törenler duayla son buldu.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş