BAŞKAN AKTAŞ; 15 TEMMUZ; YENİ ÇANAKKALE

İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 1. yıl dönümünde, o karanlık gecede yaşadıklarını, Serhat Çiçek’in özel röportajında açıkladı. Aktaş, röportajında 15 Temmuz gecesini yeni ‘Çanakkale Zaferi’ olarak değerlendirdi.

Yayınlama: 17.07.2017
834
A+
A-

15 TEMMUZ 2016 AKŞAMI NEREDE VE KİMİNLEYDİNİZ?

O akşam Gemlik Belediye Başkanı ve Bursa’dan 2 Meclis Üyesi arkadaşımız ile birlikte Ankara dönüşü yemek için Belediye Başkan Vekilim Turgay Yel ile birlikte misafirimiz oldular. 21.30 gibi de İnegöl’den ayrıldılar. Eşimi aradım evde herhangi bir ihtiyaç var mı dedim. Söylediği 2-3 kalemi alıp, 21.45 gibi eve geçtim ve ailemle birlikte evdeydim.

 






15 TEMMUZ 2016 DARBE KALKIŞMASININ OLDUĞUNU KİMDEN ÖĞRENDİNİZ?

Cuma akşamı olması nedeniyle çok yorgundum. Evde yarı uykulu bir halde iken sanırım 22.15 gibi Ak Parti İlçe Başkanımız Adem Demirel aradı. “Az önce bir arkadaşım beni aradı köprüde bir sorun varmış duydun mu?” dedi. Köprü deyince benim aklıma evimin az ilerisinde olan Bedre deresi Köprüsü geldi. Abi dedim; az önce geçtim bir sorun yoktu. Güldü. Dedi ki, “Boğaziçi köprüsü. Senin internetle aran iyi bir kontrol eder misin” dedi. 5-6 dakika sonra döndüm. Başkanım baktım herhangi bir şey yazmıyor dedim. Neyse bir şey duyarsan irtibatta olalım dedi. Takribi 15-20 dakika sonra İlçe Başkanımız tekrar aradı ve darbe kalkışması oluyor galiba acil partiye gelmen gerek dedi. İşte bu hain darbe kalkışmasını ilk olarak İlçe Başkanımızdan bu şekilde öğrenmiş oldum.

 

KALKIŞMAYA KARŞI İLK TEPKİNİZ NE OLDU?

Ben çocuk yaşlarda olsam da o zaman 1980 darbesini görmüş biriyim. Fakat darbe kalkışması sözünü ilk kez 15 Temmuz’da öğrendim. Çok şaşırdım. Darbeye teşebbüs eden birileri mi var? Kim, niçin böyle bir şeyi yapar? Evde eşofmanlarla dinleniyor olmam nedeniyle acilen üstümü giyindim. Mimarlık okuyan oğlum Bursa’da şantiye stajını yaptığı için henüz eve gelmemişti. Hanıma ve kızıma benden haber bekleyin, kapıyı bilmediğiniz kimseye de asla açmayın gibi tembihlerde bulundum. Ayrıca silah taşımayı hiç sevmememe ve asla yanımda taşımamama rağmen olayın farklı boyutlara taşınabileceğini varsayarak silahımı yanıma aldım. İlçe Başkanımızı tekrar aradım. Milletvekili Hüseyin Bey’le ve bazı arkadaşlarla şuan partideyiz dedi. Kaymakam Beyi aradım, reis bey bir hareketlenme var konuya vakıf olmaya çalışıyorum irtibatta kalalım dedi. Zaten haber alıp partiye gelme süreci yani bu arada geçen zaman en fazla 15 dakikadır.

 

KİMİ ARADINIZ?

Dediğim gibi öncelikle ilçe başkanı, kaymakam bey, emniyet müdürü ve jandarma komutanı ile irtibat kurdum. Jandarma komutanımız yıllık izinde olmasına rağmen kendisiyle sürekli konuşuyorduk. Parti binasına geldikten sonra da ilçe başkanımız Adem Demirel, milletvekilimiz Hüseyin Şahin ve diğer yetkili arkadaşlarla görüşmeler yapıldı.

 

ANKARA İLE İRTİBAT KURDUNUZ MU, KURDUYSANIZ KİMİNLE KURDUNUZ?

İlk iki saatlik dilim içerisinde Ankara ile bir irtibatım olmadı. İlerleyen saatlerde akrabam var Emre isminde bir kardeşimiz, yine partiye çok yakın bir arkadaşım olan Orhan kardeşim ile son durum hakkında orada neler olduğu hakkında bilgi almaya çalıştım.  Milletvekillerimiz ise hafta sonu olması hasebiyle zaten genelde Bursa’da idiler. Tam hatırlayamıyorum ama ilerleyen saatlerde Ankara’da olan Hakan Çavuşoğlu veya Zekeriya Birkan vekillerimizden biriyle telefon görüşmem oldu. Ayrıca telefon internet vb. tüm ağlar o anlarda çok yavaşlamıştı. Yoğunluktan dolayı kullanılamamaya başlandı.

 

EVDEN KAÇ GİBİ ÇIKIŞ YAPTINIZ?

Evden kendi özel arabamla çıktım. Beraber çalıştığım Kerim Baştürk’ü ve Sabit Bayraktar’ı parti binasına çağırdım. Oğlumda takriben 1 saat sonra annesi ve kardeşi ile birlikte parti binasına geldi. Sabaha kadar oradaydık. Hem parti binası önünde toplanan kalabalığa hem de Belediye binası önünde toplanan kalabalığa olay hakkında bilgiler aktarmaya çalıştık. Önce biliyorsunuz Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım Beyin “darbe kalkışması” ifadesi ile yavaş yavaş ilçe halkımız meydana inmeye başladı. Sonra Cumhurbaşkanımızın sokağa daveti ile tüm ülkede olduğu gibi ilçe halkımız en güzel duyarlılığı göstererek ülkesine, vatanına, meclisine ve Cumhurbaşkanına sahip çıkmak için gururlanılası bir davranışa imza attı.

 

NE DÜŞÜNDÜNÜZ?

Tabi ki insanın aklından çok şeyler geçiyor. Cumhurbaşkanımızın samimiyetinden ve gayretinden bizim hiçbir endişemiz yok. Cumhurbaşkanımızın haklılığı ziyadesiyle ortaya çıktı. 40 yıldır Türkiye’yi örümcek ağı gibi ilmek ilmek işleyen bu eli kanlı örgüt, öldürücü darbeyi 15 Temmuz Gecesi yapmak için harekete geçti. 1980 ihtilalini görmüş, 28 Şubat 1997’yi yaşamış birisi olarak eyvah dedim bu bir felaket, bu bir batış diye çok kaygılandım. Ama darbe kalkışmasının duyulmasından sonra o dik duruşunu bir kez daha gösteren aziz milletimiz bu hainlere gereken cevabı en güzel şekilde verdi.

 

İLK OLARAK PARTİ BİNASINA GİTTİĞİNİZİ SÖYLEDİNİZ. PARTİ BİNASINDA DURUM NASILDI?

Parti binasına ulaştığımda, partide Milletvekilimiz Hüseyin Şahin, İlçe Başkanımız Adem Demirel, Parti yöneticisi ve meclis üyesi arkadaşlarımızdan bazıları vardı. Bu esnada parti binamızın önüne müthiş bir kalabalık toplanıyordu. Ayrıca parti önüne gelen vatandaşlarımız buradan ayrılmıyor ve dakikalar geçtikçe bu sayı daha da artıyordu. Atatürk Bulvarı zaman geçtikçe giderek kalabalıklaşmaya başladı ve saat 00.00 gibi insan selinden dolayı trafik akışı da durdu. Şunu da söylemek isterim ki bu mahşeri kalabalığın içerisinde farklı siyasi partilerden özellikle Ak partili olmadığını bildiğim o kadar çok hemşerimiz ve arkadaşımız vardı ki… Bana göre bu tam bir dayanışmanın ve bütünleşmenin bir göstergesiydi.

 

O GÜN YAŞADIĞINIZ EN ENTERESAN OLAY NEDİR?

Boğaziçi köprüsünün trafiğe kapatıldığı ilk dakikalardan itibaren televizyon haberleriyle birlikte henüz cumhurbaşkanımızın sokağa çıkın çağrısı yapmadan evvel yaklaşık 80.000 kişilik bir kalabalık grubunun emniyetten alınan rakımlara göre İnegöl’de meydanlarda toplanması gerçekten İnegöl için çok güzel bir duyarlılık göstergesi idi. Kalabalık içerisinde bir sürü alkollü kişinin boynuma sarılıp “Bu bayrak inmez, bu ezan dinmez Allah’ın izniyle” sözleri,  yaşlı, kamburu çıkmış bir teyzemizin beni yanına çağırıp boynuma sarılması ve “Oğlum; bu milletin duaları Recep Tayyip Erdoğan’ı ayakta tuttu ve yine bu milletin duaları bu devleti ayakta tutacak” sözleri… Daha bunların yanında neler neler…

 

DARBEDEN SONRAKİ TUTUMUNUZ NE OLDU?

Öncelikle şunu söyleyeyim, bunu bir darbe diye kimsenin ilk etapta algıladığını düşünmüyorum. Boğaziçi Köprüsünde bir terör hareketi gibi düşünüldü. Nasıl ki farklı şehirler de (Ankara-Konya-Malatya) hareketlenmeler ve saldırılar başlayınca akabinde Sayın Cumhurbaşkanımıza Marmaris’te yapılanlar ve ardından Cumhurbaşkanımızın 3G bağlantısıyla halkımıza seslenmesiyle tüm gerçekler ortaya çıktı. Telefon görüşmeleri ile (Kaymakam-Jandarma Komutanı-Bursa-Ankara) süreci yönlendirmeye çalıştık. Zaten bireysel olarak bir şey düşünemiyorsunuz. Belediye Başkanı sorumluluğumuz çerçevesinde bizim şehrimizde birileri hain darbe kalkışmasına destek verirlerse onları bertaraf etmek ve etkisiz hale getirmek için ne yaparız, darbeye karşı olan hemşerilerimizin de heyecanını (yani İnegöl’ün %99’undan fazlası diyebiliriz) nasıl diri tutabiliriz bunun hesabı içerisindeydik.

 

BİRDE O GECEYE DAİR NOT DÜŞERSEK DUYGU, DÜŞÜNCE SİZDE DAHA FARKLI ŞEYLER EKLERSENİZ NELER İLAVE ETMEK İSTERSİNİZ?

Bir kere şunu söyleyeyim o gece İnegöl’de, Türkiye’de, Çanakkale ruhu vardı. “Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır” diyor ayeti kerime. 15,5 Yıldır aktif siyaset yapıyorum. Bunun 13 yılı belediye başkanlığında geçti. Bu kadar farklı siyasi parti mensubu insanı bir arada omuz omuza hiç görmedim. Kendi siyasi partisinin el işaretini yapanlar, ülkesinin birliği ve beraberliği için slogan atanlar, bunu da birbirine üstünlük vesilesi olsun diye değil, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi “İri olalım, diri olalım hep birlikte Türkiye olalım” ruhuna uygun olarak Çanakkale ruhunu ortaya koyan insan topluluğu vardı orada. Mahşeri bir kalabalık vatanı için, bayrağı için tek yürek olmuştu İnegöl meydanında. O kadar kalabalıktı ki İnegöl’de seçimlerde %70-72’lere kadar oy aldık. Seçimlerden sonra yaptığımız kutlamalarda dahi ben o gece toplanan kalabalık kadar hiçbir zaman görmedim. O gece bambaşkaydı. Her kesimden insanlar vardı. Mesela o gece o kadar çok (affedersiniz ağzı kokan) alkollü kişiye sarıldım ki. “Başkanım sizi yedirmeyiz, Cumhurbaşkanımıza, bayrağımıza, vatanımıza asla dokundurmayız” diyen o kadar çok insan vardı ki. Bakın 29 gece nöbetler tutuldu. On binlerce insan meydanlarda toplandı.  Bir Allah’ın kulunun burnu bile kanamadı.

 

Hani birileri dedi ya bu bir tiyatro sonradan bunların hepsini sosyal medyalarından kaldırdılar eminim ki rezil oldukları ve bu millete saygısızlık yaptıklarını anlamışlardır. 249 şehit, 2195 gazi, farklı farklı şehirlerde yaşanan hainlikler…

 

Yıllarca yapılan hain planlar ama neticesinde birliğini ve beraberliğini daha da artıran 29 gün gündüz işine giden gece de büyük bir disiplinle Milli İrade nöbetine devam eden yüzbinler, milyonlar…

               

Allaha hamdolsun bu milletin birliğine ve beraberliğine kasteden ve bu milleti birilerinin uydusu yapmaya çalışanlara bu milletin kendisi unutulmayacak bir cevap verdi.  Allah milletimizden ve hemşerilerimizden razı olsun. Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu, hükümetimizin ve Ak Partimizin tavrı, özellikle MHP başta olmak üzere bazı siyasi partilerin desteği bizi yeni bir Çanakkale Zaferi ile daha buluşturdu. Rabbim gerçek manada işin ruhuna varmayı hepimize nasip etsin. Sözlerimi Cumhurbaşkanımızın Rabia’sı ile bitmek istiyorum. Tek Millet, Tek Devlet, Tek Vatan, Tek Bayrak. Rabbim birliğimizi ve dirliğimizi bozmasın diyerek sözlerime son verirken Yüce Mevla’mızdan bizleri her türlü şer olaydan muhafaza buyurması duasıyla tüm hemşerilerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş