Kovid-19 salgını kaynaklı arz sıkıntıları ve Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle artan enerji fiyatlarıyla ivme kazanarak küresel ekonominin “baş ağrısı” haline gelen yüksek enflasyon, dünya genelinde hükümetleri çeşitli tedbirler almaya zorluyor.
Salgınının neden olduğu büyük gerilemenin ardından toparlanmaya geçen küresel ekonomide hızlı yükselişiyle 2021’e damgasını vuran enflasyon, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle artan gıda ve enerji fiyatlarıyla hızlanarak bu yılın ikinci yarısında da gündemde kalmaya devam ediyor.
Dünya ekonomisinin enflasyonla mücadelesi sürerken, yüksek enflasyon gelişmekte olan ülkelerin yanı sıra artık gelişmiş ekonomilerin de sorunlarının ilk sırasında.
Küresel tedarik zincirlerinde Kovid-19 kaynaklı sıkıntılar ve Rusya-Ukrayna savaşının zincirleme etkilerinin bir araya gelmesiyle enerji, emtia, gıda ve temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları arttı.
Enerjiden gıdaya son dönemde hızlanan fiyat artışları, tüketicilerin yaşam maliyetini artırırken, büyük ekonomilerin çoğunda enflasyonun tarihi seviyelere çıkmasına neden oldu.
Savaşın yanı başındaki Avro Bölgesi’nde yıllık enflasyon, enerji fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle ağustosta yüzde 9,1’e çıkarak rekor kırdı.
Salgının neden olduğu ekonomik şokun ardından ülkeler toparlanmalarını sürdürürken, Rusya-Ukrayna savaşıyla ivme kazanan enflasyon ve resesyon endişeleri ekonomilerin en önemli konu başlıkları haline geldi.
Ülkelerin salgın nedeniyle para musluklarını açması sonucu enflasyonist baskıların artması ve Rusya-Ukrayna savaşının enflasyonda yukarı yönlü baskıları yoğunlaştırması karşısında sıkı para politikasına dönüş yaşandı.
Savaşa ilişkin endişeler, enerji ve gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskının sürmesine neden olurken, hükümetler yüksek enflasyondan etkilenen tüketici ve şirketlere destek için çeşitli tedbirleri hayata geçirmeye başladı.
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’de özellikle enerji ve gıda fiyatlarındaki artışların etkisiyle enflasyon 41 yılın zirvesini gördü. ABD yönetimi, özellikle benzin fiyatlarındaki artışın enflasyonun önemli bir bölümünü oluşturduğunu savunarak benzin fiyatlarını düşürmeye yönelik önlemlerle enflasyonla mücadeleye başladı.
ABD Başkanı Joe Biden, mart ayında ülkenin stratejik petrol rezervinden 6 ay içinde günde 1 milyon varil, toplamda ise 180 milyon varilin üzerinde petrolün piyasaya sürülmesine izin verdi.
Biden, ağustos ayında ise enflasyonun düşürülmesine yönelik kapsamlı sağlık, iklim ve vergi düzenlemelerini içeren yasayı imzaladı.
ABD tarihinin en büyük “iklim paketi” olarak da görülen “Enflasyonu Düşürme Yasası” ile sera gazı emisyonunun azaltılması ve tüketicilerin yeşil enerjiye yönlendirilmesi, reçeteli ilaç maliyetlerinin düşürülmesi ve şirketler ile zenginler için vergi uygulamalarının sıkılaştırılması amaçlandı.
Enflasyonu düşürmeye yardımcı olması beklenen yasa kapsamında, yeni vergi düzenlemeleri ve reçeteli ilaç fiyatlandırma reformuyla gelecek 10 yılda 739 milyar dolarlık gelir sağlanması ve 433 milyar dolarlık harcama yapılması öngörüldü.
Biden, öğrenci kredisi geri ödemelerini son kez 31 Aralık’a kadar erteleme kararı alırken, yıllık 125 bin doların altında geliri olan kişilerin borçlarında 20 bin dolara kadar af uygulayacaklarını duyurdu.
Amerika kıtasının bir diğer büyük ekonomisi Kanada, yüksek enflasyon karşısında düşük gelirli ailelere destek amacıyla 4,5 milyar Kanada doları (3,4 milyar dolar) tutarında önlem paketi açıkladı. Söz konusu pakette, düşük gelirli aileler için vergi indirimi ve bir kereye mahsus kira desteği yer aldı.
Meksika hükümeti, enflasyonla mücadele için yaklaşık 575 milyar peso (28,7 milyar dolar) kaynak ayırdı. Söz konusu kaynağın 430 milyar pesosu ile benzin fiyatlarının sübvanse edileceği bildirildi.
Brezilya hükümeti ise temmuz ayında akaryakıt vergilerinde indirime, sosyal yardım ödemelerinde ise artışa gitti. Brezilya’nın petrol şirketi Petrobras, bu ay rafineri benzin fiyatlarında yüzde 7’lik indirime gideceğini duyurdu.
Şili hükümeti de yükselen enflasyon karşısında temmuz ayında 1,2 milyar dolarlık destek planı açıkladı. Söz konusu planda, ikramiyeler ve çalışanlara yönelik devlet yardımları yer alırken, yeni doğan bebekler için sağlanan yardım ile kayıtlı istihdamı artırmaya yönelik bir programın içeriği de genişletildi.
Avrupa’da hükümetler, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşı sonrası artan enerji fiyatı gibi nedenlerle son yıllarda yükselen enflasyonla mücadele ediyor.
Yüksek enflasyona karşı Avrupa Merkez Bankası (ECB) 11 yıl sonra ilk faiz artırımına giderken, Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkeler de enflasyonu yukarı baskılayan enerji fiyatlarına karşı özel tedbirler almaya başladı
Bu kapsamda, AB komisyonu, tüketicilerin artan yaşam maliyetleriyle mücadelesini desteklemek için enerji şirketlerinden 140 milyar avro toplayacak.
AB Komisyonu’nun 15 Eylül’de açıkladığı acil durum planında düşük maliyetli elektrik üreticilerinin gelirlerinin sınırlandırılmasını, fosil yakıt firmalarından katkı alınmasını, elektrik talebinin düşürülmesini ve enerji şirketlerine likidite sağlanmasını içeriyordu. Buradan sağlanacak 140 milyar avro kaynakla halk ve işletmelere destek olunması öngörülüyor.
AB bünyesinde ülkeler de özel tedbirler almaya başlarken, Macaristan’da hükûmet, 17 Eylül’de tüketicileri artan fiyatlardan korumak için akaryakıt ve temel gıda ürünlerine yönelik 15 Kasım 2021’de yürürlüğe giren tavan fiyat uygulamasının süresini yıl sonuna kadar uzattı. Yakacak odun temin edilmesi için ağaç kesme düzenlemeleri gevşetildi.
Fransa’da elektrik fiyat artışı yıl sonuna kadar yüzde 4’le sınırlandırılırken, 2023’te elektrik ve gaz fiyatlarındaki artış yüzde 15’de çıkarıldı. Fransa Ulusal Meclisi, geçen ay, emeklilik maaşlarını ve sosyal yardımları artırmayı ve kira artışlarını askıya almayı amaçlayan 20 milyar avroluk yasa tasarısını kabul etti.
İtalya hükümeti, 16 Eylül’de yükselen enerji fiyatlarının şirketler üzerindeki etkisini azaltmayı amaçlayan 14 milyar avroluk yeni paketi onayladı.
Savaş öncesi Rusya ile çok yakın enerji bağları bulunan ve enerjide Rus kaynaklarına bağımlı Almanya’da hükümet, gıda ve akaryakıt alanındaki rekor fiyatlar enflasyon karşısında gelirleri eriyen hane halklarını zor durumda bırakmasından ardından tedbirleri artırıyor.
Alman hükümeti, bu yıl artan enerji fiyatları karşısında vatandaşlarına yardımcı olmak için 30 milyar avroluk iki yardım paketinin ardından 65 milyar avroluk bir paket daha hazırladı. Artan enerji fiyatlarının vatandaşlara yansımasını azaltmak için vergi mükellefi her çalışana bir defaya mahsus 300 avro ödeme yapma kararı alındı. Hükümet, Avrupa’yı saran enerji krizi sürecinde Finlandiya kamu şirketi Fortum’un çoğunluk hissesine sahip olduğu Uniper’in kamulaştırılmasını da değerlendirmeye aldı.
Polonya hükümeti, 2023’te haneler tarafından tüketilen elektrikte ilk 2000 kilovatsaatin fiyatını dondurmayı planlarken, enerji maliyetlerini azaltıp hane halkını ve şirketleri desteklemek için yaklaşık 6,5 milyar dolar harcama kararı aldı. Ayrıca hükümet, yüzde 16,1’lik yüksek enflasyon sonrası, asgari ücreti de 2023’de vergi öncesi 640 avrodan 763 avroya çıkarma kararı aldı.
AB Dönem Başkanı Çekya, kıtada artan enerji fiyatlarını sık sık masaya getirirken, gelecek yıl elektrik ve gaz fiyatlarına üst sınır uygulayacak.
Yeni hükümete sahip İngiltere ise 1 Ekim’den itibaren hane halkının enerji faturalarının toplamının yıllık en fazla 2 bin 500 sterlin olacak şekilde iki yıl boyunca sabit tutacak. İngiltere’de uzmanlar, hükümeti hane halkının enerji faturalarına yapacağı desteği finanse edebilmek için yaklaşık 100 milyar sterlin seviyesinde borçlanmaya gitmeyi planladığını belirtiyor.
Portekiz’de hükümet, enerji krizine ve yüksek enflasyona karşı şirketlere yardım için 1 milyar 400 milyon avroluk yardım paketi hazırlarken, ülkede elektrik te KDV oranları düşürüldü.
İspanya’da doğal gazda KDV’nin ekim ayından itibaren yüzde 21’den yüzde 5’e düşürülmesine karar verildi. Elektrik üretiminde kullanılan doğal gaza tavan fiyat getirildi.
İsveç ve Finlandiya, yüksek fiyatlar nedeniyle likidite sıkıntısı yaşayacak, enerji şirketlerine likidite garantisi sunacaklarını açıkladı.
Belçika’da yoksullara yönelik sosyal enerji tarifelerinin süresi uzatılırken, evini kalorifer yakıtı ile ısıtanlara 225 avro ve elektrik faturalarına katkı için abonelere 100 avroluk katkı sağlandı. Elektrik ve doğal gazda yüzde 6’lık indirimli KDV ile kalorifer yakıtı desteği 2023 yılı mart ayı sonuna kadar uzatıldı.
Danimarka, kira fiyatlarının aşırı derecede artmasını engellemek için gelecek yıl için kira artışlarını yüzde 4 ile sınırladı.
Asya’da da artan enerji fiyatlarına karşı hükümetler önlem almaya başladı. Tayland’da 13 Eylül’de akaryakıtta vergi indirimine gidilirken, asgari ücrete yüzde 5-8 arasında zam yapıldı.
Hindistan’da yerel hükümetler yaklaşık 13 milyar dolarlık yardım paketleri açıkladı. Ayrıca, hükümet ülkede üretilen enerji ürünleri için farklı fiyatlandırılmasına yönelik çalışmalar başlattı.
Japonya’da saatlik asgari ücretin düşük gelirli haneler için artırılması için çalışmalar devam ederken, hükümetin gelecek ay enerji faturaları için 100 milyar dolar üzerinde bir yardım paketi sunması bekleniyor.
Endonezya’da hükümet gıda enflasyonunu yüzde 5’in altında tutmak için çalışmalar yaparken, yakıt sübvansiyonlarına ve sosyal yardım harcamalarına ek kaynak ayırdı.
Petrol fiyatlarının yükselmesinden fayda sağlayan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ise düşük gelirli vatandaşlarını artan yaşam maliyetlerine karşı korumak için kamu harcamalarını artırma kararı aldı.