Ankara’daki tren garında görev yapan demir yolcular, AA muhabirine, Demiryolları Haftası dolayısıyla hem değişen ve dönüşen sistemi hem de görevlerini yaparken yaşadıkları duyguları anlattı.
Gar şefi Engin Demir, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarında (TCDD) 1987 yılında “hareket memuru” olarak göreve başladığını söyledi. Askerliğini yaptıktan sonra bir gazetede “Demir yollarında eleman aranıyor” ilanını görünce kuruma başvurduğunu belirten Demir, “Nasibimizde varmış, hala burada çalışıyorum.” dedi.
Aradan geçen zamanda çeşitli istasyonlarda çalıştığını ve halen gar şefliği yaptığını belirten Demir, mesleğin kolay ve zor yönleri olduğunu söyledi. Demir, “İşe girdiğimden bu yana kullanılan teknoloji çok değişti, artık her şey daha modern. Şimdi sinyalizasyon sistemi var, frenlerimiz yenilendi. Trenlerimiz ve yollarımız daha iyi. Artık her şey dijital, eskiden böyle bir şey yoktu. Mesela ara istasyonda görev yaptığımız zamanlar etrafımızda alışveriş yapacak yer bulunmuyordu. İhtiyaçlarımız için tren gelmesini bekliyorduk. Şu an çalışma ortamımız çok rahat. 37 yıl daha çalışmak isterim.” dedi.
Tren yolculuğunun diğer ulaşım şekillerinden farklı olduğuna işaret eden Demir, doğayla iç içe bir yolculuk yapıldığını ve rahat seyahat edildiğini dile getirdi.
TCDD’de hareket memuru olarak görev yapan Mazhar Gümgün de 1996 yılından bu yana kurumda hizmet verdiğini bildirdi. 22 yıl “teşkil memuru” olarak çalıştığını ve sonrasında hareket memurluğuna geçtiğini söyleyen Gümgün, yazın sıcakta kışın soğukta dışarıda çalışmak zorunda kaldıkları zamanlar olduğunu ifade etti. Gümgün, “Şu an tren trafiğiyle ilgileniyorum. 90’lı yıllarda henüz bir işim yoktu. ‘Demir yolları adam alacak.’ denilince müracaat ettim, çalışmaya başladım. Kurumun içinde birliği ve beraberliği görünce hoşuma gitti. Birlik, beraberlik ve arkadaşlık çok önemli. Çünkü özellikle trenlerde çalışanlar canlarını birbirine emanet ediyorlar.” diye konuştu.
Gümgün, demir yollarının son yıllarda çok geliştiğini, trenlerin de eskiye göre çok daha konforlu ve güvenli olduğunu dile getirdi.
Mesleğine aşık olduğunu söyleyen Gümgün, gara tren geldiğinde vatandaşlara yardımcı olmanın kendisini mutlu ettiğini vurguladı.
Makinist Mevlüt Kahveci de 13 yıldır TCDD’de çalıştığını belirterek, “Bu mesleğe başlamamın sebebi trenleri sevmem oldu. Makinistliği seviyorum. Küçükken tren Kayseri’den geçerken izlerdik. Trenlerin kornası merakımızı cezbederdi. Arkasından koşar, sevinirdik. ‘Selam söyle babamıza.’ diye bağırırdık. Makinist abilere el sallardık, iyi günler dilerdik.” ifadelerini kullandı.
Mesleğin en güzel yanının sevenleri birbirine kavuşturmak olduğunu dile getiren Kahveci, “Sevenleri birbirine kavuşturuyoruz. Özellikle bayramlarda istasyonda o kalabalığı görseniz, içiniz heyecanlanıyor. Çok tuhaf bir duygu ancak yaşayan bilir.” dedi.
Kahveci, makinistlikte meslek tecrübesinin ön plana çıktığına işaret ederek, yolcuların konforu için dikkatli davrandıklarını söyledi.
Serüveni çok ve heyecanlı bir iş yaptığını belirten Kahveci, sevmeyenlerin bu mesleği yapmasının zor olduğunu kaydetti.
Kahveci, TCDD’nin çalışanlarına ve vatandaşlara en iyi şekilde hizmet vermeye çalışan bir aile olduğunu vurgulayarak, bu mesleği yaptığı için gururlu olduğunu ifade etti.