Cep telefonlarını, giyilebilir ve organik güneş piliyle şarj etmeyi hedefliyor

Kumaşa işledikleri ve led lambaları çalıştırmayı, bir bataryayı şarj etmeyi başardıkları güneş pilini şimdi de suda eriyerek kaybolan tek kullanımlık biyoplastiklere işleme teknolojisi üzerinde çalışan Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Serap Güneş ve ekibinin hedefi, giyilebilir ve organik güneş pilleriyle cep telefonlarını şarj etmek.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar Ödül Töreni” kapsamında “Akademi 2022” ödülünü kazanan Güneş’e ödül getiren çalışma Yıldız Teknik Üniversitesi Organik Elektronik Laboratuvarında, 7 kişilik ekibiyle geliştirdiği güneş enerjisi projesi oldu.

“Biyo malzemeler üzerine üretime yöneldik”

AA muhabirine, kendisine ödül getiren teknolojiyi anlatan Güneş, bir gömleğin üzerine güneş paneli dokuduklarında istenilen yere gidince hem enerji üretip hem de günlük rutin işleri yapılabilir mi diye yola çıktıklarını aktardı. Güneş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Giyilebilir teknolojilerde sıkıntı şu: Hazırladığınız ince filmler kumaşın tüm yüzeyine yayılıyor, kontrollü bir şekilde yayamıyorsunuz. Biz de cırtlı bir kumaş olarak; yapıştıralım, çıkaralım, yıkanma gibi bir problemimiz de olmasın diye düşündük.”

Kumaşa işlenen teknolojinin, işin bir kısmı olduğunu vurgulayan Güneş, o teknolojinin çevreye bir takım zararları olduğuna dikkati çekerek kumaşın ardından daha biyo malzemeler üzerine üretime yöneldiklerini ifade etti.

Güneş, “Yağmurluk gibi üzerimize giyelim ya da şemsiye gibi üzerimizde taşıyalım şeklinde başka yönlere evrildi bu çalışma. Bayağı ilgi gördü, şu anda bu yönde devam ediyoruz.” diye konuştu.

Giyilebilir teknolojiyi işledikleri biyoplastik malzemelerin suda eriyerek kaybolduklarını ve doğada hemen çözünebildiğini söyleyen Güneş, “Elektriğinizi ürettiniz, işiniz bitti, yıkayın gitsin, doğaya karışsın. Tek kullanımlık güneş pili gibi. Şu anda bu noktaya doğru gidiyoruz. Biz burada bir bataryayı şarj ettik, bazen telefonu şarj etmek yerine bataryanızı şarj ederek onu telefonunuzu şarj etmek için kullanabilirsiniz. Günlük kullanımda telefonların şarj edilmesine biraz daha zaman var.” dedi.

Güneş pilinin iki metal elektrot arasına sıkıştırılmış yarı iletken malzeme teknolojisinden oluştuğu bilgisini veren Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz bu yarı iletken malzemeleri, organik malzemeler yani polimer esaslı malzemeler kullanarak daha kolaya, daha ucuza, bu laboratuvar şartlarında kolaylıkla üretebiliyoruz. Diğer silikon teknolojisi biraz daha yüksek vakum gerektiriyor, daha uzun işlemler gerektiren süreçler istiyor. Bizimki daha kolay, ucuz, mevcut laboratuvar ortamında bile kolaylıkla hazırlayabileceğimiz sistemler. Bizim için şu anda anında üretip kullanma var, yani güneş var, pillerle enerjiyi üretip hemen kullanacaksınız.”

Tek kullanımlık güneş pili

Yaptıkları laboratuvar çalışmalarında led lambaları yakabilecek kadar elektrik üretebildiklerini aktaran Güneş, “Bunu daha da geliştirmemiz gerekiyor, telefonu şarj etmek daha fazla enerji gerektirecektir. Şu anda çatılarda var olan teknolojinin yerine geçmek gibi bir çaba içerisinde değiliz, bunlar çok uzun zaman alacak şeylerdir. Ama şehirden uzak bir yere gittiğinizde oraya güneş pili teknolojisini taşımaktansa sizin üzerinizde taşıyacağınız bir teknolojiyle bunu halletmek çok daha kolay olacaktır. Orada ihtiyacınız olan şey telefonunuzu şarj etmekse daha az enerjiye ihtiyacınız olacaktır. Daha günlük uygulamalar için olanaklı hale gelebilecek.” diye konuştu.

Güneş, yenilenebilir enerji konusunda şu mesajları vererek sözlerini tamamladı:

“Farkında olmalıyız, zaman ilerliyor, dönülmez akşamın ufkuna doğru gidiyoruz. Daha geç olmadan kendimiz belki kurtulacağız ama çocuklarımız, torunlarımız nesillerimiz önemli. Türkiye’nin istiklali ve istikbali güneş enerjisinde. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz ve daha fazla dönülmez akşamın ufkuna gitmeden elimizden ne geliyorsa yapmalıyız.”