Prof. Dr. Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de her yıl yaklaşık 180 bin ton lastiğin ömrünü tamamladığını vurguladı.
Atık lastiklerin, aşınma veya hasar nedeniyle artık işlevselliklerini yitirdiklerinde ve yeniden kullanılamadığında geri dönüşüm için aday olduğunu belirten Öztürk, bu lastikler uygun şartlarda geri dönüştürülmediğinde dünya için çevre, sağlık, yanma ve maddi açıdan tehlike arz edebileceğini dile getirdi.
Ömrünü tamamlamış lastiklerin geri dönüştürüldüğünde ise çok geniş yelpazede kullanılabileceğine dikkati çeken Öztürk, şöyle devam etti:
“Fakat geri dönüştürme işlemlerinin de uygun şartlarda ve yerlerde yapılması gerekiyor. Çünkü atık lastikler uygun yerlerde kullanılmadığında, özellikle sıcak havanın da etkisiyle ortaya zararlı kimyasallar çıkarıyor. Örneğin, atık lastikler suni çim saha üretiminde kullanılmamalı. Çünkü sıcak havalarda suni çimler, mikro ısı adası oluşturuyor ve normal çimlerden 20 derece daha sıcak oluyor. Bunun sonucunda açığa çıkan zararlı kimyasallar sporcular için tehlike saçıyor. Ortaya çıkan nanoplastik ve mikroplastik gibi bu zararlı kimyasallar solunum yoluyla sporcuların ciğerlerine kadar ulaşıyor ve hastalıklara neden oluyor. Verdiği zarardan dolayı Avrupa ülkeleri ile ABD ve Japonya gibi ülkeler artık atık lastikleri suni çim saha üretiminde kesinlikle kullanmıyor. Biz de ülke olarak artık atık lastikleri çim sahalarda kullanmamalıyız.”
Prof. Dr. Öztürk, atık lastiklerin aynı zamanda çocuk parklarında ve bazı yerlerde suni çit çim olarak da kullanıldığını ifade etti.
Atık lastiklerin bu alanlarda kullanımının, çim sahada olduğu gibi aynı zararlı etkiye yol açtığını aktaran Öztürk, “Artık yeryüzü iklim değişikliğinin etkilerinden kaynaklı 7 ay sıcak geçecek ve bu süre daha da artacak. Parklar ve suni çitlerde kullanılan bu atık lastikler sıcak hava dalgası ve güneş ışığından bozularak zararlı kimyasallar ortaya çıkarıyor ve çocuklar bunu soluyor.” dedi.
Çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlardan dolayı atık lastiklerin bu şekilde kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Öztürk, şöyle konuştu:
“Ömrünü tamamlamış lastikler bu tür yerlerde kullanılmaktansa, çevresel iznini almış çimento tesislerinde 1500 derece sıcaklıkta yakılırsa alternatif enerji kaynağı olarak kullanılabilir. Bu lastikler kontrolsüz yandığında ise içerisinde bulunan organik kirleticilerin yanı sıra, ağır metaller duman ve sis şeklinde çevreye yayılır. Bu kirleticiler kalıcı ve kanser yapıcı organik maddeler içerir. Bu kimyasallara büyük miktarlarda maruz kalan kişilerde klorakne adı verilen cilt rahatsızlığı, karaciğer sorunları ve yüksek kan lipitleri (yağlar) gelişebilmektedir.”