Vatandaşlar, yaklaşan ramazan ayı nedeniyle iftar ve sahur alışverişlerini yapmaya başladı. Bu dönemde artan mutfak alışverişi yanında, içinde çeşitli gıda ürünlerinin yer aldığı ramazan kolileri de rağbet görüyor.
Pek çok market ve e-ticaret platformu ramazan paketlerini çeşitli kampanyalarla satmaya başlarken, ürünlerin fiyatları da paket içeriğine göre değişiklik gösteriyor. Paketlerde, meşrubat, makarna, bakliyat ürünleri, salça, sıvı yağ, çay ve şeker gibi temel gıda maddeleri yer alıyor. Kimi paketlerde sucuk, kaşar, kavurma, hurma, zeytin, helva ve reçel gibi iftariyelikler de bulunabiliyor.
Şirketler çalışanlarına, hayır kurumları da ihtiyaç sahiplerine dağıtmak için de bu kolileri tercih ediyor.
Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, ramazan alışverişi yapan vatandaşların, ürünün farklı satış noktalarındaki fiyatı hakkında önceden araştırma yapmasını önerdi.
Fiyat mukayesesinin önemine işaret eden Küçük, “Yaklaşan ramazan nedeniyle bazı işletmeler ürün fiyatlarını yükseltebiliyor. Böyle dönemlerde bazı satıcılar artan talebi fırsata çevirmek istiyor. Bu nedenler özellikle ihtiyacımız kadar alışveriş yapmamız önemli. İhtiyacımızdan fazla alışveriş yaparak yoğun talep oluşturmak işletmeler tarafından suistimal edilebiliyor.” ifadelerini kullandı.
Küçük, alışverişe çıkmadan önce vatandaşların mutlaka ihtiyaç listesi hazırlaması önerisinde bulunarak, bu liste sayesinde ihtiyaca uygun alışveriş yapılabileceğini söyledi.
Marketlerde son dönemde etiket fiyatı ile kasa fiyatı arasında farklılıklar olabildiğine dikkati çeken Küçük, şu uyarılarda bulundu:
“Satın alınan ürünün etiket fiyatıyla kasa fiyatı arasında bir fark olduğunda hangi fiyat daha düşükse tüketici onun uygulanmasını isteme hakkına sahip. Bu konuda gerek ilgili kanun ve yönetmeliklerde tüketiciler lehine gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Mutlaka etiketlerdeki fiyatlarla kasadan geçen fiyatları kontrol edip eğer etiket fiyatı ile kasa fiyatı arasında bir fark varsa işletmeye itiraz edip hangisi düşükse fiyat onun uygulanmasını istemeliyiz.”
Küçük, yerel yönetimlerin, Ticaret ile Tarım ve Orman bakanlıklarının bu konudaki denetimleri sıklaştırması gerektiğini belirterek, denetimlerin caydırıcı yönü bulunduğunu aktardı.
Restoran ve lokantaların kapı girişlerinde ve masa üzerlerinde fiyat tarifelerini bulundurma zorunluluğunun bulunduğunu anımsatan Küçük, iftar için gidilen yerlerde söz konusu düzenlemenin uygulanıp uygulanmadığına da dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi. Küçük, aykırı bir durum varsa gerekli mercilere şikayette bulunulmasının önem taşıdığını ifade etti.
Vatandaşların aldıkları ramazan kolilerinde mutlaka ürünlerin son kullanma tarihinin geçip geçmediğini kontrol etmeleri gerektiğine dikkati çeken Küçük, şöyle devam etti:
“Son kullanma tarihine az bir süre kalmış ürünleri ramazan kolilerine koyabiliyorlar. Ramazan kolisini aldığınızda son kullanma tarihi geçmiş ürünleri fark etmeyebiliyorsunuz. Bu durum ayıplı mal kapsamına giriyor. Eğer ürünün son kullanma tarihi geçmişse veya son kullanma tarihine çok az bir süre kalan ürünler koliye koyulmuşsa yine işletmeye maddi zararımızın giderilmesi için başvurabiliriz. Satın aldığımız tarihi elimizdeki fişle ispatlayabiliriz. Eğer işletmeler bunu kabul etmezlerse yine tüketici hakem heyetlerine başvurabiliriz.”
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal da ramazan kolisi hazırlatan vatandaşlar ve şirketlerin, koli içine konulan ürünleri bizzat başında durarak kontrol etmesinin önem taşıdığını belirtti. Koçal, “Kolilere, son tüketim tarihi geçmiş ve merdiven altı ürün olmamasına dikkat edilmeli. ‘Hayır’ yapalım derken vatandaşın sağlığını tehlikeye atmayalım.”dedi.
Koçal, ramazan nedeniyle fırsatçıların ürünlere her yıl olduğu gibi bu yıl da fahiş zamlar yapabileceğine işaret ederek, gıda alışverişi yapmadan önce hangi gıdadan ne kadar alınacağının belirlenmesini ve en uygun fiyatın nerelerde olduğunun araştırılması önerdi.
Planlı alışverişin önemine dikkati çeken Koçal, şunları kaydetti:
“Alışverişlerinizi planlı, bilinçli ve bilgili yapmanız, bütçeniz ve sağlığınız için önem taşımaktadır. Perakende olarak satılan ürünlerin ambalaj veya kaplarının üzerlerine kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde vatandaşların ödeyeceği tüm vergiler dahil satış fiyatı ve birim fiyatını gösteren, üretim yeri ve ayırıcı özelliklerini içeren etiket konulması mecburidir. Etiket konulmaması halinde ise aynı bilgileri kapsayan listelerin kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde uygun yere asılması mecburidir. Tarife ve fiyat listesinde gösterilen fiyatların dışında servis ücreti veya herhangi bir isim altında başka bir ücret alınması halinde, bunun tarife ve fiyat listesinde gösterilmesi zorunludur.”