Suudi Arabistan’da 2017 yılından beri hapiste olan üç alim için çıkardığı idam kararı nedeniyle İshakpaşa Camii’nde kılınan cuma namazının ardından protesto gerçekleştirildi. İnegöl Sivil Toplum Kuruluşları Platformu adına açıklamalarda buluna AHİD (Aile Hayatını İyileştirme Derneği) Başkanı Naci Köseoğlu, Suud yönetiminin hatandan dönmesi gerektiğini ifade etti.
Hamas’ın Siyasi Büro üyesi Musa Ebu Merzuk, Suudi Arabistan’ın Ramazan ayı sonunda 3 önde gelen din adamını idam etmeye hazırlandığını iddia etti. Konunun duyulmasının ardından ülke genelinde olduğu gibi Bursa’nın İnegöl ilçesinde de yapılan basın açıklaması ile Suud yönetiminin hatanda dönülmesi istendi.
TEDAVİ HAKKINDAN MAHRUMLAR
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan AHİD (Aile Hayatını İyileştirme Derneği) Başkanı Naci Köseoğlu, “Yaklaşık iki yıldır Suudi Arabistan’da dünyaca tanınan, bazı İslam alimlerine yönelik yürütülen, hakkaniyetten yoksun soruşturmaları İnegöl Sivil Toplum Kuruluşları olarak büyük bir üzüntüyle takip etmekteyiz. Son yıllarda uluslararası basın yayın organlarında çıkan Suudi Arabistan adli makamlarının sayıları yüzü bulan tutuklu âlimler arasından bazılarını idam edeceği haberleri üzerine, konuya yaklaşımımızı kamuoyu ile paylaşma zarureti doğmuştur. Soruşturmalara dair yayınlanan bazı raporlar aileleriyle görüşmelerine ve avukat tutmalarına dahi izin verilmeyen ilim adamlarının cezaevlerinde işkenceye varan, gayri insani muameleye tabi tutulduklarını, elleri ve ayakları bağlı olan tutukların kapalı plastik kutularda verilen yemek kaplarını dişleriyle açmak zorunda bırakıldıklarını, ölümcül hastalıklara yakalanan tutukluların tedavi hakkından mahrum kaldıklarını bildirmektedir” dedi.
SUUDİ YÖNETİMİNİ BU VAHİM HATADAN DÖNME ERDEMİNİ GÖSTERMEYE DAVET EDİYORUZ
“Öncelikle, soruşturmaların hakkaniyetten uzaklığının ötesinde en temel insani düsturların dahi ihlal edildiğine işaret eden bu raporları kaygı verici bulmaktayız” ifadeleri ile konuşmasını sürdüren Köseoğlu, “Suudi yetkililerin soruşturmaların seyri ve tutuklu âlimlerin durumu hakkında herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınması kabul edilebilir bir durum değildir. Her şeyden önce Haremeyn’i bağrında bulunduran bir ülkenin, gündelik politikaların değişikliğini dikkate alarak iki sene önce her türlü desteği verdiği ilim adamlarını, idama mahkum etmesinin izah edilebilir hiçbir tarafı yoktur. İtiraz hakkını ortadan kaldırma, muhalefet etme biçimlerini kapatma, insan fıtratının en tabii taleplerini yok sayma ve âlimlerin sorumluluklarını bastırma çabalarının bir neticesi olan bu soruşturmaların gayri İslami olduğu kadar, insanlık dışı da olduğu açıktır. Kaşıkçı cinayetinin insanlık vicdanında açtığı derin yaralar henüz kapanmamışken, İslam adaletinin doğduğu topraklarda adalet çiğnemek, İslami ilimlerin doğduğu şehirlerde ilmi ve âlimi suçsuz yere yargılamak ve idama mahkum etmek, bütün Müslümanları derinden sarsacak, yüreklerde telafisi imkansız yaralar açacaktır. Gündelik politikalar uğruna Veda Hutbesi’nin okunduğu topraklarda, Allah’ın koyduğu sınırları çiğnemek, Haremeyn’in hadimlerine yakışmayacaktır. Bizce de her türlü aşırılıktan uzak, mutedil fikirleriyle tanınan söz konusu âlimlerin bir an önce serbest bırakılarak, bayramda aileleri ve öğrencilerine kavuşmalarını temenni ediyor, Suudi yönetimini bu vahim hatadan dönme erdemini göstermeye davet ediyoruz” dedi.