Coğrafi İşaretlerde Türkiye ve İnegöl

Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı desteğiyle İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen “Coğrafi İşaretlerde Türkiye ve İnegöl” çalıştayı yoğun katılım ile gerçekleştirildi.

Yayınlama: 05.09.2018
852
A+
A-

Dün İTSO Konferans Salonu’nda düzenlenen çalıştaya İnegöl Kaymakam Vekili ve Yenişehir Kaymakamı Suat Seyitoğlu, AK Parti Bursa Milletvekili Vildan Yılmaz Gürel, Belediye Başkanı Alper Taban, İTSO Başkanı Yavuz Uğurdağ, İTSO Meclis Başkanı Mahmut Demirtaş, Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, kurum ve kuruluş temsilcileri, oda ve dernek başkanları ile davetliler katılım gösterdi. 

ÜRÜNLERİMİZİ TÜRKİYE VE DÜNYAYA TANITACAĞIZ
Programın açılışında konuşan İTSO Başkanı Yavuz Uğurdağ, “2 Eylül’de başladığımız İnegöl Tarım Fuarı bugün itibariyle son gününü yaşıyor. İTSO olarak bizler, İnegöl’ün coğrafi anlamda önemli gördüğümüz değerlerine katkı sağlamak adına çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. İTSO, 1890 yılında kurulan Türkiye’deki ilk 10 Ticaret ve Sanayi Odası’ndan birisidir. Köklü bir geçmişe sahibiz. Tabi ki İTSO, İnegöl’ün sanayi şehri olması hasebi ile özellikle ana sektörümüz mobilya ve yanında tekstil ve tarım sektörlerine uzun yıllardır destek vermekte, yatırım yapmakta, proje hayata koymaktadır. İnegöl, 3 OSB’ye sahip bir sanayi şehri. Ana kalemimiz mobilya ve bunun yanında tekstil sektörümüz var. Ama her zaman destek vereceğimiz bir tarım sektörümüz var. Tarım sektörüyle ilgili İTSO bundan önce olduğu gibi bundan sonra da desteklerini sürdürecektir. Coğrafi işaretler bir şehrin, bölgenin çok önemli unsurlarıdır. Nasıl mobilya sektörü önemli bir sektörse aslında bunun yanında ciddi değerlerimiz var. Köftemiz, Oylat’ımız gibi birçok marka olmaya değer ürünlerimiz var. Pırasa, ayçekirdeği gibi ürünlerimiz var. bu tarz ürünleri ön plana çıkarıp markalaştırmaya, Türkiye ve dünyaya tanıtmak durumundayız. İnegöl köftesiyle ilgili marka tescil işlemlerimiz yıllar önce bitmişti. İnegöl köftesiyle ilgili AB’ye de başvuruda bulunduk. İşlemleri devam ediyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda bunu daha da çeşitlendireceğiz, çileğimizi, mürdüm eriğimizi bunun içine koyacağız. İnegöl’e has ürünleri marka olmuş şekli ile Türkiye ve dünyaya açacağız. Biz bu programı yaparken çaba sarf eden birçok arkadaşlarımız oldu, kendilerine çok teşekkür ederim” dedi.

COĞRAFİ İŞARETLERİMİZİN DEĞERİNİ KORUMALIYIZ
Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜCİTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, “YÜCİTA, 2012 yılında kurulmuştur. Gönüllü bir ağdır. Kasamızda para yoktur, Türkiye sevgisi vardır. Her sene 2 çalıştay yaparız. Bunların her birinde 1 uluslararası sempozyum gerçekleştiririz. Bu sene 2’nci çalıştayımız Afyonkarahisar 3-7 Ekim arasında gerçekleşecek. İnegöl, coğrafi işaret potansiyeli yüksek bir ilçedir. Sayın Başkanım nezdinde İnegöl Ticaret ve Sanayi Odasına teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra da hassasiyetleri devam eder. YÜCİTA olarak yapabileceğimiz tüm yardımı yapmaya hazırız. Coğrafi işaretler günümüzde bir küresel olgu oldu. dünyada 200 milyar dolar cirosu var. Tüm dünyada 10 bin tane coğrafi işaret var. Ülkemizde 372 tescilli ürünümüz var, 400 ürün de tescil için bekliyor. Türkiye’nin sahip olduğu coğrafi işaret potansiyeli dünyanın hiçbir yerinde yok ama bunun bilincinde değiliz. Bu potansiyel son 100 yıllık cumhuriyetin eseri değil, Eski Yunan’dan başlıyorsunuz, Romalılar, Bizanslılar vesaire herkes bir şey bırakmış. Antep’e gidiyorsunuz bir dünya mutfağı var. Bunların korunması ve gelecek nesle intikali gerekiyor. Kamuoyunda coğrafi işaretlerle ilgili bir farkındalık oluşturmalıyız. Bu konuda Türkiye’de ayak basmadık yer kalmadı. İnşallah bundan sonra da devam edeceğiz. Coğrafi işaret, 1995 yılındaki KHK çerçevesinde hayata geçti. O tarihte sınai mülkiyet yasası çıkartıldı ve coğrafi işaretler de bu yasa içerisinde yer aldı. Yasa çok önemli şeyler getiriyor, bunlardan biri de daha önce alınmış tescillerdeki revizyon olanağıdır. Verilen tescillerin yüzde 80’i düzeltilmeye mahkûmdu. Bu düzenleme çok olumlu oldu. 10 Ocak 2018’de çok önemli bir şey oldu. Tescillenmiş ürünlerin pazarlamasında coğrafi işaretin bulunması zorunluluğu getirildi.  Malatya kayısı ile yaşıyor ama AB’den tescil almalarına rağmen ambalajların üzerinde amblemler yok. Yasa tescil ile tescil sahibine bir takım haklar tanıyor, sorumluluklar yüklüyor. Malatya kayısısı 1 yıl önce AB’den coğrafi işaret tescili almasına rağmen değeri düştü. Bu görülmemiş bir şeydi. Coğrafi işaretin değerini koruması için iyi bir yönetim gerekiyor. Çalıştay sonuçlarımız İnegöl’e ve ülkemize hayırlar getirsin” şeklinde konuştu.






COĞRAFİ İŞARET TESCİLİNİN ÖNEMİ BÜYÜK
İnegöl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü İbrahim Ekren, “İnegöl olarak birçok markamız var. Dışarıda gezdiğimiz müddetçe turizm bölgelerinde İnegöl köftesi satan yerlere rastladık, yeme fırsatı da bulduk ama hiçbir alakaları yoktu. Burada coğrafi işaretin önemi ortaya çıkıyor. Bizim değerimiz başka yerlerde aynı ad altında vatandaşlara arz edilebiliyor ama uzaktan yakından alakası yok. İnegöl olarak değerlerimizi koruyabilmemiz için coğrafi işaret tescili almamız gerekiyor. Bu konu üzerinde hassasiyetle çalışan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. 

TABAN’DAN DEPOLAMA VE PAZARLAMA MÜJDESİ
Belediye Başkanı Alper Taban, “Bugün tarım fuarımızı bitiriyoruz. Yine bir çalıştayla taçlandırıyoruz. Çiftçilerimizle, üyelerimizle, katılımcılarımızla sertifikasyon programı düzenledik. Onun haricinde kooperatifçilik üzerinde bir seminer düzenledik. İnegöl’ün ihtiyaçları, eksikleri nelerdir noktasında yoğun bir gayret içerisindeyiz. Ortak paydamız İnegöl olunca tüm kurumlar ve STK’lar bir araya gelip önce birlikte avantaj, dezavantaj, eksik nedirin fotoğrafını çıkarmalıydık. geçmişte bir tarım çalıştayı gerçekleştirmiştik. Bu konu üzerinde önemli çalışmalar yapıyoruz. 2014 ile beraber Bütünşehir yasası kanununun vermiş olduğu kırsal hizmet hakları var. bununla alakalı ilk olarak kırsal kalkınma müdürlüğümüzü hayata geçirdik. İnegöl Belediyesi olarak çiftçilerimizi gezdik, ilgili STK’lardan görüş aldık ve İnegöl’de bir depolama ve pazarlama problemi olduğunu gördük. Beraberinde coğrafi işaret, markalaşma, bilinirliğin artırılması da gerekiyor. Bunları da yapacağız. İnegöl Belediyesi olarak bir depolama tesisi ve içerisinde pazarlama departmanının olacağı bölümü hayata geçireceğiz. İnşallah şehirdeki tüm kurumlarla kafa kafaya verip İnegöl’ü daha iyi yerlere getirmek için mücadele vereceğiz” dedi.

ELİMİZDEN GELEN DESTEĞİ VERECEĞİZ
AK Parti Bursa Milletvekili Vildan Yılmaz Gürel, “Burada bulunmaktan mutluyum. İnegöl, kabına sığmayan bir kenttir. nüfus olarak da ticari hacim olarak da sosyal olarak da Türkiye’de 19 ilden büyük bir ilçedir. Birçok şehirde böyle hassasiyetle yapılan bir program yoktur. İnegöl bizim kıymetlimiz, Bursa’mız kıymetlimiz, Türkiye vatanımız, her şeyimiz. Ne yapılması gerekiyor ise çalışıyoruz, uğraşıyoruz. Bu manada herkesi yürekten tebrik ediyor, devamını diliyorum. Biz de elimizden geleni yapacağız. Ankara ayağında tarımla alakalı güzel çalışmalar yapılıyor. Yapılan çalışmalar yeterli olmayabilir, güncel düzenlemeler yapılıyor. Bu güncellemeler de sizin gibi işin içinde olup katkı sağlayan insanların iletileri sayesinde gerçekleştiriliyor” diye konuştu.

 

İnegöl Kaymakam Vekili ve Yenişehir Kaymakamı Suat Seyitoğlu, “Coğrafi işaretler konusu gündemimizde olması gereken bir konudur. Her şehrin bir kimliği vardır. Uluslararası arenada bu kimlik coğrafi işaretler olarak tanımlanıyor. 30 yıl önce üniversiteyi yeni bitirdiğimde bir mühendis bana İnegöl hikayesini anlattı. Yaklaşık 8 ay mühendis beyle beraber İnegöl hikayesiyle yatıp kalktık. İnegöl’de önemli markalar var. Tarım sektörüne de ciddi katkı sağlayan bir şehir. Türkiye İnegölleşirse Türkiye gelişir. İnegöl üretiyor. Mobilya sektöründe 2 binden fazla firma ile üretim yapılıyor. Ticaret hacmi olarak ciddi bir potansiyele sahibiz. İnegöl’de bir bereketin olduğunu nasıl göreceksiniz? İnegöl’e ait bir eğitim uçağı ile İnegöl üzerinde üretim turu attık. İnegöllüler kendi ürettiklerini yukarıdan da görmeliler. İnegöl köftesi gerçekten sadece bir yerde mi yapılıyor? Orası neresidir? Coğrafi işaretlerin ismi olduğu için onu eleştirip geliştirmeliyiz. Pazarlama ve sunum Türkiye’nin genel bir sorunudur. Beypazarı kurusu 1 kilo ya da 2 kilo olarak satılır. Gerek yok. İnsanlar artık kilolarına dikkat ediyorlar. İyi işler yapıyoruz ama sonucunu getirmeliyiz. İnegöl köftesi için de çekirdeği için de yeni çıkacak ürünleri için de bu böyle. Öyle bir noktaya geleceğiz ki insanlar dışarıdan İnegöl köftesini yemek için yola çıkacaklar. Coğrafi işaretler bunu bize yaşatacak. Yurtdışından gelip Bursa’da ne yiyebilirim dediğinde otomatikman İnegöl köftesini karşısında bulacak. Hijyen ve sunum birinci derecede önemli. Pazarlama daha sonra geliyor. Çalıştayda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yenişehir denince de akla biber geliyor. Bu biberin de değerlendirilmesini talep ediyorum” ifadelerini kullandı.

Protokol konuşmalarının ardından programın moderatörü gazeteci Meliha Okur çalıştayı açarak coğrafi işaretin önemine değindi. 

Konuşmacılardan Çimen Çamoğlu, ‘Türkiye’de coğrafi işaretlerde tüketici algısı’ başlığı altında bir sunum gerçekleştirdi. Çamoğlu, “10 yıl coğrafi işaretler üzerine çalışmalarda bulundum. Girişimci olmak için ideal yaşa geldiğimde işimi bırakıp coğrafi işaretler üzerine çalışmaya başladım. Coğrafi işaretler  özel ürünlerdir. Onlara sahip çıkmak da vatana olan borcumuzdur. Nasıl bir yere taşır, nasıl tanıtırız diye uğraşırken bir marka oluşturdum. İlk başta bende bir tüketiciydim, dükkanımda da kendi sevdiğim ürünlerden yola çıkarak en çok anlatıp satabileceklerimi dükkanıma getirdim. Her yıl yöresel ürünler fuarına gittiğimde koli koli ürünle geri dönerdim. Bu aslında iyi bir pazardır. Çimenrengi Yöresel Ürünler firması adı altında güzel bir yola çıktım. İnsanlar coğrafi işaretler üzerine daha çok çalışmalar yapmaya başladılar. İlk olarak başlamanın avantajını yaşamak istedim. Yaptığım iş biraz popüler oldu. Coğrafi işaret nedir dendiğinde o ürünün bölgenin özel ürünü olduğunu biliyor ve sağlıklı, kaliteli olduğunu da biliyor. Dükkâna gelen kişiler Antep baklavası, fıstığı, Malatya kayısısı derken ‘gerçekten yöresinden mi bu ürünleri alıyoruz?’ sorusunu soruyorlar. Artık sınai mülkiyet kanunu çıkmasıyla birlikte bu ürünler her yıl denetlenecek. Her yerde bu ürünlerin taklitleri dolaşıyordu, artık coğrafi işaret logosunu taşıyacak ve kendisini gösterecek. İnsanlar hep yöresel ürünü ucuza almak istiyorlar. Tüketiciler gerçek coğrafi işareti öğrenemedi ve bilemedi. Bundan sonraki süreçte artık gerçek coğrafi işaret alacağız ve logosunu ürünlerin üzerinde göreceğiz. Artık ürünün üzerinde logoyu gördüğümüzde gerçek değeri tadabileceğiz. Coğrafi işaretlerle ilgili anketler yaptık. Halkımızın çoğu bu konuda bilgi sahibi değil. Çünkü ben daha önce kayısı yiyordum ama Malatya kayısısı mı? Biz coğrafi işaretleri daha katma değerlerini göz önüne alıp, reklamlarını yaparak daha fazla nereye götürebiliriz diye düşünmeliyiz” dedi.



Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

betnis giriş
betnis
yakabet giriş