İnegöl Ahıska Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mehmet Taş, dernek üyeleri ve Ahıskalı vatandaşlarla bir araya gelerek bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmediğini belirten Mehmet Taş, 2 Temmuz 1992 yılında Kabul edilen 3835 Nolu Ahıska Türklerinin Türkiye’ye kabulü ve İskanına Dair Kanun’da Ahıska Türklerinin mağduriyetini giderecek maddeler var.
İnegöl Ahıska Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Mehmet Taş, Alanyurt Ahıska Sürgün Anıtı’nda bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısına çok sayıda Ahıskalı vatandaş katıldı.
ÇÖZÜME KAVUŞAN HİÇBİR SORUNUMUZ OLMADI
Mehmet Taş, yazılı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Bildiğiniz gibi bizlerin vatandaşlık, çalışma izni, sağlık ve denklik gibi birçok sorunlarımız var. Bizler tüm bu sorunlarımızın çözümü için yetkililerle defalarca görüştük. Her defasında çalışmalara başladıklarını, kısa sürede çözeceklerinin sözlerini verdiler, vaatlerde bulundular. Ama maalesef bu güne değin çözüme kavuşan hiçbir sorunumuz olmadı. Alanyurt’ta yapılan 1944 Ahıska Sürgün Anıtı’nın açılışına katılan İçişleri Eski Bakanınız Sayın Efkan Ala ile yaptığımız görüşmede de yine tüm sorunlarımızı anlattık. Özellikle sağlık konusunda çekilen sıkıntıları duyduğunda, Sağlık Bakanımızla görüştü. Görüşme sonrasında sağlık sorununun bir genelgeyle çözüleceğini bize iletti. Fakat aradan üç aya yakın bir zaman geçmesine rağmen maalesef çözüme kavuşan bir şey yok”
SON İSTEĞİ TC VATANDAŞI OLARAK ÖLMEK
“Su anda Keçiören Hastanesinde yatan Ahıska Türkü Rüstem Allazov kendisi ölüm döşeğinde. Sol akciğeri tamamen, sağ akciğeri %65 kaybetmiş ve yatağa mahkûm kalmış. Ciğerinin bir tarafı yok. 20 aydır kirasını ödeyemiyor, çalışamıyor. Bizler maddi olarak yardım etmeye çalışıyoruz. Elimizden fazla Bir şey gelmiyor. Bu durumuna rağmen tek derdi, çoluk çocuğunu TC vatandaşı olarak dünya gözüyle görmek, TC vatandaşı olarak ölmek. Sayın Cumhurbaşkanımdan ve Başbakanımızdan ölmeden ailesine Türkiye vatandaşlığı verilmesini istiyor. İnsanlar çocuklarına ev bırakır, araba bırakır, benim bırakacak bir şeyim yok. Ben Türk vatandaşlığı bırakmak istiyorum diyor. Ne kadar acı değil mi? Engelli raporu olmasına rağmen yardım konusu için hangi kapıyı çalsa kimlik yüzünden hepsinin yüzüne kapandığını anlatıyor”
“Yine Bursa’dan bir bayan doktorumuz denklik alamadığım için mesleğimi yapamıyorum diyor. Yeri geldi geçinmek için merdiven temizlediğini anlatıyor. Bundan yakınmadığını, geçinmek için her şeyi yapabileceğini, ancak yıllarca ilmini gördüğü, ömrünü harcadığı topluma daha iyi hizmet vereceği mesleğini yapamamanın zoruna gittiğini söylüyor. Başka bir dram… Yenice’de oturan bir arkadaşımızın 11 yaşındaki oğlu kemik kanseri. Sol kolunu tamamen kesmişler. Tedavi görmesi gerekiyor. Derdini kime nasıl anlatsın… Diğer kardeşlerimiz gibi o da bunun sıkıntı çekiyor. Daha bunun gibi nice örnekler sunabilirim… Evet, arkadaşlar bunlar gibi daha nice çözüm bekleyen sorunumuz var. Ahıskalı Türk kardeşlerimiz de haklı olarak çözüm bekliyor. Ülkemiz vatandaşı olarak ülkemize destek olmak için çözüm bekliyor. Gençlerimiz askere gidip vatan borcu ödemek için çözüm bekliyor.
Geçtiğimiz günlerde Yenice’de oturan bir arkadaşımız beni aradı. Konuşurken de sesi titriyordu. Başkanım ne oldu bizim vatandaşlık meselesi dedi. İçeriden ve dışarıdan vatan hainlerinin ülkemiz için söyledikleri, yaptıkları kanıma dokunuyor. Neden bizler de vatandaş olarak bir şey yapmayalım dedi”
SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜLMESİNİ BEKLİYORUZ
“Normal şartlarda 5 yılını dolduran vatandaşlık alabiliyordu. Şu an 5 yuılını doldurup vatandaşlığa başvuranlardan, üzerine ev tapulu, sigortalı bir işte çalışmak gibi bir sürü şartlar öne çıkarılıp zorluk çıkarılıyor. Soruyorum; 60 yaşın üzerindeki teyzemiz, amcamız nerede sigortalı çalışıp, belge verilecek? Bizler ülkemizi çok seviyoruz. Bizler Cumhurbaşkanımızı seviyoruz ve yıllardır defalarca verilen sözlerin yerine getirilip, sorunlarımızın çözülmesini bekliyoruz”
VATANDAŞLIK HAKKININ TANINMASINI İSTİYORUZ
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 9 Haziran 2013 tarihinde söylediği çok güzel bir söz var. Cumhurbaşkanımız 9 Haziran’da, ‘Biz kimsesizlerin kimsesiyiz, biz zalimler karşısında mazlumların yanındayız’ demişti. Bizler bugün bu sözün yerine getirilmesini, güneşin karanlık içinde kalmış bir toplum olan Ahıska Türklerine de doğmasını istiyoruz. Biz Türkiye’de yaşananlar başta olmak üzere, Ahıska Türklerine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlık hakkının tanınmasını istiyoruz”
BAKANLAR KURULU RAHATLIKLA HALLEDEBİLİR
“Artık bizim sesimize kulak verin, halkımızın gözyaşlarını dindirin. Onların sizden para, ev, araba gibi bir beklentisi yok. Onlar sadece öz vatanları olan Türkiye’nin resmi bir parçası olmak istiyorlar. Zaten gönülden bağlı oldukları Türkiye’nin resmi bir ferdi olmak istiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak onların da hakkı değil mi? 2 Temmuz 1992 yılında Kabul edilen 3835 Nolu Ahıska Türklerinin Türkiye’ye kabulü ve İskanına Dair Kanun’da Ahıska Türklerinin mağduriyetini giderecek maddeler var. Söz konusu kanunun 6. Maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayanlara vatandaşlık hakkı tanınıyor. Ayrıca yine aynı maddeye göre, yurt dışında yaşayan Ahıska Türklerine de çifte vatandaşlık hakkı tanınabiliyor. Aynı kanunun 8. Maddesinde ‘Bu konun hükümlerini bakanlar kurulu yürütür’ diye bir ibare de var. Yani bugün bakanlar kurulu rahatlıkla 6. Maddeyi işleme koyarak Ahıska Türklerine vatandaşlık hakkı tanıyabilir”
SORUNLAR HALLEDİLMEZSE BEŞTEPE’YE ÇIKILACAK
“Anlattığımız sorunlar çözüme kavuşmaz ise, son çare olarak dernek yönetimindeki arkadaşlarımız ve ileri gelen aksakallılarımız ile birlikte Ankara’ya yürüyüp, Beştepe’de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeye, sorunlarımıza çare aramaya çalışacağız”
HABER: SERHAT ÇİÇEK