Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, çiftçilere anız yakmamaları konusunda uyarılarda bulundu. Çelik yaptığı açıklamada, “Yakıldığında toprak özelliğini kaybedilen anık yakımları, çiftçiyi zarara uğratıyor” dedi.
ZARARIN TELAFİ EDİLEMEDİĞİ ORTAYA KONMUŞTUR
Konuyla alakalı makamında açıklama yapan Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, “Hasat sonrası tarlada kalan bitki saplarını bir değeri olmadığı için; böcek ve diğer zararlıları yok etmek, çeşitli hastalıkları önlemek, toprak işlemede kolaylık sağlamak ve anızın çok kolay, çabuk ve masrafsız şekilde yok edilmesini sağlamak gibi gerekçelerle anızları yakmaktadırlar. Geçmiş yıllarda çok yaygın olmakla birlikte şuan için çok nadir olarak karşılaşılmaktadır. Modern tarımda anız yakmanın son derece hatalı bir uygulama olduğu, yapılan araştırmalar neticesinde alanlardaki zararın telafi edilemediği ortaya konmuştur. Anızı yakan çiftçiler doğru bir iş yaptıklarını zannederler bu işin sadece olumlu taraflarını göz önüne alarak bunu yaparlar oysa birde madalyonun öteki yüzü vardır; yani anız yakmanın toprağa bitkiye ve çevreye ver iğiniz zararlar. İsterseniz önce anız yakmanın yararlarını belirtelim, sonra zararları en son olarak ortaya çıkan sonuca bakalım. Çiftçiler anız yakma eğilimindedirler. Çünkü; bitki artıkları çok kolay, masrafsız ve/çabuk yok edilir, Sürümü kolaylaştırır, ikinci ürün yetiştirmek için zaman tasarrufu sağlar. Sap ve bitki artıkları üzerindeki artıklar yok edilir. Saplar bitki artıkları ve toprak yüzeyine yakın yerde barınan zararlıların yumurta, larva, pupa ve erginleri yok edilir. Toprak üzerine düşen yabancı ot tohumları yok edilir. Oysaki anız yakımının yukarıda sayılan ve faydalı görülen amaçların aksine toprak ve doğaya zarar vermektedir. Bunları maddeler halinde sıralarsak; -Toprak verimliliği azalır. Toprak canlılarının beslenme ortamı yok edilir. Toprak canlılarının bıraktığı birçok maddelerle oluşturulan yaşam ortamı yakılarak yok edilir. Toprak yel ile üfürülerek sel ile süpürülerek erezyona (taşınarak) uğrar. Toprak yorgunluğu artar. Toprak yağmur suları ile taşınır ve toprak içerisinde toprağın açtığı kanallar çöktüğü için su depolanmaz. Doğal denge bozulur. Orman yangınlarının çıkmasına sebep olurlar. Anızla birlikte çok zaman diğer komşu tarla ve bahçeleri de yanmaktadır. Anız yakmalarla zaman zaman yerleşim alanları da yanmaktadır. Anız yakmanın başka tehlikeleri arasında ise telefon direklerini yanması ve daha da kötüsü, yoldan geçen arabaların görüş mesafesini azaltarak ölümcül kazalara sebep olmasıdır” dedi.
ANIZ YAKMAYI BIRAKIN
Ülkemizde kanunlarla ve uygulamalarla anız yakımının önlenmeye çalışıldığını ifade eden Çelik, “Gelişmiş ülkelerde barınan çiftçilere anız yakmanın zararları anlatılmış ve onlarda ikna olmuşlardır. Gelişmiş ülkelerde bu sorun halledilmiştir. Sonuçta; alınabilecek 100 TL varsa anız yakılarak bunun ancak 10-20 TL’si alınır. Geriye kalan 80-90 TL kaybımız olur. Anız yakarak karımızın yüzde 10-20 iken yakmayarak yüzde 80-90 olduğunu çiftçilerimizin görmesi gerekmektedir ve buna inanmalıdırlar. Eğer çitçilerimiz anız yakmanın faydadan çok zarar verdiğini bir anlayabilirlerse hiçbir güç çiftçiye anız yaktıramaz. Bütün sorun bunun inandırıcı şekilde anlatılmasıdır. Çiftçilik bir gönül mesleği olmasa bunu yapacak insanları bulmak bu kadar kolay olmazdı. Anız yakarak geçim kaynağı olan toprağı fakirleştirip öldürmektedir. Bunu görmeli ve anız yakmayı bırakmalıdır” diye konuştu.
CEZASI VAR
Anız yakmanın cezasının olduğunu da hatırlatan Çelik, dekar başına 48 TL cezası kesildiğini de aktardı.
BURASI DİNGO’NUN AHIRI DEĞİL
Biçerdöver sahiplerine çağrı yapan Çelik, “Güzel yerleri biçip gittiler. Bana çok ihbar geldi. Bazı biçerdöver sahipleriyle bu sıkıntıları yaşıyoruz. Güzel düz arazileri biçiyorlar, bazı bozuk arazilerdeki buğdayları biçmiyorlar. Ben bu konuda daha önce muhtarlıkları vasıtalarıyla sözleşmeye bağlayalım demiştim. Kötü arazileri biçmeyenlerin telefonları da plakaları da var. Seneye onların hiçbir tanesini İnegöl’e sokmayacağız. Burası sahipsiz değil. Burası Dingo’nun ahırı değil” şeklinde konuştu.