Başakşehir Belediyesinin düzenlediği Aliya İzzetbegoviç özel etkinliğinde, İzzetbegoviç’in yakın dostları Dr. Süleyman Gündüz ve Prof. Dr. Vahdettin Işık, ’Bilge Kral’ı anlattı.
Başakşehir Belediyesi, düşünce ve fikirleriyle yol gösterici olan bağımsız Bosna Hersek Devleti’nin ilk Cumhurbaşkanı, “Bilge Kral” lakaplı Aliya İzzetbegoviç için ’İgman Dağı Gibi Adam Aliya’ adıyla özel bir anma etkinliği düzenledi.
Mücadelesi her yönüyle ele alındı
Ev sahipliğini Başakşehir Belediyesinin yaptığı etkinlikte, İzzetbegoviç’in yakın dostları Dr. Süleyman Gündüz ve Prof. Dr. Vahdettin Işık konuşmacı olarak yer aldı. Moderatörlüğünü İsmail Erdoğan’ın yaptığı panelde konuşmacılar, siyasetçi ve aynı zamanda yazar olan İzzetbegoviç’in yaşadıklarını, verdiği mücadeleyi ve yaşamını her yönüyle ele aldı.
“O bir coğrafyayı dönüştürdü”
Hegemonyanın çoraklaştırdığı topraklarda düşünceleriyle çevresini diriltmiş, manifestosu İslam olan seçkin Müslüman Bilge Kral olarak bilinen Aliya İzzetbegoviç ile beraber geçirdikleri günlerden anılarını paylaşan Gazeteci-Yazar Süleyman Gündüz, Aliya’nın İslam dinine verdiği önemi anlattı.
İzzetbegoviç’in inancını yitirmiş bir toplumu tekrar ayağa kaldırmayı başarabilen bir lider olduğunu kaydeden Gündüz konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“En çok tanık olduğum savaş Bosna savaşıydı. Müthiş kirli bir savaş. Hatta buna savaş diyebilmek bile mümkün değildi. Çünkü savaş nispeten denk güçler arasında yapılır. Ama bir tarafta bir ordu bir tarafta da ölmemek için elindeki imkan ve kabiliyetle ona karşı koymuş olan bir halk var. Fakat onların muhteşem bir lideri var. O Aliya. Lider, bir kitle heykeltraşıdır. Tıpkı bir heykeltraş gibi mermer bloku yontarcasına bir kitleyi yontup inanmış bir toplumu ortaya çıkaran adama biz lider deriz. Aliya ezilmiş, bir toplum devraldı ve oradan inanan ve inandığı için hayatından vazgeçebilecek bir toplum oluşturdu. Bizler Bosna Savaşı’nda yardıma giderken vicdan taşıyan tüm insanlık aslında kendileri yardım alıyordu, çünkü biz orada bilge bir şahsı tanıma fırsatı yakalıyorduk. O bizi, bütün bir coğrafyayı kendi bilgeliği ile dönüştürdü.”