Önce güldürdü sonra düşündürdü

Kent Müzesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa, İnegöl Belediye Başkan Yardımcıları Alper Taban, Gülhan Şahin ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Söyleşi programı Bekir Develi’nin hazırladığı video gösterisi ile başladı. Gösterinin sonlanmasının ardından sahneye çıkan Develi, “Hakikaten çok yoğun bir trafiğimiz var. Bugün şu anda yaptığımız program benim bugünkü 3. gösterim. İnanılmaz bir yoğunluk var. Ama bütün bu yoğunluğa rağmen, Belediye Başkan Yardımcımız Hanımefendi arayıp, “İnegöl’de keyifli muhabbetli bir kalabalık var gelir misini?” dediğinde, bu yoğunluğa rağmen hayır dememiş olmamızın sadece bir nedeni vardı; oda para. Tabi bu bir şaka. Maksat muhabbet edelim”

“Buraya geldiniz. Bu programda gülün eğlenin ve rahatlayın. Her sanatçının işi zordur. Ama benim işim daha zor. Çünkü ben uçağa binmekten korkuyorum. Allah kimsenin başına vermesin. 4 Sene önce bir uçak yolculuğu yaptım. Yanımda Ömer Döngeloğlu ve Dursun Ali Erzincanlı vardı. Uçak türbülansa girdi. Ben korkudan Ali ağabeye sarıldım, oda beni sarıp sarmaladı. Tabi Ömer Döngeloğlu ve Dursun Ali Erzincanlı’nın bulunduğu bir uçağın düşmesi söz konusu değil ama yine de insan korkuyor tabi o psikoloji ile. Uçakta bir yolcu vardı. Uçak türbülansa girmeden su istemişti ve saatini göstererek “Hostes hanım bir su istedik halen daha gelmedi” diyordu. Uçak Türbülansa girince, “hostes bacım bir su verir misin Allah razı olsun” dedi. Yani hani bir söz vardır; Allah türbülansa giren uçaktaki müslümanın imanından versin diye. gerçektende öyle. Bir taraftan Yasin Suresi’ni okuyanı, bir taraftan ellerini açıp dua edeni, bir taraftan da içinden dua edenleri görüyorsunuz” dedi.

Anadolu insanının aslında tek bildikleri yabancı bir kelime ile herşeyi ifade edebildiğini ifade eden Develi, “Yabancı dil konusunda eksiğiz ama kendimize güven noktasında sıkıntı yok. Yani bir kelime bile bilsek, hello, hellloooo, hellllloooo…. Her şeyi bir kelime ile anlatacak beceriye sahibiz. Londra’ya indik. Bir Urfalı ağabeyimiz var. 20 Yıldır Londra’da yaşıyormuş ve ben hayatımda ilk defa Urfa aksanıyla İngilizce konuşan bir adam gördüm orada. Tabi bizim için bir program hazırlanmış. O programın içinde de hayvanat bahçesine gezi var. Tabi biz sanatçıyız, sıkılmayalım diye elimize de dondurma verdiler. Keşke mümkün olsaydı da 72 milletin ziyaret ettiği hayvanat bahçesinin kamera görüntülerini sizlere izletseydim. Yani herkes efendi efendi geziyor bir biz öyle değiliz. Yani bir milletin kendine güveni bu kadar mı olur? Hani Rusya ile gerginleşme olunca işte bizi vuracaklar mı falan sözleri çıkıyor, rahat olun. Ben 91 Körfez krizinde Adana merkezdeydim. Bir gece valilik anons yaptı. Bu gece füze atılabilir, herkes sığınaklara yerleşsin dediler. Yemin ederim bizim mahallede, çaydanlığı kapan sokağa çıktı füze görmeye. Böyle bir özgüvenimiz var. O hayvanat bahçesini gezerken bile belli oluyordu. İngilizlerin hal ve hareketleri çok farklı. Adamların orada misafir oldukları belli. Biz 17 kişi ile bir girdik, zannedersiniz ki hayvanat bahçesini bizim üzerimize yapmışlar. Ya tellerin arasından parmağını sokanı mı ararsınız, antiloba leblebi atanı mı ararsınız, ne ararsan hepsi bizde” şeklinde konuştu.

Programın açılışı ile beraber anılarını anlatarak vatandaşları güldüren Bekir Develi, programın ilerleyen bölümlerinde ise namazın önemine dikkat çeken konuşmalar gerçekleştirdi. Özellikle gençlerin namaza yönelmeleri noktasında onları uyaran ve velilerin de bu konularda çocuklarını bilgilendirmelerin isteyen Develi, programın tamamlandığını ifade edince, katılımcılar ek süre ile söyleşisine devam etmesini istedi. 8.30’da bitmesi gereken program, katılımcıların ısrarı üzerine 9.30’da son buldu.