Saadet Divan’da gündemi değerlendirdi

Divan Toplantısı’nda açıklamalarda bulunan Saadet Partisi İlçe Başkanı Ertan Sütçü, vatandaşların gündemdeki konularla kutuplaştırıldığını ifade etti.

GERGİNLİK ÜZERİNDEN YAPILAN SİYASET, FELAKET DOĞURUR

Ülkede paralel yapı, Kürt meselesi gibi kavramlarla toplumun kutuplaştırıldığına dikkat çeken SÜTÇÜ, “Bir paralel yapı kavgasıdır gidiyor, ülkenin menfaatine yapılan bir şey yok. Hepsi intikam almak amacıyla yapılıyor. Gördüğümüz bu menfaat hesaplaşmasında olan yine garibana oluyor. Yine açılım açılım diye tutturulan başka bir açmaz var. Ortada olmayan bir şeyi sorun diye ortaya atarsanız, o da zaten sorun olur. Bizim böyle bir sorunumuz yoktur.  Bunun çözümü de İslam odaklı bir harekettir. Eğer ki siz bu sorunu Kürt sorunu diye adlandırırsanız, başta Kürt kardeşlerimize  haksızlık etmiş olursunuz. Kimsenin kimseyle sorunu yoktur. O bölgede rahmetli hocamızın dediği gibi bir yatırım eksikliği ve halka zamanında yapılan yanlış muameleler var. Bu şekildeki politikalar halkı kutuplaştırmaya götürmekten başka işe yaramaz” dedi. 

İSTİŞARESİZ KARARDAN HAYIR GELMEZ

Son bir aydır sıkça tartışılan kaldırım işgali meselesi hakkında da açıklama yapan Sütçü: “Ben burada kararın sonuçlarından çok başlangıç sürecine dikkat çekmek istiyorum. Bizler inancımız gereği olarak alacağımız her kararda istişare etmek durumundayız. Öncelikli olarak bu konuda nasıl bir süreç izlendi açıklanması gerekir. Sayın başkan gerekli yerlerle görüşüldü diyor ama bu nasıl bir görüşme ki yasağın daha ilk günü doğrudan kararın muhataplarından ciddi tepki geliyor. Buradan şunu görüyoruz ki bazen yapılmak istenen doğru olsa bile, istişaresiz kararlardan hayır gelmemiştir.” dedi. 

BİR İTFAİYE ERİ GİBİ KURTARACAĞIZ

Ertan Sütçü, zulüm düzenini yerine adaletli bir sistem kurmak için yola çıktıklarının altını çizerek, “Adaleti ve kardeşliği esas alan sisteme biz Milli Görüş diyoruz” dedi. Sütçü, görevlerinin ise yanlış yola sapanların doğru yola davet etmek olduğuna da değinerek, bunun bir kardeşlik hukuku gereği olduğunun altını çizdi. Sütçü: “Bir itfaiye eri gibi, çevremizde yanan ateşleri söndürmeye koşmalıyız. İnsanları, kardeşlerimizi yaşanan bu yangınlardan kurtarmalıyız” dedi.

DAĞ BAŞINDAKİ  ÇOBANA DA ULAŞMALIYIZ

İlçe Başkanı Ertan Sütçü’den sonra söz alan Saadet partisi Bursa İl Teşkilatlanma Başkanı İsmail ÖZDEMİR, seçimlerden önce, ev ev, köy köy dolaşılması gerektiğine değinerek, “Bu seçimlerle hepimize çok önemli görevler düşüyor. Ev, ev dolaşmamız lamız. Biz o kardeşlerimize ulaştığımız zaman onların akın akın bize koştuğunu göreceğiz. Bazı kardeşlerimiz ‘bize gelmez, çok uzak, orada fazla insan yaşamıyor’ diyor. Herkese gideceğiz, herkesi kucaklayacağız. Küçük bir belde veya köy de olsa oraya gideceğiz. Mutlak suretle her köye, her beldeye ve hatta mümkünse dağ başındaki her çobana ulaşmamız icab eder. Çünkü hakikat kıvılcımının nerede çakacağını Allah bilir. Attığımız her bir adım, her bir kelam kayda girmekte. Mesafeler ne kadar uzak olursa sevabımız da o derece artığına inanırız. O sebeple şurada az insan yaşıyor, şurada az insan var demeyeceğiz. Her yere koşacağız” diye konuştu.

KİMSEYLE TARTIŞMAYA GİRMEYİN

Konuşmasında parti teşkilatlarını üslup konusunda da uyaran Özdemir, “Tartışmaya kati suretle girmeyin, diğer partilere mensup militanvari konuşma yapanlara, sizi olumsuz mecralara sürüklemek isteyenlere, ‘selam olsun deyin’ yeter.  Sözden daha ağır, dilden daha keskin bir şey yoktur. Kılıç yarasını zaman kapatabilir ama dilin açtığı yarayı zaman kapatamıyor. İnsanları kırmayalım. Koca Yunus, ‘söz ola durdura savaşı, söz ola kestire başı’ diyor. Gönülleri tedavi etmek için, gönülleri kırmadan dökmeden gidiyoruz. Şunu yapmışlar bunu yapmışlar diyerek hiçbir tartışmanın içine girmeyerek, yapacaklarımızı söyleyelim” diye uyarılarda bulundu.

DİĞERLERİNDEN  4 TEMEL FARKIMIZ VAR

Özdemir, konuşmasında  Saadet Partisi’nin diğer partilerden 4 ana temel farkının olduğuna da değinerek, “Saadet Partisi’nin diğerlerinden 4 farkı vardır. İlk farkımız yönümüzdür. Bizim yönümüz doğuya kardeşlerimizden yana, onların yönü ise Batı’ya doğrudur. Tarih de doğu Peygamberler ocağı, Batı ise haydutlar yuvasıdır. Bir diğer farkımız ise durduğumuz yerdir. Diğerleri Batı kulübüne girebilmek için zalimlerin yanında yer alırken biz ise hep mazlumların yanındayız. Üçüncü olarak ölçülerimiz farklıdır. Batı’nın kriterlerini benimsiyor öteki partiler. Biz ise faizin dünya gerçeği olduğunu, zinanın serbest bırakılmasına karşıyız. Son olarak amacımız farklıdır. Onlar AB’ye girmek istiyor, biz ise İslam Birliği’ni kurmak istiyoruz. Eğitim, ekonomi, sosyal düzen anlayışlarımızda tamamen farklıdır” diye konuştu.

ZALİMLERİN İNSAFINA BIRAKAMAYIZ

Türkiye’de yaşayan milyonların açlık sınırının altında bir yaşam sürmeye çalıştıklarına da değinen Özdemir, “Asgari ücret 949 tl, açlık sınırı 1450 tl. Arada büyük bir fark var. Peki bu 949 liranın en azından 300 tl’si kiraya gidecektir.  Mutfak masrafı, faturalar deyince geriye ne kalır. Çay ve simit bile alamazsın. Nitekim bundan 10 yıl önce çay simit hesabı yapanlar, şimdi bunu yapamıyor. Çünkü yapacak  durumda değiller. Kendileri maşallah köşeyi dönmüş durumdalar. Mutlak suretle adil bir düzen kurmak zorundayız.  Türkiye 400, 500 ailesi için çalışıyor, bunlar kalbur üstü. 6 milyon insanımız işsiz, 10 milyon insanımız açlıkla boğuşuyor. Bunların hepsine dur diyeceğiz. İnsanların bir takım zalimlerin insafına bırakamayız. Bu ülkede herkse yetecek kadar yer de nimet de vardır. Ancak adil bir düzen, sistem yok” diyerek konuşmasını bitirdi.