Angelacoma’dan İnegöl’e… İsim tarihimize göz atalım

İnegöl, günümüzde Türkiye’nin önemli mobilya üretim merkezlerinden biri olarak bilinirken, şehrin ismiyle özdeşleşen tarihi kökenleri de oldukça ilginç bir hikayeye sahip olması ile de ‘özel’ yerini koruyor.

İnegöl’ün geçmişi, Bizans Dönemi’ne dayanmaktadır ve bu dönemdeki adının “Angelacoma” olduğuna dair kaynaklar bulunmaktadır. Ancak, İnegöl adının bu dönemden günümüze kadar olan süreçte nasıl evrildiği konusunda net bir bilgiye henüz ulaşılamamıştır. Bazı iddialara göre, İnegöl adının Angelacoma’nın bozulmuş bir söylenişi olduğu düşünülmektedir.

Osmanlı kaynaklarında, İnegöl’ün çeşitli biçimlerde yazıldığı görülmektedir. Ayna-Göl veya İne-Göl gibi farklı yazılışlara rastlanmaktadır. Osmanlı Dönemi’nde ise şehirlerin veya yerlerin isimlerine “İne” ekinin getirildiği gözlemlenmiştir. Bu durum, İnegöl’ün o dönemde huzurlu, mamur veya ayrıcalıklı bir konumda olduğunu işaret etmektedir.

Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde ise ilginç bir rivayete yer verilmektedir. Çelebi’ye göre, İnegöl Cuma günü fethedilmiş ve bu nedenle “Ezinegöl” adını almıştır. Zaman içinde ise “Ez” kısmı kaldırılarak sadece İnegöl olarak adlandırılmıştır.

Osmanlı Dönemi’nde şehirlerin adlarının kökeni genellikle tarihsel olaylara veya yerel özelliklere dayandırılmıştır. İnegöl’ün ismi de bu bağlamda, çeşitli rivayetlere ve söylentilere dayanmaktadır. Halk arasında dolaşan söylentilere göre, şehrin adının tekfur kızının söylediği “Ey! Ne Göl!” veya “İğne Göl” gibi ifadelerden türediği de konuşulanlar arasındadır.

İnegöl’ün tarihi adı Angelacoma’dan günümüzdeki şekline uzanan bu ilginç yolculuğu, şehrin tarihine dair gizemli ve zengin bir öykü sunmaktadır.

HABER: BİLAL KORKUT