Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Çiğ Süt’ün Arzına Dair Tebliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından, İnegöl Süt Üreticileri Birliği Başkanı Şaban Çetizli konu ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Bundan sonra sokakta süt satışının yasağı bakanlığımız tarafından onaylandı. Hemen bu uygulamaya geçileceğini zannetmiyoruz ama peyderpey bakanlığımızın destekleri ile ben bu olabilir diye düşünüyorum ” dedi.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan İnegöl Süt Üreticileri Birliği Başkanı Şaban Çetizli, “Bundan sonra sokakta süt satışının yasağı bakanlığımız tarafından onaylandı. Ancak birden olacak bir şey değildir. Biz bunu uzun zamandan beri defalarca bakanlığımız ve çeşitli kurumlar ile istişare yaptık. Sabah kışın 9’dan sonra satılan sütte problemler doğabilir. Yazında 8’den sonra sıcakta satılan sütlerde bakteri ürer, bunlar sakıncalıdır dedik. Soğutma tanklarında satılsın dedik, bakanlığımız bu konuda çeşitli kurumlar ile hep görüşmeler yaptık. Süt üreten üreticilere mahallede satmak isteyenlere kayıt yaptırarak süt satacağım diyen üreticiye belge verilerek, soğutulmuş süt satmasının önünün açılmasını talep etmiştik. Geçte olsa bu başladı, biz süt üreticileri birliği olarak plastik şişelerde sokak aralarında, 4 derecenin üzerindeki ortamlarda satılmasına karşıyız. Burada 3-5 hayvanı olup da satmak zorunda olan üreticiler var. Bizim kaygılandığımız yönü bu 3-5 hayvanı olan üretici. 3-5 hayvanı olan üreticimiz ne yapacak. Bu üretici neden sokak aralarında satmak istiyor, bunun nedeni gayet açık. Bakanlığımız ile defalarca görüştük, bugün bir bardak çay 75 KR, bir ufak su 1 TL, 1 kilo sütte üreticinin eline geçen 1 TL, bugün sütün değeri yok. Bakanlığın burada ya yem fiyatlarını geri çekmesi lazım yâda bunları desteklemesi lazım. Bundan dolayı üreticimiz mecbur kalıyor” dedi.
2016 yılının 6. Ayından itibaren sokakta süt satışının arttığını belirterek sözlerine devam eden Çetizli, “Gözlemlerseniz sizlerde görürsünüz. Üretici diyor ki, ben 1 TL’ye sütçüye mi vereyim, 2.5 TL’ye sokakta satarak ancak işin içinden çıkıyorum diyor. Bizde bu üreticiyi haklı görüyoruz ve haklı gördüğümüz için bu sorunları rapor edip bakanlığımıza iletiyoruz. Evet soğutulmuş tankta 4 derece soğuklukta bu sütte bakteri üremez hiçbir sorun olmaz. Ama bir üretici 50-100 kilo sütünü bir soğutma tankına nasıl koyacak, ya da nasıl bir soğutma tankı alacak? Bu gün 100 litrelik bir soğutma tankı 6000 TL. Bunu güzel şişelendirmesi lazım. Bunun masrafını nasıl karşılayacak? Bu mümkün değil. Hemen bu uygulamaya geçileceğini zannetmiyoruz ama peyderpey bakanlığımızın destekleri ile ben bu olabilir diye düşünüyorum. Marketlerde elbette kayıt altında satılacak. Süt satmak isteyenler gidip il ve ilçe müdürlüklerine müracaat etsinler. Kapalı bir yerde soğutma tankını koyup bir şekilde sütünü satsın. Bende sokak aralarında satılan plastik şişe süte karşıyım. Ben önümüze hafta Ankara’ya giderek yetkiler ile görüşeceğim. Detaylarını istişare edeceğiz, bize daha herhangi bir yazı gelmedi, birliklerimizin bilgilendirmesi var ama ne şekilde hareket edeceğimiz konusunda bir bilgi yok. Bunun cezai müeddiesi olacak mı, bunlar belli değil. Buna sağlık personeli lazım, zabıta lazım, bir ekip lazım ki mahalle aralarındaki süt satıcılarını eğitim çalışması yapmamız lazım. Eğitim çalışması yapmadan bu işin neticesine varamayız. Eğitim çalışması yapmadan bu iş bir netice vermez. Kulaktan dolma ile bu iş yürümez. Bu işin devlet tarafından desteklenmesi lazım, gerekirse 250 litrelik soğutma tankı desteği vermesi lazım. Biz bu yapılan projeyi destekliyoruz ancak benim üreticim zaten bu fiyatlarla işini yapamıyor, çünkü kazanmıyor. Büyük işletmeler bile yavaş yavaş kapanıyor, peki bu işi kim yapacak, yarın süt arar duruma geleceğiz. Tekrar eski hükümetlere dayanarak süt tozu getirmeye kalkacağız. Bunun için bu tedbirleri önce eğitim ve sonra devlet desteği ile aşmamız gerekecek. Vatanımıza milletimize hayırlı olsun ama bu neticenin iyi bir sonuç vereceğini zannetmiyorum” ifadelerini kullandı.