Konservatuar öğrencisi iken ani karar ile dede mesleği keresteciliğe adım atan Boğazköylü Fatih Haliç, köyünde kurduğu makine sistemi ile Marmara ve Ege Bölgesi’nin fırça sapı ihtiyacını karşılıyor. Kurduğu makine sistemini daha da geliştirmeyi hedefleyen Haliç, iyi gelire sahip olduğunu belirterek, gençlerin zamanını gezmekle değil, çalışma ile geçirmesinin daha faydalı olacağını söylüyor.
Boğazköy’de ikamet eden Fatih Haliç isimli genç, konservatuarı yarıda bırakarak döndüğü dede mesleğinde adından söz ettirmeye başladı. Yaptığı ürünleri Marmara ve Ege Bölgesi’ne satan Haliç, köyünde kurduğu makineli sistemine ek sistemler kurarak İnegöl’e hizmet etmek istiyor.
ANi KARARLA KONSERVATUARI BIRAKTI
İlk olarak konservatuardan ayrılış hikayesini anlatan Fatih Haliç, “Liseyi bitirdikten bir süre sonra konservatuara başladım. Daha sonra Askere gittim. Askeriliğin ardından konservatuara devam ettim. Konservatuarda bir çok müzik aletini çalmayı başardım. Daha sonra ani bir karar ile konservatuarı bıraktım. Bırakmamda çeşitli nedenler var tabi. Bunlardan açıkçası bahsetmek istemiyorum ama dediğim gibi ani bir karar verdim ve kendi köyümde çalışmak istedim” dedi.
DEDE MESLEĞİNE GERİ DÖNDÜ
Konservatuarı bıraktıktan sonra dede mesleği keresteciliğe adım attığını belirten Haliç, “Dedemizin mesleği kerestecilikti. Babamda bir süre bu mesleği icra etti. Ben konservatuarı ani bir karar ile bıraktıktan sonra dede mesleğini yapmak istedim. Sonra yavaştan fırça sapı üretmeye başladım. Üretim elle daha zor oluyor. Bu nedenle de makine almak istedim ama makineler çok pahallıydı. Gece gündüz talepleri geri çevirmemek için çalıştım. Bazen kışın gece 1’lere kadar çalıştım. Tabi kendinizi bir işe verirseniz, işinizi de severek yaparsanız bütün engeller kalkıyor diyebilirim. Bir süre dediğim gibi sürekli çalıştım. Sürekli İnegöl’e gelip giden biriydim ama o çalışma zamanı içerisinde fazla gidip gelmemeye başladım. Açıkçası fazla da zamanım olmuyordu” ifadelerini kullandı.
MARAMARA VE EGE’YE ÜRÜNLERİ SATIYOR
Marmara ve Ege Bölgesi’ne ürünlerini pazarladığını ve makine sistemine geçilmesi ile üretimi arttırdığını söyleyen Fatih Haliç, “Çalışmaların neticesinde Marmara ve Ege Bölgesi’nde bir sürü insan bizimle irtibata geçip sipariş vermeye başladı. Siparişleri alırken daha rahat çalışmak için makine almak istedim. Tabi sürekli çalıştığımız için makine alabilecek sermayeyi kazanmıştık. Makineyi aldıktan sonra daha da rahatladık. Makinenin kurulması ile beraber üretimi arttırdık. Üretim artınca siparişlerde ardı ardına gelmeye başladı. Bazen siparişlere yetişemediğimde oluyor. Bu mesleği yapmaktan çok mutluyum. Gerçekten insan işini sevmeli” şeklinde konuştu.
İSİM TESCİLİ ALINDI
İsim tescili aldıklarını ve bu işi Bursa’da iki işletmenin yaptığını belirten Haliç, “Kendi patentimizi aldık. İsim tescili aldık tabi. Böylece Haliç Markası’nı İnegöl’e kazandırmış olduk. Bu işi Bursa bölgesinde sadece iki kişi yapıyor makineli sistem ile. Birisi İnegöl yani biz, diğeri ise Mustafakemalpaşa. Tabi daha büyük fabrikalarda var ama şuan biz onlara yetişmeye çalışıyoruz ve inşallah sonrasında da daha da büyümeyi hedefliyoruz. Her şeyden önce bizim bir hedefimiz var. Makine yokken makine alıp üretimi yükseltmeyi düşünüyorduk. Şimdi makinemiz var ve bir sonraki hedefimiz bir kaç tane daha makine ekipman ile üretimi daha da yukarıya çıkarmak. Hedeflerimiz doğrultusunda inşallah sağlam bir şekilde devam ediyoruz” dedi.
GENÇLER ÇALIŞMALI
Gençlere tavsiyelerde bulunan Fatih Haliç, özellikle gençlerin genç yaşta gezmek yerine çalışmalarının gerektiğini ifade ederek, “Genç kardeşlerimize şu tavsiyelerde bulunabilirim; her zaman gezelim daha genciz diyoruz. Ama bu çok yanlış bir düşünce. Aslında gençken çalışmamız gerekiyor. İnsan gençken kendini işine daha iyi verebilir. Köyde bu iş yapılır mı diyorlar. Demek ki mücadele ederseniz yapılabilir. Genç kardeşlerimiz mücadele etmesini öğrenmeliler. Köyde de, şehirde de bu hep böyledir. Çalışan insan her yerde çalışır” dedi.
HABER: SERHAT ÇİÇEK