Referandum çalışmaları kapsamında Çitli Mahallesi sakinleri ile bir araya gelen Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Bu referandumla beraber de 17 Nisan sabahından itibaren çok daha hızlanarak yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Referandum çalışmalarını sürdüren Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Pazartesi akşamı AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel ve AK Partili yöneticilerle birlikte Çitli Mahallesi’ni ziyaret etti. Mahalle meydanında vatandaşlarla bir araya gelen Aktaş, 16 Nisan referandumunu anlattı.
Mahalle sakinleri ile tek tek görüştükten sonra vatandaşlara yönelik bir konuşma yapan Başkan Aktaş, 16 Nisan’da bir anayasa referandumu yapılacağını ifade ederek “Anayasanın 18 maddesiyle alakalı düzenlemeler var. Özellikle incelemenizi istirham ediyorum. Nelere vakit harcamıyoruz ki, şöyle bir yarım saat vakit ayırsak ciddi şekilde bilgileniriz. Ben de düzenlemelere ilişkin bir bilgilendirme yapıp sorusu olan kardeşlerimizin sorularını yanıtlamak için buradayım” dedi.
7 HAZİRAN’DA O ESKİ GÜNLERİ HATIRLADIK
2014 ve 2015 yıllarında da Çitli Mahallesi’ne gelerek destek istediklerini hatırlatan Aktaş, “2014 yılında da geldik iki tane seçim vardı. Allah razı olsun Çitli Mahallesi olarak çok güzel destek verdiniz. 2015 yılında iki kez gelmek durumunda kaldık. Çünkü biliyorsunuz 7 Haziran’da bir seçim gerçekleşti fakat o eski günleri hatırladık tabiri yerindeyse. Koalisyon da gerçekleşmedi ve 1 Kasım tarihinde bir seçim daha gerçekleşti. Allah’a hamdolsun ki insanlarımız yine büyük bir teveccüh gösterdi hükümette kurulmuş oldu. 2016 yılında her şey güzel ve sağlıklı bir şekilde gidecek derken, tam hükümet kurulmuş güzel bir istikamet belirlenecek derken maalesef 15 Temmuz darbe kalkışmasını hep beraber yaşadık. Belki İnegöl’de kimsenin burnu bile kanamadı ama İstanbul ve Ankara başta olmak üzere çok büyük sıkıntılar yaşandı. 248 tane şehit verdik. Vatan evlatları bu darbe kalkışmasının kurbanı oldu. Yüzlerce insanımız da yaralandı. Gerçekten tarifi olmayan bir geceydi. Skorskyler mermi yağdırdı ama imanlı Türk milleti tabiri yerindeyse tanka, topa, tüfeğe vücudunu siper ederek bir duruş sergiledi ve nihayetinde bu darbe kalkışması bertaraf edildi” diye konuştu.
1991’DE TÜRBÜLANSA GİRDİK
Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye’nin mevcut sistemde yaşadığı sorunlardan söz ederek konuşmasını sürdürerek şöyle devam etti: “Şimdi her şey iyi güzeldi de zaten 2 sene üst üste seçimler olmuştu, bu iş karşımıza nereden çıktı? Çok eskilere inmeyeceğim, 1980 ihtilali var biliyorsunuz. Sağ sol davaları vardı ve 12 Eylül sabahı ne sağ kaldı ne sol. 1983 ve 1991 arasında 8 yıl rahmetli Özal’lı zamanlar geçti. Fena şeyler olmadı. Türkiye’de tabiri yerindeyse meltem rüzgarları esti. Belirli iyileşmeler oldu; sanayi, ticaret, turizm canlandı fakat 1991 yılında biz Türkiye olarak türbülansa girdik. Koalisyonlu günler başladı. Ta ki 2002 yılına kadar. 3 aylık, 6 aylık hükümetler oldu. 13 tane milletvekili var diye 13 tane Bakanlık alanlar oldu. Güneş Motel pazarlıkları bu dönemde oldu, 5 Nisan kararları bu dönemde oldu, 28 Şubat bu dönemde oldu. 2001 anayasa kitapçığı fırlatma işi de bu dönemde oldu. Gecelik faizler 7-8 binlere vurdu ve maalesef ülke bir çıkmazın içerisine girdi.”
BU BİR PARTİ SEÇİMİ DEĞİL SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİDİR
16 Nisan’da yapılacak referandumun bir parti seçimi olmadığının altını çizen Aktaş, “Bu bir sistem değişikliğidir. Yamalı bohçaya dönmüş sistemin bundan sonra sağlam bir zemine oturtulmasının seçimidir. Milliyetçi Hareket Partili bazı kardeşlerimizin bugün Devlet Bahçeli’yi eleştirdiğini, niçin evet dediğini sorguladığını görüyorum. Devlet Bahçeli bunu daha önce de yaptı. 1999 yılında hem yerel hem genel seçimler birlikte olmuştu. Ve seçimler sonucunda Anavatan Partisi, Demokratik Sol Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi hükümeti kurulmuştu. Ahmet Necdet Sezer anayasa kitapçığını fırlattı ve olanlar oldu o günden sonra. Enflasyon, ekonomi, döviz aldı başını gitti. O gün Devlet Bahçeli çok ciddi bir çıkış yapmıştı. Kendisi de Başbakan yardımcısı olmasına rağmen bu hükümet gitmez acilen millete gidilmeli dedi. Aynı Devlet Bahçeli 2007 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde uydurulan 367 garabeti sonrası tavrını ortaya koydu. Kilidi açan adam yine Devlet Bahçeli olmuştu. O zaman kimse Devlet Bahçeli niye AK Parti’nin aday gösterdiği Cumhurbaşkanını destekliyor demedi. Ama bugün bazıları bu konuda eleştirel tavır getiriyorlar. Türkiye’de muhalefet olmak iktidar ne derse ta tersini söylemektir mantığıyla yürütülüyor. Cumhuriyet Halk Partisi bunu çok güzel uyguluyor. İktidar ak derse o kara diyor. Ama muhalefet etmek demek iktidarın söylediğini tersini söylemek değil doğru olan neyse onu savunmaktır” açıklamalarında bulundu.
DAHA HIZLANARAK YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ
17 Nisan tarihinden itibaren Türkiye’nin çok daha hızlanarak yoluna devam edeceğini belirten Aktaş, “Türkiye’de 8-10 yılda bir mevcut sistem gereği ayar verildiği için artık 10 yılını aşmış AK Parti’de de böyle bir sürece girildi. 2012 gezi parkı olayları… O gün Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’tı. Gezi parkı olaylarına sebep olan yaklaşık 30 kişilik grup toplandı ve onlara soruldu, isteğiniz nedir? Gençlerin söylediklerine bakar mısınız? Kanal İstanbul yapılmasın, Marmaray yapılmasın, 3. Köprü yapılmasın, 3. Havaalanı yapılmasın. Neden? Dünyanın ekonomik dengesi bozuluyor, ağaçlar kesiliyor, balık türlerinin nesli tükeniyor… Bu işe hatta Almanya Devlet Başkanı Merkel’de girdi. Avrupa’da bu işe karışmaya başladı. Niye? Çünkü Türkiye ilerliyordu. Artık Türkiye eski Türkiye değildi. Birilerinin tüm engellemelerine rağmen Türkiye eski Türkiye değildi. Gezi parkı olaylarından sonra 17-25 Aralık operasyonları ve geçen yıl yaşadığımız 15 Temmuz darbe kalkışması. Bu işin içeride ve dışarıda uzantıları var. Bu sadece yurt içindeki bir olay değil. Çünkü Türkiye artık başka bir Türkiye. Bu referandumla beraber de 17 Nisan sabahından itibaren çok daha hızlanarak yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Konuşma sonrası Başkan Aktaş mahalle sakinleriyle de sohbet etti ve anayasa değişikliğine ilişkin soruları yanıtladı.