Referandum çalışmaları kapsamında geçtiğimiz gün İnegöl’e gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Taner Yıldız, AK Parti İlçe Teşkilatı ve iş adamları ile kahvaltıda programında buluştu. Düzenlenen programda açıklamalarda bulunan Taner Yıldız, “Bizim eyalet sistemine geçişle ilgili bir gayretimiz yok. Eyalet kurulmasına karşıyız. Dünyada farklı örnekleri var. Başkanlık sistemi olduğu halde eyalet olan var parlamenter sistem olduğu halde eyalet olan var. G-20’de krallıkla, monarşiyle, parlam
Ak Parti İnegöl İlçe teşkilatı ve İş Adamları ile sabah kahvaltısında buluşarak İnegöl’de bir dizi ziyarette bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Taner Yıldız, “Biz rejim değiştirmek istemiyoruz, yaptıklarımızı değil yapmadıklarımızı konuşuyorlar” dedi.
OYLARIMIZI ARTIRARAK BÜYÜK BİR KATKI SAĞLAYACAĞIZ
Programda ilk konuşmayı gerçekleştiren Ak Parti İnegöl İlçe Başkanı Adem Demirel, “256 bini aşan yerleşik nüfusu, 14 bini aşan Suriyeli kardeşlerimizle birlikte 270 binin üzerinde nüfusu olan ilçemiz, 40 ilden daha büyük, 1 milyar doları aşan dış ticaret bünyesi ile 11’i büyükşehir, 62 ilden daha büyük dış ticaret hacmine sahiptir. Biz de 91’i köyden, 4’ü beldeden dönüşen ve 21 mahallemizle 116 mahallemize tüm gücümüzle hizmet vermekten dolayı gurur duyuyoruz. Ak Parti İnegöl İlçe Teşkilatı olarak 30 bin üyemizle İnegöl’de 116 mahallemizde geride kalan kazandığımız 11 seçimi terazinin bir ucuna koyarsak bu referandumu da diğer tarafına koysak, bu referandum daha ağır basar. Bu bilinçle çalışmaya başladık. Köyleri, mahalleleri kapı kapı dolaşıp sıkmadık el bırakmıyor, referandumda gelecek değişikliklerin önemini anlatmaya çalışıyoruz. İnegöl halkımız 1 Kasım 2015 seçimlerinde bizlere verdiği desteği artırarak vereceklerine inanıyoruz. İnanıyorum ki yapacağımız çalışmalar sonucunda Allah’ın izni ve İnegöl halkının destekleriyle bir rekor daha kırıp güzel ülkemize oylarımızı artırarak büyük bir katkı sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
BAKANLIĞINIZ DÖNEMİNDE ENERJİ İLE ALAKALI CİDDİ DESTEKLER ALDIK
Daha sonra bir konuşma gerçekleştiren İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “13-14 gündür yollara düştük. Belediye Başkanlığı görevimiz devam ederken bir taraftan fabrikaları, köyleri, mahalleleri gezdik, çalışanlarla buluştuk, referandum sürecini anlattık. Burası bir Türkiye mozaiği, renkli bir çiçek bahçesi. 256 bin nüfusu ile Kafkas, Balkan, Anadolu’nun çeşitli yerlerinden göçüp gelen insanlarla, Osmanlıya ev sahipliği yapmış bir gelenektir. Sanayisi, köftesi, mobilyası, kaplıcaları, tarımı ile çokça özelliğe sahip. İşadamlarımız son yıllarda ciddi şekilde geziyorlar. Gezen kurt aç kalmaz misali fuarlara katılıp ekmeğini arıyor. İnegöl adına maddi ve manevi gelişim hızla devam ediyor. STK’larımızla, çalışanlarımızla, birçok kişiyle bir araya gelip derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Sizin devlet tecrübelerinizi sizin ağzınızdan dinlemek büyük bir keyif olacak. Bu değerli katkı için çok teşekkür ediyorum. Bakanlığınız döneminde enerji ile alakalı ciddi destekler aldık. Sizlere yürekten teşekkür ediyorum” dedi.
SEFER BİZDEN, ZAFER RABBİMDEN
Önümüzdeki süreç 16 Nisan referandum süreci olduğunu hatırlatarak konuşmasına başlayan Ak Parti Bursa İl Başkan Vekili Hasan Kılıç, “Bu manada anayasa değişikliğimizin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyoruz. Sevgi ve muhabbetin bir ve beraber olduğu bir İnegöl’de beraberiz. STK’lar, hemşeri dernekleri, yerel yönetimleri ile bir ve beraber olan bir İnegöl… Her yerde İnegöl’ün yapısını örnek teşkil etmek istemişizdir. Evet dediğimizde iş var, aş var, yemek var, beraberlik var. Sefer bizden, zafer Rabbimden” ifadelerini kullandı.
HAİNLER POLİSLERİMİZE 1 TON BOMBA ATTILAR
“İnegöl’de dokusu sağlam, yapısı sağlam hemşerilerimizle birlikte olmaktan dolayı çok mutluyuz” ifadeleri ile konuşmasına başlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Taner Yıldız, “Genel Merkezimiz görevlendirmesiyle 5 günde 5 ayrı ülkeye ziyaret yaptık. Almanya, Avusturya, Belçika, Fransa, İsviçre gibi ülkelerde bulundum. Gelişmeleri hep beraber izliyoruz. Her ülkenin farklı görüşleri, farklı yaklaşımları olabilir. Aynı Gezi olaylarıyla başlayan 7-8 Ekim olaylarıyla devam eden ve Türkiye’de kaos oluşturmanın son nihai noktası 15 Temmuz ile beraber Türkiye’de bu olumsuzluklar bir noktaya taşındı. Ankara’nın korunmasına dönük bir çaba içerisindeyiz. Bahçeli’ye yükleniyorlar, başına tuğla mı düştü neden evet diyorsun diye. Hayır, Bahçeli’nin başına tuğla düşmedi ama Ankara’nın başına bombalar düştü. Maraş’tan Antep’ten Fransızlar mı gelir yoksa Batı’dan Yunanlar mı gelir diye koruduğumuz Başkent o bombalarla saldırdı. Güvenlik güçlerimiz Kandil dağlarına PKK’ya yarım tonluk bomba atıyorlardı, FETÖ’cü hainler polislerimize 1 ton bomba attılar. 8 şehidimiz ancak torbalarla toplanabildi. İstediğinizi yapıyorsunuz, başka ne istiyorsunuz da anayasayı değiştiriyorsunuz diyorlar. Türkiye her iktidara sizlerin oylarıyla birlikte seçilen siyasi partiler geldiğinde yanı başına birisi oturuyor. Buyur ne istiyorsun dediğimizde ‘Ben sizin ortağınızım’ diyoruz. Vatandaştan senin için yetki almadık dediğimizde ‘Siz bu asfaltları, kaldırım taşlarını iyi döşeyin, çimleri de zamanında sulayın, siz bu işlere bakın’ diyordu. Siz ne yapacaksınız dediğimizde; ‘Biz devlet işlerine bakacağız’ diyordu. Her iktidarı kendine ortak gören yapılar bu ülkenin daima geriye gitmesine sebep olmuş. Halkından çekinen, tercihlerine saygı duymayan insanlarla beraber oluyorsunuz”
EYALET SİSTEMİNE KARŞIYIZ
“AK Parti döneminde yaşanan hadiseleri hep beraber gördük” ifadelerini kullanarak konuşmalarını sürdüren Yıldız, “15 yıldır meclisteyiz, 2 yıldır Başbakanımıza danışmanlık, 7 yıllık bakanlık yaptım. Her kademede bulunan bir kardeşiniz olarak şunu gördüm; iyi niyetle, tüm gücünü oraya yansıtarak normal şartların çok üzerinde çalışılarak bugünlere gelindi. Memuriyet bize bunu söylemiyor, davamız, gönlümüz, yüreğimiz bunu söylüyor. Bunun gibi yüzlerce örnek var, Bolu tüneli bizden önce 16 yıl bitirilemedi. Tam 10 tane Ulaştırma Bakanı değiştirdi. Bu ülkenin Bakanlar kurulunda ciddi ciddi burayı patates deposu mu yapsak diye konuşuluyor. Bu utanç verici bir şey. Ne oldu da o tüneli bitirdik ve o bakanımız 16’dan fazla tünel yaptı. Ne oldu coğrafya mı değişti? Biz bir yerde hazine mi bulduk? En önemli kaynağını, insan kaynağını, başta kurucu genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı buldu. İnegöl, Türkiye ortalamasının üzerinde bir yerleşim yeridir. Nüfusunun Suriyeli kardeşlerimizle beraber 270 bin olmasından öte bu bir kültür. Geçmişe dayanan çok farklı birikimleri olan bir yer. Cari fazla veriyor. Bunlar çok önemli şeyler. Ekonomide İnegöl’ün yüklendiği, omzuna aldığı yükler nasıl varsa İnegöl siyaseten de Bursa ve ülkenin yüklerini alan bir ilçemiz. Tüm İnegöllü hemşerilerime teşekkür ediyorum. Paylaşabilmek, ortak iş yapabilmek çok önemli. Bunu yapamayan birçok yerleşim yerimiz var. Türkiye’nin önemli yükünü sırtladığınız için Ankara’dan gelen bir kardeşiniz olarak sizlere teşekkür ediyorum. 15 Temmuz sıra dışı bir olaysa darbeyi planlayanların başarılı olup olmadıkları tartışılıyor. Bizim insan ufkumuzda böyle bir insan tipi yok. Beraber çay kahve içtiğiniz birinin arkanızdan vurması bizim kitabımızda yok. İnsanların birbirinden şüphe ettiği bir alan oluşturmak istediler. Bizim eyalet sistemine geçişle ilgili bir gayretimiz yok. Eyalet kurulmasına karşıyız. Dünyada farklı örnekleri var. Başkanlık sistemi olduğu halde eyalet olan var parlamenter sistem olduğu halde eyalet olan var. G-20’de krallıkla, monarşiyle, parlamenter ya da başkanlık sistemi ile yönetilenler var. Biz tarihimize uygun bir yapı oluşturmak istiyoruz. Eyalet sistemi hiçbir şekilde hangi gerekçeyle olursa olsun kabullenemeyeceğimiz bir şey. 16 Temmuz sabahı bu hainler başarılı olsalardı Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Kürdistan kurulmuştu, vardı-yoktu, kabul etmiyorum… Almanya, Hollanda gibi ülkeler böyle bir şey olsaydı tanırdı. Ülkemizin polisi birbirine silah sıkıyor, askeri bölünmüş birbirine silah sıkıyor… Asıl eyalet sistemi o zaman oluşurdu. Bunların yapmak istedikleri buydu. Geçen hafta Paris’te toplantıya gidiyoruz. Şanzelize’ye Libya lideri Kaddafi çadır kurmuştu. Arap baharından 2-3 ay önce… Son kurduğu çadır o oldu. O ülkede ABD’nin Libya büyükelçisi öldürüldü. Libya’nın şuan ki halini görüyorsunuz. Kaç yıl içerisinde toparlanabilir? 40-50-70 ülke gitti. İkiye bölmekle kalmadılar 5’e böldüler. Seyirci kalırsanız bunu yaparlar. Türkiye çok güçlü ülke, bunu yapamazlar ama seyirci kalırsak 15’e bölerler. Mısıra ne oldu? Geçen ay yüzde 300 enflasyon oldu. Mısır da bir 30 yıl geriye gitti. Suriye’de Arap baharı devam ediyor, yarım milyon insan katledildi, taş üstünde taş bırakılmadı. Irak iç savaştı. Bizim komşularımız Finlandiya, Norveç falan değil bu saydığım ülkeler. Sıra Türkiye’ye geldi diyorlardı. Irak harekâtı başladığında ABD bir açıklama yaptı; Irak’a demokrasi getirmek için giriyoruz dedi. Irak’ın halini görüyoruz. Bizler vatanımızı, milletimizi, dinimizi, diyanetimizi düşünerek bu sevgi ile gönüllerimizde bu mücadeleyi vereceğiz. Allah’a bir can borcumuz var ama kendimizden daha çok sevdiğimiz çocuklarımıza daha güzel bir ülke bırakmak için yapmamız gerekenleri yapmalıyız. Sıra dışı olayların sıradan çözümleri olmaz. Anayasa değişikliği ülkenin hukuken yeni bir çerçeveye oturtulmasıdır. Biz rejim değiştirmek istemiyoruz, yaptıklarımızı değil yapmadıklarımızı konuşuyorlar. Evet ya da hayırın bir kelimeye sığdırılmış çok geniş ve derin bir ilişkisi var. FETÖ’den tanıdıklarımızla konuştuğumuzda ‘Senin sözüne inanırız ama bu anlattığın inanılır gibi değil’ diyorlar. Devletin karşı karşıya kaldığı tehdit sıradan bir tehdit değil. 18 yaşına düşürmeseydiniz ölür müydünüz? Hayır, sistem devam ederdi ama neden 18 yaşına gelmiş çok kabiliyetli birinin önünü kapatalım. Sonunda millet seçiyor. Biz bir tercihte bulunacağız. Biz milletimizi mi ön plana alacağız vesayetçileri mi? Bu ülkede vesayet sisteminin önü kapatılacak, sistematiğe bağlanacak ve Türkiye’nin önü açılacak. 600 vekile çıkarmazsak ne olur? Daha fazla seçmen ile daha fazla milletvekili ilgilenmiş olur. AB’de 70 bin vatandaşa 1 vekil düşerken Türkiye’de 150 bine 1 vekil düşüyor. Bizim devleti, milleti en fazla tehdit eden bu yapıya karşı bir sistem değişikliğine gitmemiz gerekiyor. Birçok bilgi var ama bunlar bir kelimeye sığdırılmalı; evet ya da hayır. İnegöl’ün her zaman olduğu gibi sağduyusu, beyni, basireti, feraseti ile beraber evet tercihini yapacağına inanıyorum” dedi.
HABER: SERHAT ÇİÇEK